Hükümet, maaş kesintileri ve ek vergilerle ilgili yasa gücünde kararnameyi geri çekti. Toplumun hiçbir kesiminden onay almayan bu kararnamenin geri döneceği belliydi… Hiçbir meslek grubundan, hi...

Hükümet, maaş kesintileri ve ek vergilerle ilgili yasa gücünde kararnameyi geri çekti. Toplumun hiçbir kesiminden onay almayan bu kararnamenin geri döneceği belliydi… Hiçbir meslek grubundan, hiçbir sivil toplum örgütünden destek görmedi hükümetin kararı, hatta kendi partililerinden bile… Muhalefet, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri, hükümet üzerinde ciddi bir baskı kurdu. Çeşitli iş kollarında örgütlü 14 sendika, söz konusu yasa gücünde kararnamenin iptali talebiyle bu sabah Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Hükümet edenler, nihayet yanlıştan döndü ve muhalefetle uzun görüşmeler yaptıktan sonra kararnameyi geri çekti. Hükümet yanlış yaptığını anladı mı yoksa yoğun tepkiden dolayı mı geri adım attı? Hükümet edenler aslında ta başından yanlış yaptığının farkındaydı, bile bile yaptılar, “Toplumsal duyarlılık var, herkes acılı, böyle bir ortamda kimse itiraz etmez. İtiraz edene de başkaları tepki gösterir, biz de vicdanlara oynarız, kaynatır geçiririz” diye düşündü. Tam bir fırsatçılık yani… Toplumun acılı halini istismardır aslında bu… Halk zaten deprem mağdurları için duyarlıydı, insanlar gönüllü olarak katkısını yapıyordu, hükümetin birdenbire ortaya çıkıp zoraki katkı istemesi, yasayla elini halkın cebine sokması öfkeye neden oldu… Aynı partilerden oluşan bundan önceki azınlık hükümeti ve bu hükümet, defalarca yasalara ve Anayasaya tosladı… Beklersiniz ki artık tecrübeli olsunlar, beklersiniz ki yasalara, Anayasaya aykırı bir iş yapmasınlar… Her defasında ya muhalefet partilerini ya da sendikaları mahkemelere taşırlar, sonra da geri adım atarlar… Yeter be kardeşim… Koskoca Bakanlar Kurulunda bir kişi de demez mi ki “Ne yapıyoruz be arkadaşlar yine Anayasaya toslayacağız, geri adım atmak zorunda kalacağız” diye? Başbakanlığın, diğer bakanlıkların hukukçuları ne iş yapar? Bu efendilere; “Sayın Başbakanım, Sayın bakanlarım, yanlış yapıyorsunuz, yargıya giderse sizi savunamayız” demez mi? Kim alıyor bu kararları? Biri alıp da diğerleri kafa mı sallıyor? Yoksa fikir birliği mi var orada? Bu kadar yanlış fikir birliği mi olur? Yanlışı sokaktaki abiler, amcalar, ablalar, teyzeler görüyor da koskoca bakanlar mı göremiyor? Anayasaya aykırı hareket etmek yanlış, toplumun psikolojisinden anlayamamak ise koca bir zaaf… Ne oldu şimdi? Günlerdir doğru bir iş yapıldığını anlatıyor hem cumhurbaşkanı hem hükümet edenler… Koca koca laflar edildi, gelecek paranın nerelere harcanacağını da anlattı Başbakan… Ülkede kaç gündür bu konu konuşuluyor, sayısız açıklama yapıldı her kesimden… Boş yere meşgul oldu herkes, deprem acılarının ve daha bin türlü sorunun, sıkıntının arasında. Yahu meclis açık, meclis açıkken niye kanun hükmünde kararname yaparsınız? Getirin meclise tartışın, orada herkesin kabul edebileceği bir şeyler yapın… Bakın, sonunda meclise gittiler, muhalefet ile bütün gün görüştüler ve “geçici ve özel AD-HOC Komiteler” kurmaya karar verdiler. Baştan böyle yapsaydınız ya… Boşuna zaman kaybı, boşuna tüm toplum sinir harbi yaşadı, boşuna gündem bununla meşgul oldu… Bu olay da gösterdi ki bu hükümette bir karar alma sorunu var, bir kontrolsüzlük var, oralarda bir yol gösterici yok sanki… Ya yol gösterici yok ya da yol göstericiyi dinleyen yok… Böyle toslaya toslaya nereye kadar gidecek? Yalnızca onlar bir yerlere toslasa neyse de toplumu uçuruma sürüklüyorlar…  

20 Şubat 2023