2003 Nisan ayında Kuzey Kıbrıs’la Güney Kıbrıs arasında açılan ilk geçiş kapısından bu yana 22 yıla yakın bir süre geçti.
O günden bu güne süreç içinde Yeşilırmak’tan Derinya'ya uzanan sınır hattında dokuz noktada kapı açılmış durumda.
Kapıların tamamen kapalı olduğu ve iki halkın birbiriyle temas kuramadığı 29 yıl boyunca, taraflar arasında zaten çok düşük düzeyde olan güvenin oluşması pek mümkün değildi.
O yüzden, kapıların açılması, iki halkın özellikle birbiriyle hiç temas kurmamış genç nesillerinin birbirini tanıması ve güven oluşturması açısından stratejik bir araç olarak düşünülüyordu.
Nitekim Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülen müzakerelerde taraflar arasında güven oluşturmak için en çok salık verilen önerilerden biri de geçiş kapılarının açılması konusuydu.
Sonuçta Türk tarafının inisiyatifiyle 2003 yılında ilk kapı açıldı. İki taraf arasında arzu edilen güven düzeyi oluşmasa da kapıların yararsız olduğunu kimse iddia etmiyor. En azından, bazen Güney bazen de Kuzey yararına olsa da ticari anlamda ciddi bir katkı ve hareketlilik yaşandığı aşikar.
O kadar ki, özellikle Lefkoşa’da geçiş kapılarının güzergahında büyük bir trafik yoğunluğu yaşandığı, bunun ciddi bir şikayet konusu olduğu sıkça dillendiriliyor.
Zaten, iki toplumun cumhurbaşkanları arasında bir süredir olmayan ama şimdi yeniden başlayan görüşmelerin ilk somut konusu kapı açılması oldu.
Geçen hafta yapılan ama somut bir sonuca bağlanmayan bu görüşmede Türk tarafı Haspolat köyünden yeni bir kapı açılması önerisi yaparken, Rum tarafı Erenköy ve Kiracıköy üstünde durdu.
Ne var ki, yeni bir kapının açılmasının somut yararı trafik yoğunluğunu azaltmak ve geçişleri kolaylaştırmak olduğuna göre, önce durumu daha iyi anlamak için bazı verilere bakmak gerekir.
Örneğin, geçen yıl 8 milyon karşılıklı geçiş yapıldığı, bunun yüzde 65’e yakınının Lefkoşa’dan gerçekleştiği biliniyor. Bilinen bir başka somut veri de , Lefkoşa’daki araçlı geçişlerin tümünün Metehan sınır kapısından gerçekleştiği. Zaten trafik yoğunluğunun ve sıkışıklığının esas yaşandığı ve çokça dillendirildiği yer burası .
Durum bu olduğuna göre, sorunu çözmek için Lefkoşa’dan araçlı geçişler için yeni bir alternatif yaratmak ve Metehan’ın yükünü azaltmak gerek.
Bu nedenle, Lefkoşa’nın batısında bulunan Metehan’a alternatif, doğu yönünde bir kapı açılması yararlı olacak. Bu kapı da kuşkusuz, Lefkoşa’nın doğusunda bulunan Çağlayan semtindeki, geçmişte Mağusa kapısı olarak adlandırılan geçiş noktasıdır.
Hem böylece Kuzey’in Haspolat, Güney’in Erenköy-Kiracıköy önerilerinin çatışmasına gerek kalmayacak, Çağlayan uzlaşmanın adı olacaktır.