Her geçen gün daha da kötüye giden Trafikten söz ediyorum, geçmişte yukarıdaki sözü çoook yazardım, ne yapmışsam değiştiremedim, değişmediler, herkes ayni havada işi oluruna bırakmış, sonuçta da tekerlene tekerlene bu günlere geldik. Ben gene de hala şans bizden yanadır derim, zira trafikte görülen manzara karşısında kayıpların normalden aşağıda olduğunu gösterir. Düşünün hemen hemen her gün birkaç arabanın tepetakla tekerlekler havada şehirlerarası hatta şehirler içi yollarda savrularak ya tarlalara, ya evlerin avlularına ya dükkanlara ya yol içinde noktayı kor. Araçların taklalar atmasına rağmen yapısından dolayı çoğunlukla hafif yaralanmalarla hatta burunlar kanamadan dahi hafif atlatılır. Ama bence en önemlisi şansın bizden yana olmasındadır derim.

         Geçmişte nasıl idi, ne yanlışlar ne ihmalkarlıklar yapıldı bunları uzun anlatmaya gerek yoktur, önümüze bakmak durumundayız amma öncekileri bilmezsek ayni yanlışlara tekrar düşmemiz kaçınılmazdır. Benim gördüğüm bu trafikte, araçların çarpışmasından yahut tek başına hadisede hade kaza diyeyim yer almasından esas nedenlerin ne olduğunu tespitten ziyade bu tespit edilenlerin  nereden kaynaklandığını göz ardı edildiğidir. Alkollü sürdü, süratli sürdü, kırmızıda durmadı, trafik işaretine riayet etmedi vs. Basın cezayı gitsin en ağırından.

        Yalnız cezaların en ağırıyla bu sorun çözülmez, uyuşturucu müptelası olmuş birisini aylarca hapse koyun fahiş para cezası kesin. Bu kişinin uyuşturucudan vaz geçmesi beklenemez, daha da istekli olur. Bu kişiyi tedaviye almak hem uyuşturucudan kurtulmasını hem de topluma kazandırılmasını sağlamış oluruz. Geldiğimiz noktada trafikte sürücülerimizin çoğunluğu sabrı, saygıyı, anlayışı, hoşgörüyü, düşünceyi unutmuş, aracını trafik kurallarını çiğnemek için stres, sinir öfke içinde öndeki aracı ne pahasına olursa olsun geçmek, trafik ışıklarında çember üzerlerinde kuralları çiğnemek öncelikler arasında, fırsat kollanır yapacağını yapar.

         Haaa, trafiğin bu hale gelmesinde sadece sürücülerin değil, trafiği düzenleyenlerin yolları , trafik işaretlerini, alt ve üst yapıları, ışıklandırma, bozuk yolların tamiri, tabelalar çizgiler vs gibi trafiğin olmazsa olmazlarının da bir tamam ve gecikmeden kullanıma hazır olması lazım. Gerekli yasal düzenlemeler de birlikte gelmesi lazım. En önemlisi çığırından çıkmış trafiğimizi rayına oturtmak için geniş çaplı halkın da katılımıyla trafik seferberliğinin acilen başlatılması lazım. 20-30 yıldır yüzden fazla yadım trafik seferberliği konusunu, duyan aldırış eden olmadı. Şimdi birileri ortaya attı seferberliği. Geçen gün Başbakanlık trafik komitesi kurdu, geçmişin kopyası. Halk gene dışta kaldı, halk derken trafikle haşır neşir olmuş iş birimleri örgütler. Herkesin fikir üretebileceği katkı koyabileceği geniş bir yelpaze. Geçmişte geniş şekilde yazdım önerilerimi, şimdi kısa kesiyorum.

        Galiba gene geriye döneceğiz gibi gelir bana, hani trafik konusunda bir derneğin arkasına saklanmıştı hem Polis Teşkilatı hem Hükümetler, sanırım ayni yola gireceğiz. Hurda arabalar, ateş yakmalar, inci boncuk dağıtmalar vs yıllar böyle heba oldu gitti. Sürücü trafik kurallarını bildiği halde neden ihlal etmek ister ve bunu başarı diye görür, işte üzerine gidilmesi gereken esas ana husus budur. Bunu halledebilirsek uzun bir mesafe alırız, tabii bu da zaman ister, ilk okuldan başlamalıyız, o saydığım değerleri kazanmak için. Anahtar odur.   Cek cakla gene maya tutmayacak.