Kuşku yok ki Ferrari markasının araba tutkunları için çok özel bir yeri vardır. Dünyanın en özel ve ünlü otomobil markalarından biri olan Ferrari'nin yaratıcısı Enzo Ferrari'nin öyküsü de bir o kadar ilgi çekici. Hikâyenin en dikkat çekici kısmı ise hırsın, heyecanın ve başarının yanında bir de dram içermesi. İşte dışlanmış Enzo Ferrari'nin inanılmaz başarı hikayesi içindeki baba – oğul senaryosu. Oğluna adanmış bir marka.Yarattığı dev ismi silecek kadar bağlı bir baba. Enzo Ferrari, babasının tamirhanesini dev bir imparatorluğa dönüştürmüş, o imparatorluğun gösterişinin arkasına saklanmış, kendini kendinden bile gizlemiş bir adam. Her birini oğluna ithaf ettiği oyuncakların pistlerde tozu dumana katışını sessizce uzaktan izleyen bir baba. “Büyük acılar sessizdir” der bir İtalyan atasözü. İşte dram dolu DİNO hikayesi bugün sizlerle.
O BİR DİNO.
Ferrari'nin ürettiği bence en hüzünlü otomobildir Dino. Çünkü oğluna adanmıştır Enzo Ferrari'nin. Oğlunun nedeni tam da anlaşılamayan bir şekilde ölmesinden sonra, onun anısına yaptığı bir otomobildir. Zaten asla bir Ferrari değildir. O bir Dino'dur. Ferrari yönetiminin bütün baskısına rağmen Enzo Ferrari otomobilin hiç bir yerine Ferrari yazmamıştır ve ambleminde "Dino" yazar. Enzo'nun oğlu Dino Ferrari de babası gibi bir otomobil manyağıydı. Çok parlak fikirleri vardı. Takıma çok katkı sağlıyordu ama kimilerine göre uyuşturucadan, kimilerine göre İtalyan Mafyası tarafından zehirlenerek öldürüldü.
Babası da oğlu için hala çok güzel olan bu otomobili üretti. Onun adını vererek. İlk çıkan Dino'lar 206 GT olarak tanımlandı. 2 litrelik 6 silindirli aliminyum motoru 160 beygir üretiyordu. Bu da lik 206 GT'leri 235 kilometrelik son sürate ulaştırıyordu.
Sırfıdan yüze çıkması ise 6 saniye civarındaydı. 206 GT'lerden çok üretilmedi. 1968'de başlayan üretim 1969'da bittiğinde toplam Dino sayısı 69'du. Ancak otomobil büyük sükse yapmıştı. Bir süre aranın ardından 1971'de daha çok bilip gördüğümüz Dino 246 GT geldi.
Hemen aynılardı. Sadece motor biraz daha büyümüştü. 6 silindirli motor 2,4 litreye çıkmıştı ancak bu kez blok aliminyum değildi. Piyasada satılacak bu otomobili daha ucuza mal etmek için motor da, gövde de çelik alaşımından yapılmıştı. Buna karşın güç biraz artmış 175 beygire çıkmıştı. Son süret ve hızlanma değerleri ise fazla değişmemişti.
Otomobil daha Daytona tarzı koltuklarıyla çok havalıydı ve 2 yılda 3761 adet üretildi.
Bunların bazıları GTS olarak da bilinen Spyder modeliydi.
FIAT & FERRARI
Dino, bu motoru Formula II yarışları için geliştirmişti. Ölümünden hemen sonra Ferrari, projeyi hayata geçirmek için harekete geçse de, F2 kuralları gereğince 500 adet üretilmiş olma şartı, Enzo’nun Fiat ile iş birliği yapmasına neden oldu. Motorlar, Fiat’ın Torino’daki fabrikasından çıkıyor olsa da birçok parçası Maranello’da üretilip Fiat’a gönderiliyordu; yani Dino motorları, Fiat olduğu kadar Ferrari’ydi de. Fiat, o yıllarda bile yarım yüzyılı aşan otomotiv tecrübesiyle bu görevi başarıyla yerine getirdi ve Dino motorları, farklı versiyonlarıyla 10 yıl boyunca motor sporlarında ve seri üretimlerde sorunsuzca görev yaptı.
PININFARINA ETKİSİ
Il Commendatore (Enzo’nun lakabıdır), oğlunun anısını yaşatmak için 1950’li yılların sonunda bazı Ferrari modellerine ‘Dino’ adını vermiş olsa da bu markayı taşıyan ilk otomobiller, yarış için üretilen Dino 206 SP ile ardından yollara çıkan 206 GT ve 246 GT oldu. Pininfarina dokunuşunun da etkisiyle Dino’nun mirası, otomotiv tarihinin en etkileyici modellerinden birini ortaya çıkartmış oldu. Her ne kadar Dino’nun tam anlamıyla bir Ferrari olduğunu söyleyemesek de Ferrari efsanesi de o olmadan tamamlanmış sayılamazdı.