KKTC’de nerede ise gündeme gelen tüm konulara/meselelere ilişkin çözüm önerileri kavramsal olarak reaktif, halk tabiri ile ise yumurta kapıya dayandığında yapılır. Bunun en bariz CANLI örnekleri depreme karşı olan hazırlıksızlığımız, halen gündemi meşgul eden DAÜ’nün içinde bulunduğu vahim durum ve her gün kaybedilen hayatlarla ağır bedel ödenen trafikteki keşmekeştir.

Sorunlara yumurta kapıya dayandığı zaman tepki göstermemizin temel nedeni hiç kuşkusuz plan, program ve profesyonel anlayışıyla yönetilen bir ülke olmamamızdır. Hangi gündem maddesine toplum önünde tepki gösteriliyorsa işgüzarlık yaparak sözde çözermiş gibi oraya odaklanıyor ve gündemin değişmesini bekliyoruz.

Yukarıda da bahsedildiği gibi; devlet olarak çözümünde “MIŞ” gibi davrandığımız sorunların arasında trafik de gelmektedir. 

Trafiğin çok yönlü ve kapsamlı bir konu olması nedeniyle plan, program, eylem ve eylemlere göre bütçe yanında öngörülen eylemlerin kesintisiz yerine getirilmesine yönelik trafiğe ilişkin önlemlerin akamete uğramaması için devlet kurumları arasında bilinç ve eşgüdüm zaruridir. Böylesi bir yapı ise İsveç gibi kalkınmış refah ülkelerinde var olup KKTC için günümüz itibariyle maalesef hayaldir.

Ülkemizde trafik canavarı her ne zaman ortaya çıksa çeşitli kesimler bol keseden önlem önermeye başlar. 

KKTC’de trafik sorununu çözme adına yapılan hayalci önerilerin başında ise İsveç’teki “Vizyon Sıfır” yaklaşımıdır.

KKTC trafiği için bugün itibariyle “Vizyon Sıfır” yaklaşımını dillendirmek kimse kusura bakmasın ama en kalitesiz una sahipken dünyanın en kaliteli pastasını yapma hayaliyle eşdeğerdir.

KKTC’de dökülen ve hatta tarlaya dönen yollar, eksik trafik levhaları, yetersiz ışıklandırma, trafik mühendisliği açısından yanlış ve/veya hatalı bulunup düzeltilmeyen kavşaklar ve/veya ölüm noktaları, çağdışısı ehliyet sistemi, çağdışı araç muayene sistemi, trafikte sözde  yetkileri tek bir merkezde toplama amacıyla kurulan göstermelik, yeterli ve güncek veri tabanı ile trafik istatistiği üretemeyen Trafik Dairesi, içi boşaltılan ve yetkileri elinden alınan Kara Yolları Dairesi, ülkemizdeki yabancılara KKTC trafik sistemi hakkında gerekli bilgilendirme ve bilinç kazandıramayan otorite var olduğu sürece “Vizyon Sıfır” yaklaşımından bahsederek sadece gülünç duruma düşeriz.

İsveç’teki “Vizyon Sıfır” yaklaşımına kısaca değinerek makaleye son vermeyi fevkalade yararlı görüyorum.

İsveç Yol İdaresi Direktörü Profesör Claes Tingvall ve ekibi tarafından geliştirilen ve Ekim 1997’de İsveç parlamentosu tarafından yasalaştırılan “Vizyon Sıfır / Vision Zero” yaklaşımı, geleneksel tedbirlerin ve önlemlere alternatif olarak sürücüler, ulaşım şirketleri, karayolu sistemlerini tasarlayan ve düzenleyen belediyeler dahil merkezi / yerel kamu idareleri arasında temelde yeni bir sorumluluk dağılımı getirmektedir. Vizyon Sıfır yaklaşımı karayollarında hiç kimsenin ölmediği veya ağır yaralanmadığı bir vizyonu yansıtmaktadır. İsveç’de yasalaşan Vizyon Sıfır yaklaşımı ile resmi verilere göre 2000-2010 yılları arasında ölümlü kaza sayısı yarı yarıya düşmüş, sürücülerin ölümüyle sonuçlanan kazalar %60 azalmıştır. Günümüzde İsveç, her 100.000 kişide 3 ölümlü kaza sıklık oranı ile dünyanın en güvenli trafiğine sahip ülkesi konumundadır.

Sonuç olarak; dünyanın en güvenli trafiğine sahip İsveç’de yaklaşım “Vizyon Sıfır” iken KKTC’de ise plansızlığımız, programsızlığımız, umutsuzluğumuz ve acizliğimiz nedeniyle koyver gitsin dercesine trafikteki vizyonumuz “Beytambal Galsın” şeklinde özetlenebilir.