6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sonrasında, eski ve kontrolsüz binaların deprem ve yaşama karşı çok güçsüz olduğu gerçeği haklı olarak ülkemizde de endişe ve hatta paniğe yol...
6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sonrasında, eski ve kontrolsüz binaların deprem ve yaşama karşı çok güçsüz olduğu gerçeği haklı olarak ülkemizde de endişe ve hatta paniğe yol açmıştır.
Depremin yarattığı ruh hali karşısında hükümet ‘bilime saygılıyız ve bilimle hakaret edeceğiz’ söylemi yaparken devlet televizyonuna ısmarlama ve tembihli bilim adamları çıkartarak ve basına açılama yaptırarak KKTC’de deprem riskinin olmadığı ve hatta deprem olmayacağı yönünde algı yaratmaya çalışmaktadır. Üstüne üstlük, bu konuda ülkemizde yapılan bilimsel çalışmaların gereğini yapmak yerine çalışmaları açıklayan, duyuran veya sızdıranları nerede ise vatan haini ilan edecek bir görüntü vermeye başladı.
Hükümet deprem riski ve krizini yönetmek yerine algıyı yönetmek için sık sık toplantı şovları yaparak önlem alacak algısı yaratmaya çalışmakta ve belki de gündemin değişmesi için bazı yerlerde mum yakmaktadır.
Deprem krizi ile ilgili hükûmetin salt “ŞOV” yaptığının bariz örneği Namık Kemal Lisesi’ndeki (NKL) Okul Aile Birliğinin halen gerçekleştirdiği protestodur. Lisede devam eden protesto karşısında Bakanlık üç maymunu oynamaya devam ederken Okul Aile Birliği velilerden dilekçe toplayarak güvenlik endişesinden dolayı binanın Deprem ve Dayanıklılık Test sonuçları resmi olarak açıklanana kadar çocukları okula göndermeme kararlılıklarını Eğitim Bakanlığına iletiyor.
NKL, gelmiş geçmiş hükümetlerin duyarsızlığı ve bundan sonra verilecek boş sözlere de itimat etmeme gerektiğinin bariz bir kanıtıdır. Öğrendiğim kadarıyla 1999 yılında tavan bir öğretmenin başına çökerek yaralamış ve benzeri bir çöküntü ise bir öğrencinin yaralanması ile sonuçlanan geçtiğimiz yıl gerçekleşmiştir. Yapılan ise sadece binaya makyaj ve göz boyamadan ibaret kalmıştır.
Türkiye’de yaşanan deprem felaketi çocuklarını NKL’de okutan velilere artık yeter dedirtmiştir. Binada bulunmak durumunda kalan öğretmen ve öğrenciler için velilerin endişesini gidermek ve zaman kazanmak için belirli bir süre gerek eğitimin uzaktan gerekse sağlam başka bir binada yapılması yönünde karar almayan veya alamayan yetkililer deprem riski yönetmedeki kifayet, dirayet ve basiretlerini maalesef ortaya koymuşlardır.
NKL’de halen yürütülmekte olan protestonun haklılığını 14 yıl önce dahi yapılan bir yüksek lisans tezi ortaya koymaktadır.
Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde halen Rektör Yardımcısı olan Prof. Dr. Serhan Şensoy’un danışmanlığında Temuçin Yardımcı tarafından yapılan 2009 tarihli Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü bünyesindeki “Seismic Performance Assessment and Strengthening of Gazimagusa Namik Kemal Lisesi” (Gazimağusa Namık Kemal Lisesi’nin Sismik Performans Değerlendirmesi ve Güçlendirmesi) başlıklı yüksek lisans tezi yetkili ve etkili mercilerin NKL’deki velilerin sesine kulak verilmesini zaruri kılmaktadır (irep.emu.edu.tr). Tezin kısa özeti aşağıdaki gibidir.
Kıbrıs`da son yıllarda birçok yıkıcı depremler meydana gelmiştir. Fakat, Kıbrıs`daki bu binaların sismik potansiyel riskleri iyi derecede bilinmemektedir. Özellikle adanın kuzey kesimindeki KKTC’de bina envanteri sismik performansta çeşitlilik göstermektedir. Diğer yandan, Kuzey Kıbrıs`ta 150`yi aşkın farklı yaşlarda okul binasının mevcut olduğu bilinmektedir. Bunların çoğu modern deprem yönetmeliklerinden önce inşaa edilmiştir. Diğer bir değişle, bu tür okul binalarının tasarlanırken yalnızca düşey ağırlık yükleri dikkate alınmıştır. Bu nedenle özelikle okul binalarının sismik risklerinin tanımlanması gerekmektedir. Diğer önemli bir konu ise bina yaşına ve çevre etkilerine karşı beton içerisindeki betonarme donatısında meydana gelen korozyonun binanın kullanım yaşını kolayca azaltmasıdır. Bu olgu deprem anında binaya ciddi zararlar vermektedir. Bu tezde, referans okul olarak seçilen Gazimağusa Namık Kemal Lisesi (GMNKL) değerlendirilmiş ve uygun güçlendirme yöntemleri tartışılmıştır. GMNKL binası betonarme olup ana bina 1956 yılında inşaa edilmiştir.
Analiz sonuçlarına göre mevcut binaya en uygun güçlendirme methodu seçilmiş ve binanın performans seviyesi yükseltilmiştir. Güçlendirmede kolon mantolama ve perde duvar yöntemleri kullanılmıştır. Uygulanan güçlendirme yöntemleri kendi aralarında ekonomik yönden ve performanslarına göre de karşılaştırılmışlardır. Uygulama sonucunda en iyi güçlendirme metodunun perde duvar yöntemi olduğu belirlenmiştir.
Kısaca Tezin ifade ettiği, NKL binasının bu haliyle depreme dayanıklı olmadığıdır. Dolayısıyla ya yıkılarak baştan yapılmalıdır ya da güçlendirilmelidir. BUNUN DIŞINDA SÖYLENECEKLER SAFSATADAN VE LAFÜGÜZAFTAN IBARETTEDIR.