AYRILMALI MIYIM?
Sevgili Ayla Hanım, çok üzgün bir dönemden geçmekteyim. Çok acı şeyler yaşadım. Çok sevdiğim kocamın beni aldattığını tesadüf eseri öğrendim. Yıkıldım, hastalar oldum. O yalvardı, “affet” dedi. “Bir şey olmadı” dedi. “İleri gitmedim” dedi. Ama nafile. Ben yıkıldım ve toparlayamıyorum. Bir şeyler yaşamış ama ne kadar ileri gittiği konusunda elimde bir kanıt yoktur. Hislerim, çok ileri gittiğini söyler ama o kadar üzüntü içinde ve pişmanlık doludur ki, anlatamam. Hem kızarım hem acırım. Teyzemin kızı “ben olsam bırakırdım. Gururun yok mu senin” dedi ve çok canım sıkıldı. Gerçekten gururum yok her halde. Çünkü görüştüğüm bir psikolog da aldatıldığıma inanıyorsam, neden bu ilişkide durduğumu sordu. Yani ben daha kötü oldum. Uyuyamam, takıntılarım başladı, her an ölecekmişim gibi gelir ve ağlarım. O kadar çok ağlarım ki, ailemdeki bir doktor bana rahatlamam için ilaç yazdı.
Kocam ise çok pişmandır. Mesajlaştığını, birkaç defa da telefonda konuştuğunu söyler. Yemin eder. Pişmanlığına inanırım ama ileri gitmiş olduğuna da inanırım. Onu çok severim o da beni sever ama bu hatayı affedemiyorum ve aklımdan çıkaramıyorum. O da onu bırakmamam için yalvarır. “Bize kıyma” der de başka bir şey demez.
Ben size danışmak isterim. Benim gururum yok diye mi bu kadar zavallı durumdayım? Yani ben, ayrılmalı mıyım? Gerçekten, bir defa aldatan hep aldatır mı? Pişman olduğuna inanırım ama ya gene yaparsa? Dayanamam, Ayla Hanım. Bunu düşününce ayrılmak doğru gelir. Ama o kadar pişman ki. “Geçmişi geri getiremem ama bize şans ver” der. Benim eşim bu olay olana kadar, dünyada en çok güvendiğim kişiydi. O kadar iyi bir insandır ki, anlatamam. Bana ve ailemize çok düşkündür. İşte bunları da düşünürüm ve daha kötü olurum. Ne olur, bana cevap yazın. Ben ne yapmalıyım? Ayrılmalı mıyım, yoksa bir şans daha mı vermeliyim?
Rumuz: ŞANS
Kimsenin kararlarınızı eleştirmeye veya size akıl vermeye ne hakkı vardır ne de yetkisi. Eski sözdür “bekâra, eşi boşamak kolay gelir” derler. Olayın dışındaki insanlar atar tutar, kafanızı allak bullak ederler. Bir çıkmaza düştüğümüzde, insanlar bize yol göstermeyi, kendi bakış açılarına göre akıl vermeyi pek severler. Bunu kimsenin yapmasına izin vermek zorunda değilsiniz.
Anlattıklarınız elbette ciddi bir hayal kırıklığı yaşadığınızı anlatıyor. Ancak karşınızda, yıllardır beraber yürüdüğünüz eşiniz var. Sevdiğiniz ve karakterine güvendiğiniz bir erkek olduğunu anlattınız. İlişkiler; gül bahçesinde geçmez. Fırtınalar, çıkmaz görünen sokaklar, dar alanlar, duygusal incinmeler, iniş çıkışlarla dolu bir yolculuk içinde geçer. Bu nedenle, sorun çözebilen çiftler başarılı ve mutlu çiftlerdir.
Sizin başkaları tarafından yeterince manipüle edildiğinizi düşünüyorum. İlişkiniz ile ilgili karar vermeye uygun ve yetkin bir genç kadınsınız. Ben, ikinizin birbirinizin bütünlüğünü, bugüne kadar yaşadığınız birlikteliği, birbirinize bağlılığınızı da dikkate alarak karar vermenizi öneririm.
Demek istediğim şudur: hepimiz insanız. İnsan mükemmel bir varlık değildir elbette. Hepimizin hata yapma olasılığımız vardır. Ama ben bir hata yaparsam veya yaptığımı düşünürlerse ve tek bir hatam yüzünden yargılanırsam, “tu kaka” olursam ve beni cezalandıranlar bütünlüğüme bakmazsa, iyi taraflarımı dikkate almazsa, iletişimimizi, sevgi bağımızı, geçmişimizi yok farz ederek beni yargılar ve cezalandırırsa, en acımasız mahkemede “suçlu” ilan edilmiş olurum. En acısı, benim kim olduğuma, nasıl bir bütünlük taşıdığıma bakmadan beni yargılamalarıdır. Kanıtı eksik olmasa bile, kişilerin yanlış anlaşılma olasılıkları vardır ve sadece yanlış anlaşıldığı için cezalandırılanlar da vardır. Çok acı değil mi?
Ben kararınızı verdiğinizi düşünüyorum. Sevdiğiniz adam ile yaşamınızda bir sorunla karşılaştınız. Beklenmedik bir sorun. Daha önce olmamış. Hazırlıksız yakalandınız. Siz bir çiftsiniz ve dediğim gibi, önce sakinleşmeli, olaylara hem içeriden hem dışarıdan bakabilecek duruma gelmelisiniz. İkiniz de. Sonra birbirinizi, bu kötü tecrübe dışında da anlamaya çalışmanızı öneririm. Konuşun, tartışın. Bunun ikinizin meselesi olduğunu hatırlayın. Bir noktaya dikkat edin, sadece hatalarına değil; bütünlüğüne, var oluş değerlerine de bakın. O sizin hala sevdiğiniz adamdır. Siz de onun sevgisine inanıyorsunuz. Kararınız size ait olacak ve ikinizi de etkileyecek elbette.
Son bir nokta. “Hata” dediğimiz her şeyin öncülleri vardır. O noktaya nasıl gelindiğini atlamayın. Sükûnet içinde değerlendirin. Bu ilişkinize güç katacaktır. Kararınıza da.