BANA BİR ÇARE

       Ayla abla, merhaba.
       Sana yazmadan önce ben büyücülere, tarotçulara falan çok gittim. Vallahi bir ton para döktüm. Ama huzur veya çözüm bulamadım. Yazdıklarımı olduğu gibi verme sakın, çünkü biri beni tanır, anlar diye korkarım. Bu tip vesveseler bende yeni başladı. Kendi kendime düşünmekten bile korkarım.
      Ben doğma büyüme Kıbrıslıyım. Ailem ise, Türkiye göçmeni. Annem babam da burada doğdu. Neyse. Ben bir evlilik yaptım. Halamın oğlu ile. Hiç tanımadığım, affedersin odun gibi biriyle evlendim. Düğün gecemizde bana zorla tecavüz etti. Ben ertesi gün anamın babamın evine sığındım ama onlar ne yaptı biliyor musun? Beni geri o adamla kurduğum eve yolladılar. Bir sürü nasihat ettiler. Ama halamın oğlu olan o vahşi hayvana bir şey demediler. 
      Ben lise mezunuyum ve devlette çalışırım. Evim köyde. O hayvandan tam üç tane çocuk yaptım. Hiçbirini isteyerek yapmadım ama çocuklarımı çok severim. O hayvana bundan katlanmaya çalıştım zaten. Çocuklarım iyi olsun istedim. Abla ben son yıllarda bu adamı adıyla çağırmam. Yaz bunu tamam mı? “Hayvan” derim ona. Yüzüne karşı derim. Maaşımı alınca bir miktarını ona veririm. Ne yapar umurumda değil. Karı, kız, kumar… Sanırım bu para yüzünden bana saldırmaz. Maaş zamanını zor bekler kanında boğulasıca.
      Ablam ben bu adamı öldürmek isterim. Bin defa konuştum. Dedim ki bak böyle olmaz. Beraber yaşayacaksak saygı ve şefkat dedim. Güldü. Ben onun serçe parmağı kadar bile değerli değilmişim ve benim ne düşündüğüm önemli değilmiş. Bu hayvan var ya, çalışmaz. Köy kahvesinde edebiyat yapar bir de particilik yapar. 
      Benim maaş kartım bu hayvanın elindeydi, kendi kazancımdan bir kuruş harcayamazdım. Dayak yedim, saçımı başımı yoldu ama amirimin desteği ile bir şekilde bunu başardım. Maaşım elime gelir. Çocuklara ve kendime harcarım. Ona koklatmam. Sadece biraz harçlık veririm. Ne yapar nasıl idare eder umursamam abla. Yemeği yaparım, haspalanır adi … çamaşırını da yıkarım. Ütülerim. Akşam küçük kızla uyurum. Bu kadarını başardım, anlayacağın. Beni kıskandıracak diye kadına gider serseri. Umurumda değil. Kanında boğulsun. 
      Bir de çok bağırırım ona. Bana vursun isterim ki ben de ona vurayım. Çantamda çakı var. Bana bir vursun onu deleceğim. Gebersin serseri, ben memleketimin hapishanesinde yatmaya razıyım, vallahi. 
      Ondan nefret ederim. Ama ayrılamam. Benim …. Annem babam anlatamam sana. Başka bir dünyada yaşarlar. Abla nenem ve dedem köyden buraya geldi. Onların geldiği köy belediye oldu. İnsanları bayağı modern ama bizimkiler bildiğin gibi değil. Eski zamanda yaşarlar. Benim kocam olacak … gelince, kanında boğulur inşallah. Ama benim elim kolum bağlıdır. 
      Abla bak şimdi, benim çok fazla asabım bozuktur. İş yerinde çaktırmam kimseye ama içim kaynayan kazan. Param elimde ama yanlış yaptım ve gereksiz kişilere para yedirdim. Şimdi ben psikoloğa falan gitsem var ya anam babam en başta, abilerim ve kocam beni deli çıkarır. Şimdi ben çok doldum. Ondan yazıyorum sana. Liseyi bitirdiğimde ben DAÜ Hukuk kazandıydım. Ama evlendirdiler. Aklım okulda. Elde var üç çocuk ve hayvan insanı bir adam. İşte benim derdim bu Ayla abla. 
      Ben sana yazdım ama gelmek istemedim. Bir gelsem bütün köy duyar. Ben o zaman ne yaparım, nasıl kurtarırım iki kızım ve tek oğlumu?
      Ben senden sabretmek için bir şey isterim. Yani ben öfke ile bu hayvanı bıçaklamayım isterim. Ben bu adam bir anda yok olsun ve üç çocuğumla huzur içinde yaşamak isterim. Abla bundan yazdım sana. 
Rumuz: ANLA BENİ
      SEVGİLİ dost. Yüreğim acıdı. Ne diyeceğimi çok düşündüm. İletini üç hafta beklettim ki sana nasıl bir çözüm düşünülebilir diye. 
      Sen ülkemin genç bir kadınısın ve ne yazık ki kimselerin aklının ucundan bile geçmeyen bir trajedinin içindesin. Üretken bir devlet memuru, üç çocuk annesi ve doğduğun geleneksel yapının içinde kurtuluşu arayan bir genç kadınsın. 
       Öncelikle o adamı öldürmeyi unut. Haklı olanın kazanmasını sağlamalısın. Haklı iken haksız ve suçlu olmak kolay değildir. Bunlar senin elde ettiklerindir ve sonrayı buna göre düzenlemeyi başarmalısın. 
      İlettiğin konular öncelikle duyarlı bir hukukçunun ilgileneceği konulardır. Bu ülke özgürdür ve kadın çok değerlidir. 
      Bu ülkede şeriat yoktur ve kadın özgürdür. Yeter ki akıl ve hukuk ve gerekirse ruh sağlığı uzmanları yanında olsun.
       Bu ülkede kadın; erkeğin serçe parmağı falan değildir ve biz hukuka güveniriz.
       Ne demek, bıçaklamak? Senin yolun, adil ve hukuki olmalı. Elbette her zaman, -adı psikolog olan- davranış bilimcilerden destek alabilirsin. Akıllı bir kadınsın ve senin yapman gereken senin için doğru olanı başarmaktır. 
      Senin İçin doğru olan çocukların için de doğrudur. Sen bu Kıbrıs adasının bir bireyisin. Yüzün aydınlıktır ve ileriye yürümeyi hedeflemelisin.