Hayatın bir yolculuk olduğu kabul edilir. Doğarken başlayan ölümle son bulan bir yolculuk.

Hayatı anlamak, kavramak, daha iyi ve daha anlamlı yaşamak için bu benzetme iyi bir başlangıç olabilir. Çünkü hayat bir yolculuk olarak kabul edildiğinde; yol, amaç, araç, durak ve yolun birlikte yüründüğü yoldaşlar gibi terimler de kaçınılmaz olarak karşımıza çıkar.

O halde hayatı bütün bu terimler üzerinde az çok durarak, bunlar üzerinde biraz düşünerek yaşamakta yarar var. Kuşkusuz, herkesin yürüdüğü bir yol, amaçları, araçları, durakları ve yoldaşları vardır ve bunlar farklı farklıdır.  Üstelik insan evladı bunları düşünse de düşünmese de yaşar.

Ama aslında,  yılbaşı gibi tüm insanlığın önem affettiği tarihler önemli duraklar olarak kabul edilerek konu üzerinde düşünmenin bir vesilesi yapılabilir.

Düşünce melekesi gelişmiş her yetişkin, doğduğu günden bugüne ne yaptığını, yürüdüğü yolu, amaç, araç ve kişileri, hayatının dönüm noktalarını, yolda yürürken sahip olduğu ilke, inanç ve değerleri kısaca gözden geçirebilir.

Eğer mutsuzsa, işe bunların bazılarını değiştirerek başlamak en rasyonel davranış olacaktır.

Elbet, bireysel olarak yapılan gözden geçirme, toplumlar ve hatta giderek artan genişlikte tüm insanlık adına da yapılabilir. Örneğin, toplum olarak nereden nereye gelindiği, yürünen yollar, amaçlar,  araçlar,  önemli dönüm noktaları gözden geçirilebilir.  Tabii toplum adına bunu yapması gerekenler, en başta toplumu yönetme iddiası ile ortaya çıkanlardır ama yönetilenler de bu görevden muaf sayılmazlar.

Bu kısa gözden geçirme sayesinde, 2025 hem bireysel hem toplumsal anlamda mutluluk getirmenin bir ara aşaması olabilecektir.