Hakkında çok sayıda haber, makale ve söylem olan güneş koruyucular hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Güneşten korunma fikrini ilk olarak Mısırlılar, acı bakla, yasemin ve pirinç kepeğinden oluşan karışımı vücutlarına sürerek hayata geçirmişlerdir. Antik Yunanlıların güneşten korunmak için ciltlerine zeytinyağı sürdükleri bilinmektedir. Günümüz piyasasındaki modern formülasyonlu güneş koruyucuların ilk tohumları 1930’lu yıllarda atılmıştır.
Güneş koruyucular sprey, krem, losyon formunda olabilir; içerdiği filtreye göre mineral ve kimyasal filtreli olarak ikiye ayrılır. Mineral filtreli güneş koruyucular içerdiği titanyum dioksit veya çinko oksit yardımıyla güneş ışınlarını tıpkı bir ayna gibi yansıtır. Kimyasal filtreli güneş koruyucular ise içerdiği oksibenzon, avobenzon gibi maddeler sayesinde güneş ışınlarını tıpkı bir sünger gibi emerek etki gösterir. Kimyasal filtreli güneş koruyucular, hafif yapıları ve sürülme kolaylığı gibi kozmetik nedenlerden ötürü daha çok tercih edilmektedir.
Güneşten gelen ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) ışınlarının cilt kanseri, koyu lekeler ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerinden sorumlu olduğunun altını çizmek gerekiyor. Yapılan son araştırmalar, sadece ultraviyole ışınlarının değil, akıllı telefon, bilgisayar ve diğer akıllı cihazlardan yayılan mavi ışığın da cilt yaşlanmasını hızlandırdığını göstermiştir.
Güneş koruyucuların üzerinde bulunan SPF (sun protection factor) ibaresi UVB ışınlarına karşı koruma düzeyini gösterir. SPF 30 olan ürünler, UVB ışınlarına karşı cildi %96.7 oranında korurken, SPF 50 olan ürünler %98 oranında koruma sağlar. Kullandığımız güneş koruyucunun en az SPF 30 olmasına özen göstermeliyiz.
Peki yukarıda bahsi geçen UVA’ya karşı nasıl korunacağız? Alacağımız güneş koruyucunun üzerinde SPF ibaresine ek olarak “broad spectrum” veya PA (protection grade of UVA) ibarelerinin bulunmasına dikkat edeceğiz ki hem UVA’ya hem de UVB’ye karşı koruma sağlayabilelim. “Broad-spectrum” güneş koruyucularının ve ciltte ayna işlevi gören mineral filtreli ürünlerin telefondan yayılan mavi ışığa karşı koruyucu olduğu kabul ediliyor.
Evinizde oturuyorsunuz, güneş koruyucuya gerek var mı? Evet, çünkü bizi yaşlandıran UVA ışınları ve mavi ışık pencerelerden içeriye girebiliyor.
Hava bulutlu, yine de güneş koruyucu sürelim mi? Evet, çünkü Dünya Sağlık Örgütü tarafından, bulutlu havalarda dahi güneş ışınlarının %80’inin yer yüzüne ulaştığı kabul ediliyor.
Peki ne zaman sürelim? Günde 1 kere yeterli mi? Sadece yazın kullansam olur mu? Sabahları, özellikle dışarıya çıkmadan yarım saat önce. Spor/duş sonrası ve denize girdikten sonra güneş koruyucumuzu tazelemek gerekiyor. El ve kollara ek olarak, yüzde dudak, burun, kulaklar, boyun ve dekolte bölgesini ihmal etmemek; sadece yazları değil, dört mevsim kullanmak gerekiyor.
Geçen seneden kalan güneş koruyucum var, beni bu sene de idare eder mi? Ambalaj üzerinde kavanoz simgesinde 6M, 12M gibi ifadeler, ürün açıldıktan sonra ne kadar sürede bitirilmesi gerektiğini gösteriyor (örneğin 6M: 6 ay, 12M: 12 ay). Son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin etkisi azalacağı için kullanılması önerilmiyor.
Günlük hayatta makyaj yapıyorum, güneş koruyucumu nasıl uygulamalıyım? Yüzünüzü yıkayıp nemlendiricinizi sürdükten sonra güneş koruyucunuzu sürün. Dakikalar içinde güneş koruyucunuz emildikten sonra makyajınızı yapabilirsiniz.
Peki miktar olarak ne kadar sürmeliyim? Uzmanlar, santimetre kare başına 2 mg güneş koruyucu uygulanmasını öneriyor; fakat bu ölçüm günlük hayat için pek pratik değil. Pratikte, vücut için 2-3 yemek kaşığı; yüz ve boyun için 1-2 çay kaşığı güneş koruyucu yeterli olacaktır.
Peki çocuklar için seçeneklerimiz neler? Amerikan Dermatoloji Akademi’si, 6 aydan itibaren mineral filtreli güneş koruyucuları öneriyor.
Cildim hassas hemen kızarıyor, kimyasal filtreli mi yoksa mineral filtreli güneş koruyucu mu tercih etmeliyim? Daha az irritasyon potansiyelinden ötürü, hassas ciltlerin tercihi mineral filtreli ürünlerden yana olmalı.
Güneş koruyucuya ek olarak başka hangi önlemleri alabiliriz? Güneşin en tepede olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında mümkün oldukça dışarıya çıkmamak, gölgede oturmak, geniş şapka, şemsiye ve güneş gözlüğü kullanmak alınabilecek diğer önlemler arasında sayılabilir.
Sağlıkla kalın…