Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “Ufuk 2033 Bilişim Adası Kıbrıs Vizyon Çalıştayı”nda geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, "84 milyonluk Türkiye 2-3 yılda e-Devlete geçti, biz 16 yılda geçemedik…" ifadelerini kullandı. Arıklı’nın son derece samimi olarak ortaya koyduğu diğer bir ifade ise “Maalesef  20 Temmuz 1974’te elde ettiğimiz askeri zaferi 50 yılık sürede siyasi ve ekonomik zaferle taçlandıramadık. Bunu açıkça itiraf etmek gerek. Türkiye’nin tüm desteğine rağmen zengin kaynakların fakir bekçisi hüviyetimizi muhafaza ediyoruz” şeklinde olmuştur. 
Aslında KKTC’de e-devlet çalışmaları başlayalı fiilen 16 değil yaklaşık 20 yıl olmuştur.  Şöyle ki, 2004 yılında dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Fikretler’in uhdesinde devlet dairelerinde e-devlet çalışmalarının ilk adımlarından biri olan Kamu-Net çalışmalarına başlanmıştır.
KKTC’de devlet yönetimindeki kifayetsizliğe ve basiretsizliğe en iyi örnek herhalde bir türlü geçilemeyen veya daha doğrusu kasti olarak geciktirilen e-devlet projesi gösterilebilir. 
84 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin e-devlete 2-3 yılda geçmesinin yanı sıra benim gibi Fenerbahçelilerin çok iyi hatırladığı Pendik Belediyesi’nin e-belediyecilik başarısına göz atarsak sağ sol fark etmez utanma duygusu kalan gelmiş geçmiş KKTC yöneticilerinin yüzü mutlaka kızarmalıdır.
Pendik 4 Temmuz 1987 tarih ve 19507 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan 3392 sayılı kanun ile ilçe olmuş ve teşkilatlanmasını tamamlayarak 11 Ağustos 1988 tarihinde fiilen faaliyete geçmiştir. Kurulduktan 14 yıl sonra e-devlet uygulamasına 2012 yılından beri entegre olan Pendik Belediyesi e-devlet konusunda öncü ve örnek bir belediye olarak gösterilmiş ve e-belediyede dijital imzaya geçen ilk belediye olmuştur. Pendik Belediyesi’nin İnteraktif Belediyecilik konusunda aldığı birçok ödül bulunmaktadır.
Peki KKTC’de e-devletin tüm yönleriyle hayata geçirilmesi siyasilerce neden kasten geciktirilmektedir?
Bu sorunun yanıtı e-devletin sağlayacağı faydalarda gizlidir. E-devlet kapısının başlıca faydaları aşağıdaki gibi özetlenebilir (  https://www.turkiye.gov.tr/bilgilendirme?konu=sikcaSorulanlar):
•    Bilgi iletişiminin hızlanması
•    İşlem süresi ve maliyetlerin azalması
•    7/24 hizmet verebilme.
•    Şeffaflık.
•    Hızlı Hizmet ile Artan Memnuniyet.
•    Güvenilirlik.
E-devlet sayesinde vatandaşlar devlet kapılarında ezilmekten ve torpil aramaktan kurtulmaktadırlar.  Vatandaşlara en ufak bir hizmet, istihdam, arsa dağıtımı ve hatta vatandaşlık belgesinin dahi bakan tarafından yüz yüze bir araya gelinerek verildiği patronaj sisteminin esaretinde olan ülkemizdeki siyasilerin seçmenin kendilerine minnet ve ricacı olmayacağı bir sistem yaratmak kesinlikle işlerine gelmemektedir.  
E-devletin diğer bir faydası ise şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmasıdır.  Yani, siyasiler duygusal hadiselerin tevatüre edildiği yetki tekelini geçmişteki gibi fütursuzca kullanamayacaklardır. Hatırlanacağı gibi; son yıllarda uluslararası normlara göre hazırlanan Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algı Raporlarına göre yolsuzluğun en fazla yapıldığı grup “başbakan ve bakanlar” şeklinde beyan edilmiştir.
Sonuç olarak; KKTC’de siyaset kurumunun beslendiği iki temel unsur olan 1)seçmenin siyasetçinin makamına gitme zarureti ile 2) şeffaf ve hesap verebilir olmayan düzeni ortadan kaldıracak e-devleti siyasi iktidarın hayata geçirmesini beklemek saftirik bir bakış açısı olur.