Esas kritik etmek istediğim konuya odaklanmadan önce metaforik bir yaklaşım ortaya koymak istiyorum. Şöyle ki beli kırık bir narkotik köpeği için önceliğiniz onun için bir eğitim planı yapmak değildir. Çünkü bu planı tatbik etmenizin pek faydası olmayacaktır.
Narkotik köpeklerine eğitim planından önce programa dahil edilecek köpeklerin fizyolojik ve sezgisel özelliklerinin uygunluğu aranmalıdır. Bundan sonraki aşama ise bel kırıklığı gibi tüm sağlık problemlerinin çözülmesidir.
Belirli kriterleri karşılayan ve sağlık problemi bulunmayan potansiyel narkotik köpekleri için en ideal eğitim planı/programı hazırlanmasına ve uygulanmasına engel kalmaz.
Narkotik köpekleri için benimsenmesi gereken yaklaşım kalkınma planları için de mutlaka ilke edinilmelidir.
Bir ekonomi için kalkınma planlarının sonuç vermesi için öncelikli olarak kronikleşen ve devlet kurumlarını kangrenleştiren sorunların çözümüne odaklanılmalıdır. Bunların başında yüzde seksenlere ulaşan kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması sayılabilir. İkinci olarak ifade edilebilecek kronik problemimiz ise Cumhuriyet Meclisine kadar sirayet eden yolsuzluk ve usulsüzlüktür.
Bilindiği gibi; Cumhuriyet Meclisi kuvvetler ayrılığında yasamanın ve milli iradenin hayat bulduğu yerdir. Orada yapılan bir yolsuzluk ve/veya usulsüzlük ise milli iradeye veya başka bir ifadeyle milletin sırtına vurulan bir hançer anlamına gelmektedir. Dolaysıyla, Yüce Mecliste yapılanlardan sadece hükümet değil tüm siyaset kurumu sorumlu olacaktır.
Cumhuriyet Meclisinde ortaya çıkan yolsuzluk ve/veya usulsüzlükten hem iktidara hem de muhalefete mensup bazı milletvekilleri takdir edilecek şekilde aşağıdaki gibi tepki koymuşlardır.
· Meclis Başkan Yardımcısı, CTP milletvekili Fazilet Özdenefe, “Çalışmayan araçlara belirli aralıklarla benzin konuyor. Bu konu nasıl izah edilebilir? Olmayan araçlara binlerce TL’lik benzin konuldu. Bu bütçe görüşülmeye devam edilemez. Soruşturma açılması lazım…” dedi.
· UBP milletvekili Hasan Küçük, “Aracın tamirde olduğu söyleniyor, teslim alındığına dair belge var ancak eş zamanlı olarak gün aşırı bu araca akaryakıt alınıyor. Bu konuyu bu şekilde dile getirmekten utanç duyuyorum” dedi.
· CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi bütçesinin görüşüldüğü komite toplantısında, Meclise ait arızalı iki araç adına, tamirde oldukları süreçte binlerce liralık benzin alındığı ortaya çıkması ve soruşturma başlatılmasıyla ilgili konuşarak, "Cumhuriyet Meclisi, krallık meclisine dönüştürülmüş" dedi.
Vergi Dairesi eski Müdürlerinden Murakıp Hüseyin Garib’in Cumhuriyet Meclisindeki akaryakıt yolsuzluğu için sosyal medyada yaptığı aşağıdaki yorum fevkalade dikkat çekicidir:
· Meclise ait tamirde olan iki araca binlerce liralık benzin alınmıştır. Bu dört ayaklı organize bir iştir.
1- Faturayı veren benzinci; ( Büyük ihtimal kedi payını yutmuştur)
2- Faturayı alan Kleftis;
3- İşleme koyup, Harcama Belgesini hazırlayan ortak,
4- Harcama belgesini imzalayan sözde uyur –gezer yetkili;
KKTC’deki yolsuzluğu gözümüzün içine sokan sadece Meclisteki akaryakıt rezaleti değildir. Daha önce de gündeme getirdiğimiz gibi; KKTC giderek yolsuzluk bataklığına saplanmaktadır. Kuzey Kıbrıs’ın 2022 Yolsuzluk Skoru 100 üzerinden 27 olarak hesaplanırken, 180 ülke arasında 140’ıncı olduğu ortaya çıkmıştır. Rapora göre; yolsuzluğun en yaygın olduğu grup olarak Başbakan ve Bakanlar işaret edilmekte; kamu kaynaklarının siyasetçiler ve üst düzey memurlar tarafından istismar edildiğine dair de yüksek bir algı bulunmaktadır.
Netice itibariyle, yolsuzluk yoksulluğun temel nedenleri arasında olup yolsuzluk oranı yüksek olan ülkelerin kalkınması nerede ise imkânsızdır. Bu çerçevede, hükümet kalkınma planı gibi fantezilerle uğraşmadan önce kalkınmanın önünde engel teşkil eden kayıt dışı ekonomi, yolsuzluk, denetimsizlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi sorunları mutlaka çözmelidir.