Herhangi bir kurumun bir kuruluşun, bir teşkilatın başkanının, bir müdürün vs istifasını istemek için, istifa mekanizmasının çalışması için O kişinin bulunduğu makamda meşru olması lazım, öyle ki istifa ettiğinde istifa mekanizması çalıştırılabilsin. Yok, makamda bulunması meşru değilse istifası nasıl istenebilir ki? CTP, sn Öztürkler’in yeterli ve geçerli evet oyu almadığını o yüzden Meclis Başkanı seçilmediğini, meşru olmadığını Meclis Başkanı koltuğunun işgal edilmiş olduğunu hararetle savundu,  ısrarla da istifa etmesini ve tekrar seçim olmasını talep etti. Sayın Öztürklerin 3 çift mühürlü 26 sayısında yeterli ve geçerli oy alıp almadığı noktasında değilim, ama madem ki asla başkan seçilmiş değildir dediler neden ısrarla istifasını istediler?

         Diğer yandan UBP ve iktidar kanadı çift mühürlü 3 oy geçerlidir ve yeterli evet oyu 26 rakamını bulmuştur, o yüzden Sn Öztürkler Meclis Başkanı seçilmiştir diye ısrarla savunuldu. Resmi Gazetede de yayınlandı, resepsiyon da verdi, Cumhuriyeti kutlama töreninde de yerini aldı. Hatta iki günün sabahının köründe Mecliste koltuk kapma yarışı da yaşandı. Kavgalar, sataşmalar, su fırlatmalar, yere  düşürmeler de yaşandı. Sonunda CTP’nin talebi kabul edildi, Sn Öztürkler istifa etti, koltuğa sn Özdenefe kuruldu ve Meclis tekrardan seçim havasına girdi. Tekrar aday gösterilen sn Öztürkler neticede Meclis Başkanı seçildi 27 evet oyu ile.

         İyi güzel de, törenlerde protokolde yerini alan, gecesi de Meclis adına resepsiyon veren bir sayın Başkan eğer meşru olarak o makamda idiyse niye istifa ettirildi CTP’nin dayatmasıyla 4 gün sonra? Meşru değilse niye resmi gazetede yayınlandı, törenlerde yerini aldı hem resepsiyon da verdi? Kısacası iki tarafın da zafiyetleri vardır, neresinden tutsanız dökülür. Ne biri doğrudur ne öteki, iki yanlış da bir doğru etmez. Netice olarak sayın Başkanının resmen seçildiği tarih olan 18.11.2024  gününe kadar her iki tarafın da eksileri boldur. Adaylardan iki tanesi kendi kendilerini seçilmiş başkan ilan etmelerini de gördük yaşadık, hiç olacak iş miydi? Yani, olumsuz ne varsa yaptık be kardeşim, halka da inşallah olumsuz bir şey yapmaz, onlara özenip.  Sonuçta, halk nezdinde siyasilerimize karşı kalmışsa kenarda köşede ufacık bir güven ve inanç o da nasibini almıştır, 6 aydır işsiz avara dolaşırlar. Ben de  izlerken ikrah ettim olanlardan, ülkemiz insanı ekonomik çıkmazda kıvranır nefes alamazken. Kapalı gişe gibi. Galiba istifanın da bir değeri kalmadı bu karmaşada.

         Kraliçe Maria Mantuana vardı ya Fransa’da, hani veziri kendisine halk açtır ekmek bulmaz yesin demişti da kraliçe de kendisine, git söyle pasta yesinler demiş. İşte bu vaziyet yıllardır yeri geldiğinde cuk diye söylenir halk arasında. Ben de diyorum ki, bir yetkilimiz şimdiki durumda hani insanlar fiyatı çok çok fahiş diye evlerine patates alamazlar ya, işte bize de çips yememizi önermez İnşallah.