Köşe yazarı olarak misyonumuz sadece eleştirel olmamalıdır. Doğru yönde yapılan söylemlerin ve eylemlerin de takdir edilmesi elbette görevimiz olmalıdır.  Şöyle ki, Başbakan Ünal Üstel’in yaptığı bir açıklama idrak ve ikrar içerdiği için takdir edilmelidir.
Geçtiğimiz hafta Başbakan Ünal Üstel, devlet daireleri ve kurumları pazarlığını ortadan kaldıracaklarını, gerekli çalışmaların başladığını ve Meclis açılır açılmaz, konuyu Meclis'e taşıyacaklarını açıkladı. Başbakan Üstel, son derece haklı olarak pazarlık sonucu daire ve kurumların bakanlıklar arası yer değiştirmesinin yıllardır ciddi bir sorun olan, bakanlıkların daireler ve kurumlarla ilgili yürüttüğü çalışmalardaki eşgüdümü olumsuz yönde etkilediğinin altını da çizdi.
Ülke yönetimine talip olup toplumuna refah getirtmeyi hedef edinen gerek iktidar gerekse muhalefet partileri bunu yönetim ve ekonomi bilimlerinin temel ilkelerine ters düşerek yapamayacaklarının farkında olmadırlar.  Şöyle ki, ülkenin ekonomik olarak kalkınması kaynakların rasyonelce kullanılması ile mümkündür. Rasyonalitenin dayandığı iki temel boyut ise verimlilik ve etkinliktir.
Ülke kaynaklarının rasyonel yönetimi için ise Bakanlıklar ülke sorunsalına ve ihtiyaçlarına göre belirlenmeli, ilgili daireler/kurumlar ise eşgüdüm içerisinde verimli ve etkin yönetilmesi için bir araya getirilerek yetki karmaşası olmayacak şekilde tek bir otoriteye bağlanmalıdırlar. 
Gelmiş geçmiş gerek sağ gerekse sol ağırlıklı koalisyon hükümetlerinde partiler tarafından yapılan daire ve kurum pazarlıklarında ülke ve toplumun refahı için temel kriter maalesef rasyonalite olmamıştır. Bunun yerine partilerin ve partililerin çıkarı için başlıca gaileleri siyasi rant elde edebilecekleri ve mali güce sahip daireler/kurumlar olmuştur. Bunun sonucu olarak bazı bakanlıklara rasyonel akılla açıklanamayacak alakasız daireler/kurumlar bağlanmıştır.
Sözde ülke yönetimi için bakanlıkları ve bakanlıkların oluşumunu meydana getiren irrasyonel yaklaşımların ülke ekonomisini ve başta KIB-TEK olmak üzere devlete bağlı daire/kurumları getirdiği bugünkü nokta tam bir fecaat olarak tanımlanabilir.  
Her nasıl yorumlanırsa yorumlansın hükümette olmasına rağmen rasyonel temellere dayanmayan daire pazarlıklarının ülkeye zarar verdiğini idrak ve ikrar eden Başbakan Dt. Ünal Üstel takdiri hak etmektedir. 
57/1977 sayılı  ‘Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri Yasası’nın özüne bakıldığında; 10’u geçmeyecek şekilde bakanlıkların oluşumu ve daire/kurumların dağılımı rasyonel çerçevede öngörülmektedir. Şöyle ki; “Yasanın amacı, bakanlıkların kuruluşunu,  örgütlenmesini ve çalışma düzenlerini ortak esaslara  bağlamak suretiyle etkin bir yönetim sağlamak, bakanlıklar arası işbirliği, koordinasyon  ve denetimi kolaylaştırmaktır.” (md. 2).
Sonuç olarak; hükümet partileri yanında muhalefet partileri de kendi bekalarını ülkenin önünde görmüyorlarsa, Başbakanın dairelerin rasyonel çerçevede yasayla belirlenmesi ve konumlanması teklifini desteklemeli ve Başbakanın bu vaadini yerine getirmesi için takipçisi olmalıdırlar.