Özellikle kalkınma planı çalışmaları gündeme geldiği zaman başta muhalefet partileri olmak üzere birçok kesim veri olarak nüfusun önemini vurguladılar. Aslında kalkınma planları için sadece nüfusun bugünkü miktarı değil genel ve kentsel politikalara göre gelecekteki nüfusun da sağlıklı planlanması gerekmektedir.

KKTC için hem içte hem de dışta alay konusu olacak şekilde ağır eleştirilere neden olan konu nüfusun sadece gelecekteki tahmini değil günümüzdeki nüfusun dahi net ve güvenilir şekilde açıklanamamasıdır.

Yoğun eleştiriler karşısında Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümete mensup bazı bakanlar İstatistik Kurumu’na atıf yaparak ülkede 410 Bin civarında nüfus olduğunu açıklamaktadırlar.  Ancak, hükümete mensup bazı parti milletvekilleri dahi bu açıklamalara itibar etmemekte ve gerçek nüfusun bunun çok üzerinde olduğunu bilimsel temelden yoksun argümanlarla iddia etmektedirler.

Nüfusa ilişkin tartışmalar devam ederken esas yetkili olan ve kurumsal kimliğine atıf yapılan İstatistik Kurumu’ndan halen daha net bir açıklama yapılmamıştır. Aksine, iddia edildiği gibi projeksiyon nüfusun güvenilir olmadığı ve bir an önce nüfus sayımı yapılması gerekir mealinde İstatistik Kurumu Başkanı açıklamada bulunmuştur.

KKTC’de nüfus ile ilgili en güncel veriler 2022 İstatistik Yıllığı’nda yer almaktadır (https://istatistik.gov.ct.tr/Portals/39/ISTATISTIK_YILLIK_2022_Rev1.pdf). Hatırlanacağı gibi; KKTC’de en son nüfus sayımı yaklaşık 13 yıl önce 4 Aralık 2011’de yapılmıştır. O tarihte tespit edilen nüfus 286,257 olup yıllık nüfus artış hızı (%) 2 olarak bulunmuştur. 2022 Aralık projeksiyonu ise 217,733’ü erkek olmak üzere 399,727 kişi olarak hesap edilmiştir. Her ne kadar başta Cumhurbaşkanı olmak üzere 2024 yılı için nüfus açıklaması yapsa dahi İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı sonrası herhangi bir resmi yazılı veya sözlü nüfus açıklaması bulunmamaktadır (https://istatistik.gov.ct.tr/). Dolayısıyla, tekrar nüfus sayımı yapılana kadar kabul edilecek nüfus rakamları ile ilgili İstatistik Kurumu, yasaya uygun olarak şeffaf ve hesap verebilir şekilde kullanılan bilimsel metodoloji de dahil gerekli açıklamayı yapıp nüfus tartışmasına bir nevi son vermelidir.

GELELİM PROJEKSİYON NÜFUS RAKAMLARINA NE ÖLÇÜDE GÜVENİLEBİLECEĞİNE….

Nüfus projeksiyonu, doğum, ölüm ve göç verilerinin ilerideki eğilimleri ile bazı varsayımlara dayandırılarak, gelecekte nüfusun durumu hakkında tahminler yapılmasıdır. Nüfus projeksiyonları, geleceğe yönelik nüfus politikaları üretmeye yardımcı olur. Plan ve programlar projeksiyon sonuçlarına göre belirlenir. Türkiye’de nüfus projeksiyonlarını yapan kurum TUİK, bizde ise İstatistik Kurumu’dur.  (https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/134814/mod_resource/content/0/IST415_Hafta_12.pdf).

Nüfus projeksiyonları, sosyal ve ekonomik politikaları yansıtan ve sayısallaştıran, aynı zamanda sektörler için gerekli olan üretici ve tüketici kitlenin tespitinde yardımcı bir araç niteliğini taşımaktadır. Nüfus projeksiyonu doğum, ölüm ve göç hareketlerinin ilerdeki eğilimleri ile ilgili belli varsayımlara dayanarak nüfusun gelecek zamanda gelişmesi hakkında tahminlerin yapılması olarak tanımlanabilir (https://www.baskent.edu.tr/~matemel/courses/nufus_tahmin_yontemleri_kalkinma.pdf).

Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; nüfus, en basit tanımı ile sınırları belirli bir coğrafi alanda yaşayan insan sayısı demektir. Nüfus projeksiyonu ise belirli bir coğrafi alanda geçmişe ilişkin verileri kullanarak, gelecekte bu alanda yaşayacak insan sayısını tahmin etme işlemidir.

Nüfus projeksiyonu dendiği zaman bugünün nüfusunu değil örneğin yıl yıl 2030’a kadar ülke ve kent nüfuslarını tahmin edip fiziki, ekonomik ve diğer alanlardaki planlamada baz alınması amaçlanmaktadır. Bugünün nüfusunu projeksiyon yerine gerçek rakamlarla daha isabetli hesaplamamız mümkündür. Başka bir ifade ile içinde bulunduğumuz yılın gerçek ölüm, doğum ve iç ve dış göç hareketleri ile her türlü giriş ve çıkış istatistikleri devlette mevcut olduğuna göre nüfus projeksiyonu formülündeki farazi oranları kullanmamıza gerek yoktur.

Nüfus projeksiyonlarının sınırlamaları ve güvenilirliğini azaltan bazı dezavantajları vardır. Projeksiyon, belirli varsayımların yapılması durumunda ne olacağını gösteren bir hesaplamadır. Nüfus projeksiyonları trend bazlıdır. Bu nedenle bunlar hükümetin ne olmasını beklediğine dair politikaya dayalı tahminler değildir. Hem merkezi hem de yerel yönetim tarafından benimsenen politikalar da dahil olmak üzere pek çok sosyal ve ekonomik faktör nüfus değişimini etkilemektedir. Çeşitli faktörler arasındaki ilişkiler karmaşıktır ve büyük ölçüde bilinmemektedir. KKTC gibi ülkelerin gerek yerel gerekse merkezi hükümetlerin plan programdan ziyade günü birlik içten ve dıştan çıkar ve baskı gruplarının etkisinde yönetilmesi nüfus projeksiyonlarında kullanılan varsayımları anlamsız ve önemsiz hale getirebilmektedir (https://www.nrscotland.gov.uk/statistics-and-data/statistics/statistics-by-theme/population/population-projections/uses-and-limitations-of-population-projections#:~:text=The%20reliability%20of%20projections%20decreases,for%20areas%20with%20large%20populations.)

Nüfus tahminlerin güvenilirliği zamanla azalır ve hızlı değişim dönemlerinde tahminler daha az güvenilir olma eğilimindedir. Nüfusu küçük olan bölgelere yönelik projeksiyonlar, nüfusu büyük olan bölgelere göre daha az güvenilir olma eğilimindedir.  KKTC için de geçerli olan önemli bir husus göç, doğurganlık veya ölümlülüğe göre daha fazla dalgalanma eğiliminde olup ölçülmesi daha zordur, dolayısıyla göç rakamları etrafında daha fazla belirsizlik olma eğilimindedir.  Başka bir ifade ile nüfus tahminleri nüfus artış hızını tahmin etmeye çalışır. Ancak öngörülemeyen faktörler doğurganlık oranlarını, ölüm oranlarını veya göç oranlarını değiştirebilir ve bu da tahminde zorluk yaratabilir.

Sonuç olarak, zannedildiğinin aksine nüfus rakamları hakkında bir devlete yakışır şekilde ciddi ve güvenilir açıklama yapılmaması faydadan ziyade halen olduğu gibi o devleti içte ve dışta alay konusu haline getirir.  Dolayısıyla, İstatistik Kurumu derhal şeffaf ve hesap verebilir şekilde nüfus ve kullanılan bilimsel metodoloji hakkında açıklama yapmalı ve behemehal nüfus sayımını gerçekleştirmelidir.  Ayrıca, e-devleti tam anlamıyla işlevsel kılarak Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine (ADNKS) geçişi hızlandırmalıdır.