Geçenlerde AKEL  organizasyonuyla ve birlikte AB’ne giden  ve temaslarda da bulunan Öğretmen Sendikamızın sayın Başkanı, Hükümetimizin Orta Eğitim Kurumlarında kısa süre önce yaptığı Disiplin Tüzüğü değişikliğine,  ilgili sendikanın şiddetle karşı çıkması sonrası ülkenin bir anda kaos ortamına sürüklenmesine ve bazı okullarda sınavların da aksamasına sebep olan tüzüğün birkaç gün içinde  Hükümet tarafından geri çekilmesini müteakip, sayın başkanın ülkede dolayısıyla okullarda yaşanan kaosun faturasını  Anavatan Türkiye’ye dolayısıyla TC Büyük Elçiliğine kesmesi ve ‘ elinizi çocuklarımızın üzerinden çekiniz artık yeter, GO  HOME!!!,  GO HOME ‘!!! diyerek Türkiye’nin  Kıbrıs’tan çekip gitmesi gerektiğini ima etmesi yenilir yutulur hafife alınacak bir açıklama değildir, olsa olsa Rum emellerine uygun başka boyutlara çekme, çamur atma, Türkiye’nin güya KKTC’de istenmediğini dünyaya gösterme çabasıdır. Baş örtüsü konusunda sendikanın eylemi şöyledir ya da böyledir, yahut hükümete yüklendi noktasında değilim. Benim üzerinde durduğum husus, Türkiye’ye atıfta bulunarak kabul edilemez ‘ GO HOME ‘!!! Sözleridir, ve bu husus sayın başkanı çok aşan bir husustur, bir halkın kaderiyle oynamadır.

        Sayın başkan belli ki Kıbrıs’ta geçmişte yaşanan gerçeklerden ve bu günlere nasıl ne badirelerden geçip geldiğimizden, Kıbrıs Türk Halkının ne bedeller ödediğinden bihaberdir. Türkiye’nin Temmuz  1974’te Kıbrıs’a ne şartlarda hangi sebepten geldiğinden de haberi yoktur. Kıbrıs Türk Halkının bu tarihi günü Milli bayram ve Kurtuluş Günü olarak kutladığından da, Garantör Türkiye müdahalesinin meşru olduğundan da, Kıbrıs Türklerinin Anavatanı olduğundan da, müdahale yapmamış olsaydı 1963’te AKRİTAS ve 1974’te İFESTOS imha planlarının  Türklerin tamamen yok edilmesi için hazırlandığını da, 1963’ten sonraki 11 yılda Türkiye’nin her türlü desteği sayesinde hayata tutunduğumuzdan da, 1974 sonrası da gereken bütün yardımların ve korumanın ve de savunmanın  Türkiye tarafından yapıldığını ve yapılmakta olduğundan da, 51 yıldan beri adada sükunetin Türkiye sayesinde devam ettiğinden de, Türkiye  Kıbrıs’tan çekildiği takdirde Türk Halkının başına nelerin geleceğinden de haberi yok maalesef.

               O yüzden Öğretmenlik gibi çok önem verdiğim, çok saygı duyduğum bu meslek kurumunu temsil eden sayın başkanına konu nahoş sözleri hiç yakıştıramadım doğrusu. Ve inanırım ki fikirlerine tüm öğretmenlerimiz iştirak etmiyordur. Kendilerine nazikane tavsiyem, bir iki gün önce yayınlanan ‘ Bir Zamanlar Okullarımız ‘ başlıklı makalemi lütfen okumasıdır.

Parantez açalım, Hükümetin son zamanlarda aldığı bazı kararlarla kararnamelerin ülkede kargaşalığa ve huzursuzluğa neden olduğu ortadadır. Sendikaların tepkisine sebep teşkil eden bu kararlarla kararnamelerin bir süre sonra hükümet tarafından geri çekildiği bir gerçek. Şimdi soralım, gerçekten ülke çıkarlarına ters düşen kararlardan dolayı mı geri çekildi yoksa ülke menfaati söz konusu olduğu halde sendikaların baskıları nedeniyle mi geri çekildi. Eğrisi doğrusu, yararlı zararlı hangisi? Muhakkak şıklardan birisi zararlı veya yararlı da hangi tarafın doğru? Sonuçta tepkilere yol açanlar geri çekildiğine göre sendikalar haklı durumda.  Yahu siz hep yanlış mı karar alırsınız yoksa? O halde pılıyı pırtıyı toplayın doğru mahalleye. Halkı germeye bölmeye, hakaretlerin havada uçuşmasına sebep olacaksınız sonra da durun aha geri çektik diyeceksiniz, en önemli stratejik kurumun başına iki gün içinde istifa etmeye mecbur kalacak bir atamayı yapmak olmaz,  böyle maskaralık da. İsterseniz  Sendikaları da kabineye alınız olsun bitsin, ne kavga ne kalaba.