Günümüzde müzik toz misali, toz zerrecikleri gibi hafif ve uçucu…

   Günümüzde müzik toz misali, toz zerrecikleri gibi hafif ve uçucu…

   Üretilen albümler ve icra edilen müzikler, hislere ya da duygulara dokunmayınca böyle olabiliyor. Hissiyattan, içtenlikten, duygu yoğunluğundan yoksun, samimiyetten uzak şarkılar size ne ifade edebilir ki?

   Hâlbuki eski şarkılara daha doğrusu kalbinize ve ruhunuza dokunan 1990’lı yılların şarkılarına ya da müziklerine bakıldığında barındırdıkları yoğun duygular ile sizi hemen yakalayabiliyor.

Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (16)

   Bir albümü, yıl boyunca dinlediğiniz oldu mu hiç? Dinledikleriniz yaşadıklarınıza eşlik etti mi? İnsan yaşadıklarını müzikle hafifletebiliyor.

   Hiç unutmuyorum, ilk gençliğimin başlarında edindiğim Levent Yüksel’in “Med Cezir” albümünü yıl boyunca arabamın teybinden çıkarmamıştım. Daha ne yaşamıştım ki hayatımın baharındaydım ama bu albümdeki şarkılar öyle içten, duygu yüklü ve güçlüydü ki beni hüzünlendirdi, neşelendirdi, hayata bağladı.

   Müziğin gücü bu, size yaşadığınızı hissettirir. Bugün sizlere adeta küllerinden yeniden doğan “geçmişin sesli tanıkları”, plakları irdeleyeceğim.

Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (3) Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (2)

   Son zamanlarda gerek plakçalarların (pikap) gerekse plakların oldukça trend olup satışlarında inanılmaz çıkışlar yakalamasının ardındaki nedenleri, bu sayıda ve gelecek haftaki sayıda inceleyeceğim. Dinlemekten büyük keyif aldığım nostalji dolu bu plastik dairesel nesnelerin büyülü dünyasına yolculuk yapacağız.

   Döneminde doldurulan plak kayıtlarının tamamen Analog oluşu, dijital teknolojinin olmayıp, gerçek ve ham seslerin kaydının yapıldığı stüdyolardan evlerimize bu plaklarla gelen müziğin yerini ne tutabilir ki! Sanatçıyla sizlerin arasında adeta bir iğnelik mesafe olan bu kayıtların nasıl yapıldığını bu sayıda göreceğiz.

   Plak, PVC’den yani termoplastik malzemeden üretilen iki tarafına da kayıt yapılabilen bir dairesel yapıdır. Pikap veya gramofon denilen cihazlarda okunarak, üzerine kaydedilmiş ses izleri dinlenebilir.

 Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (5)

Tarihçe

   İlk plaklar 1880’lerde ortaya çıkmaya başladı. Bu dönemlerde ebonit denilen oldukça kırılgan ve sıkıştırması zor malzeme kullanılmaktaydı.

   1890’ların sonlarına kadar bu malzemeden yapılmış plaklar kullanıldı fakat Berliener tarafından geliştirilen yeni bir plastik maddenin kullanılmasıyla kırılganlığı önlendi. Ayrıca gene bu yıllarda farklı üreticiler tarafından farklı çaplarda üretilen plakların yerine ilk standartlarda kabul edildi.

   Böylelikle genel olarak 78’lik denilen aslında dakikada 78,26 devirlik plaklar standart hale geldi.

   Ülkemizde o dönem için yeni bu üretim teknolojisi ile üretilmiş plaklara taş plak adı verilmektedir. Ayrıca bu yıllarda 16 devirlik bir plakta ortaya çıkmış, fakat pek tutulmamıştır.

Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (19)

   Aradan geçen yıllar boyunca plak kaydı teknolojisinde çok sayıda yenilik ortaya çıkmasına rağmen plakların yapısındaki asıl değişiklikler 20’nci yüzyılda da olmuştur. Özellikle 78 devirlik plaklarda sadece 4 dakika civarında kayıt yapılabilmesi ve kırılgan olmaları çeşitli arayışları ve araştırmaları hızlandırmaktaydı.

   İşte bu nokta da Amerikan Columbia firması tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 33’lük tabir edilen plaklar ortaya çıktı. Bu plakların gerçek devirleri 33 1/3 devirdir. Türkiye de genel olarak uzunçalar olarak adlandırılmaktadırlar.

   Bu plakların üretiminde özel bir plastik reçine kullanılmaktaydı. Bu sayede kolaylıkla kırılmaları önlendi ayrıca gelişen kayıt teknolojisinin de yardımıyla gürültü oranları düşürülerek, müzik kalitesi de büyük ölçüde artırıldı.

   33 devirlik plakların hemen ardından 1949 yılında Victor şirketi tarafından 45 devirlik plakların ortaya çıkması ile genel anlamda formatın gelişimi tamamlanmış, özellikle üretim ve üretimde kullanılan malzemenin gelişimi bugün bile sürmektedir.

 Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (9)  

Plâk ve Pikap

   Plâğın girinti-çıkıntılarına uygun olarak titreşen diyaframdan gelen sesi büyütmekte kullanılan borular da artık ortadan kalkmıştır.

   Bunun yerine, sesi büyütmek için elektrik araçları (amplifikatörler) kullanılıyor. İğnenin ucunda maden karışımından yapılmış bir kristal vardır.

   İğne plâk üzerinde titreştikçe bu kristale basınç yapar. Kristal de bu basınçla orantılı olarak bir elektrik akımı doğurur.

   Pikap bu akım bir radyo (radyonun amplifikatörü) ile kuvvetlendirilir, ses haline getirilir, hoparlörden dışarı verilir. Bu sisteme «pikap» adı verilir. Bazı pikaplarda ise sesi büyütmeye yarayan amplifikatör de bulunur. Bu çeşit pikapları radyo olmadan çalmak mümkündür.

   Devir Eskiden plâklar da, bunları çalan araçlar da dakikada 78 devir yapacak şekilde düzenlenirdi. Sonraları daha ince iğneler, plâk üzerinde de daha ince girinti çıkıntılar yapmak mümkün olunca dakikadaki dönme sayısı küçültüldü.

   Böylece, plâklara daha uzun süren müzik parçalarını yerleştirmek imkânı elde edildi. Bugün dakikada 45, 33 ve 16 devir yapan plâklar ve pikaplar yapılıyor. Bu devirlerle dönen plâklara «LONG PLAY» (uzun çalan plâklar) adı veriliyor.

   Hem eski cins 78 devirlik, hem de uzun çalan plâklar için yapılmış pikaplarda iki tane iğne vardır. Küçük devirli plâkların ince iğneyle çalınması gerekir.

   Buna dikkat edilmezse 78 devirlik plâkların kalın uçlu iğnesi uzun çalan plâkların girinti-çıkıntılarını bozar, ondan sonra bu plâklar iyi ses vermezler.

   İğne Eskiden pikaplarda maden iğneler kullanılırdı. Bunlarla beş, on plâk çalındıktan sonra atılır, yerine yenisi takılırdı. Bugün pikaplarda safir iğneler vardır. Bunlar uzun zaman bozulmadan kullanılır

 Müziğin toz olmayan hali  “PLAK” antikacı bagimsiz (15)

Plak Üretim

   Plak, ana malzemesi PVC olan, bilgileri bu malzemenin üzerine bazı kristaller yardımıyla sıra sıra daireler şeklinde kazımak suretiyle, presleme yöntemi ile üretilen yuvarlak bir dalgametredir. Gramafon yada plakçalar vasıtası ile dinlenebilir.

   Plakçalardaki iğne, o kazınan bilgilere sürtününce, oluşan titreşimler hoparlörlerden bize müzik olarak duyulur. Analogtur ama kasete ve CD’ye göre ses kalitesi en yüksektir.

   Piyasada genelde 3 farklı plak boyutu mevcut. Vinyl plağın yapıldığı malzeme olan PVC nin bir diğer adı. Yani plağa malzemenin adıyla sesleniyorlar.

   Bundan çıkaracağımız sonuç Vinyl = plak Plak üretimde kullanılan teknoloji özel pres yöntemidir. Özel kristal iğneler ile kazıma yapılarak özgün plak hazırlanır. Bu plağın izleri tam tersi seklinde özel baskı ile üretimde kullanılacak kalıbın üretilmesinin akabinde özel baskı makinelerinde hammaddenin kalıplara dökülüp, hızlıca soğutulmasıyla üretilir.

   Yaklaşık 170 derecede kalıplara gönderilen polivinilklorür (plak hammaddesi) soğutularak plak elde edilmektedir. Günümüzde farklı ağırlıklarda üretilen plaklar olsa da en yaygınlıkla 33 1/3 ve 45 devirlik plaklar üretilmeye devam edilmektedir.

   Gelelim devir olayına. 33’lük plak, plağın plakçalarda bir dakika da 33 kere dönmesi anlamına gelir. 45’lik ise Plağın plakçalarda bir dakikada 45 kere dönmesi anlamına gelir. 33’lük plaklar daha çok şarkı, 45’lik plaklar daha az şarkı alır.

   33’lük ya da 45’lik olması, plağın üzerindeki dairelerin arasının açıklığı ile alakalıdır. 45’likler genelde 7” plaklara basılır. Bu tür 45’liklerde sadece 1 ya da 2 şarkı bulunur. 10 “e 12” e basılan 45’likler de vardır. Örneğin 33’lük bir 12”de 10 tane şarkı bulunurken, 45’lik bir 12”de en fazla 4 şarkı bulunur.

 

Devam edecek…