Güneydeki Helen yönetimi asla ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ değildir, Kıbrıs Türk Halkının içinde yer almadığı bir Cumhuriyet, Hukuken asla Kıbrıs Cumhuriyeti olamaz. 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinde Türk Halkı eşit kurucu iki ortaktan biridir. Türkler 21 Aralık 1963’ten beri dünyanın gözü önünde silah zoruyla Cumhuriyetten kovulmuş durumdadır. Cumhuriyet, silah zoruyla Rumlar tarafından işgal edilmiş olup 4 Mart 1964’te BMGK taraflı oldubitti siyasi 186 sayılı kararla bu işgal hala devam etmektedir. Ucube karar 3 aylık bir süre içindi. Bu gün itibarıyla 60 sene 11 aya ulaşmıştır. Bu oldubitti Hukuk dışı siyasi karar adaletsizce sürekli uzatılmaktadır. Eşit kurucu ortak Türk Halkının bu taraflı karara ve de uzatmalara asla rızası yoktur. Türk ortağın VETO hakkı vardır, lakin Cumhuriyet işgal edildiğinden ve de Türkler Devletten silah zoruyla uzaklaştırıldığından bütün hakları yıllardır diğer ortak Rumların işgali altında olup, Türklerin Uluslararası Antlaşmalarla elde ettiği ortaklık hakları gerek BMGK ve gerekse AB tarafından işgal edilmesine fırsat ve destek verilmiştir ne yazık ki.
Güney Kıbrıs Helen yönetimini tüm Kıbrıs adına tek taraflı AB’ne üye almak da Güney yönetiminin bu maksatla Türklerin izni olmadan tek taraflı imza atmak da meşru değildir. Tüm bu tutum ve davranışlar ve gelişmeler ve de kadük olmuş, çürümüş, miadı dolmuş hukuk dışı 186 kararı durdukça gerçek Kıbrıs Cumhuriyetinin var olduğunu savunmak akıl tutulmasıdır. 15 Temmuz 1974’teki faşist Yunan Cuntası askerleri ile EOKA terör örgütünün yaptığı ikinci büyük darbe ve bu darbede ‘ Kıbrıs Helen Cumhuriyetinin ‘ ilan edilmesi Cumhuriyetin tamamen ortadan kaldırılmış olduğunu açıkça göstermektedir, ki bunu da bu gün hala tek taraflı ayni yönetimin devam etmesi açıkça ispatlamaktadır. Güney Kıbrıs Helen yönetimi SAHTE ve SÖZDE ‘Kıbrıs Cumhuriyetidir’. BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDE SADECE RUMLARDAN OLUŞAN BİR KIBRIS CUMHURİYETİ KAYDI MEVCUT DEĞİLDİR. Yaptığı bütün antlaşmalar da hukuken geçersizdir. BMGK beşlisinin taraflı, çıkarcı, Adaletten yoksun kararları, Uluslararası Antlaşmalardan üstün değildir, olamaz. Kıbrıs Cumhuriyeti Antlaşmalarını 61 yıldan beri çiğnemektedirler. Bu Adaletsizliğe boyun eğmek teslim olmak demektir. Rum lider, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için imzayı bassaydı ENOSİS olacak, tüm ada Yunan toprağı mı olacaktı yani? Efendim?....
Rum lider tek taraflı bir belgeye imza attı diye bütün Kıbrıs toprağı asla AB toprağı olamaz, böyle bir hakkı da yoktur, aksi halde ne Yeşil Hat olurdu ne nüfus mübadelesi olurdu ne Referandum ne de müzakereler olurdu.