Duydunuz mu, Çağlayan Çocuk Yuvası’na partizanca istihdam edilen dört kişiden üçü işi beğenmemiş ve torpil kullanıp başka dairelere kaçmış.

   Uzunca zamandan beridir Çağlayan Çocuk Yuvası, personel bekliyor. Personel eksikliği nedeniyle mevcut personel daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.

    İlgili sendika personel eksikliği nedeniyle yuvanın önünde eylem bile yapmıştı.

    Sendika başkanı, Bağımsız TV’deki programda bir espri yapmış, “partizanca istihdam yapsalar bile razıyız, durum ciddi” demişti.

    Tam da dediği gibi oldu ve Çağlayan Çocuk Yuvası’na münhal açmaksızın, sınavsız, geçici işçi statüsüyle dört kişi istihdam edildi.

    Gelin görün ki dört kişiden üçü, Çağlayan Çocuk Yuvası’ndaki işi beğenmedi ve torpil kullanıp başka yerlere gitti. Belki de partizanca istihdam edilenlerden geriye kalan tek kişi de birkaç gün sonra başka yere kaçar.

     Dijital gazete Bugün Kıbrıs’tan Emine Yüksel yaptı bu haberi bugün.

     Peki sizce Çağlayan Çocuk Yuvası’ndaki işi neden beğenmedi bu dört kişiden üçü?

     Neden olacak zor olduğu için… Çocuk yuvasında çalışmak özveri ister, sabır ister, çalışma azmi ister, şevk ister. Eğer bunlar o kişilerde yoksa çalışamazlar tabii.

     Burası, haftanın 7 günü 24 saat hizmet veriyor. Zaten personel eksikliği nedeniyle mevcut personel 48 saat kesintisiz çalışmak zorunda kalıyor.

      Gerçekten takdire şayan bir özveri gösteriyorlar. Ancak partizanca istihdam edilen personel aynı özveriyi göstermedi.

      E tabii canım, onlar da haklı, hem devlet işine gireceksin hem de çok çalışacaksın!

      Olacak iş mi bu? O kadar torpil kullanmanın ne anlamı var değil mi?

      Çok çalışacak olsa özel sektörde kalırdı, ne işi var devlet kurumunda?

      Hem devlet kurumunda görevlendirileceksin hem de çok çalışacaksın. Olur mu hiç?

      Devlet memuru veya işçisi olmanın ruhuna ters değil mi bu?

      Mantık şu; devlette çalışmak demek, rahatlık demektir, keyfilik demektir, neden böyle zor bir yerde çalışsınlar?

      İşi çok, zor diye bilinen başka daire ve kurumlarda da personel eksikliği var.

      İşte bu kurumda olduğu gibi, kişiler torpil kullanıp oralardan kaçıyor, daha rahat yerlere gidiyor.

      Yüzsüzlüğe bakar mısınız? Zaten sınava girmemişsin, birisiyle yarışmamışsın, partizanca oraya geçici işçi olarak havadan gelip konmuşsun ve bir de beğenmiyorsun.

       Devlet kadrolarına girmek için bir torpil kullanmışsın ancak bu sana yetmiyor ve üstüne bir torpil daha patlatıp yerini değiştirmişsin. Pes doğrusu…  

       Peki aylardır personel gelmesini bekleyenler ne yapacak? Umurlarında mı ne yaparsa yapsın…

       Bu şekilde şımartılarak işe partizanca alınan insanların çalışmasını mı beklersiniz?

      Sonra da “Devlet daireleri ve kurumlarında birçok kişi çalışmıyor, keyfi davranıyor, oralarda verimsizlik vardır” deniliyor.

        Nasıl verimli olsun ki? Partizanca istihdam edildikleri yetmezmiş gibi daha geldikleri yerde bir hafta olmadan “beğenmedim” deyip torpil kullanıp oradan gitmelerine fırsat verilirse, herkesin arakasında bir dayısı olursa, orada disiplin, düzen, sistem mi olur? 

       Bu partizanca istihdamlar her bakımdan lanet bir iştir, çökmedir, çürümedir… Siyasi çıkar uğruna bu kötülüğü yıllardır sahipleniyorlar.