Üç yılı aşkın süredir ülkede ilaç sorunu yaşanıyor.

  İlaç tedarikinde süreklilik yok, bir miktar geliyor, sonra kesinti oluyor, hastalar ilaçlarını bulamıyor.

   Yaşamı ilaçlarına bağlı hastalar riske atılıyor, perişan ediliyor.

   Mesela kanser hastalarına defalarca bu sıkıntılar yaşatıldı.

   Halen de kanser hastaları ilaçlarını bulmanın telaşı içinde.

   Artık devletten de umudunu kesen kanser hastaları ve yakınları, sosyal medyadan çağrı yapıyor, “Elinde ilaç olan bize de versin” diye.

    Bugün sosyal medya hesabından paylaşım yapan bir kanser hastası şu ifadelere yer verdi:   “Kemoterapi hapımın bu ayki kutusuna başlamam lazım ama devletimiz ilaç alımını durdurmuş. Benim sağlığım söz konusu. Benim ve benim gibi insanların suçu ne? Elinde polidomid kalmış birisi var mı?”

   Hale bakar mısınız? Bir devlet vatandaşına bunu yaşatır mı? Bir devlet vatandaşını bu kadar çaresiz bırakır mı?

    KKTC devleti, KKTC hükümeti, vatandaşını kaderiyle baş başa bırakıyor.

    Olacak şey mi, vatandaşlar kendileri yollara düşsün ilaç arasın, sosyal medya hesaplarından çağrı yapsın?

    Bu ilaçlar hem bulunamıyor hem de bulunsa, parasını ödemek zor.

    Fiyatı 100 bin TL’yi geçen ilaçlar var…

    Deniyor ki; kanser hastaları huzurlu olmalı, moralini bozmamalı, stres- panik yapmamalı…

    E bu memlekette gel de huzurlu ol, gel de moralli ol, gel de stres yapma…

    Bu memleket öyle bir memleket değil ki?

    Nu memlekette laf kalabalığı, gösteriş, boş vaatler, yalan dolan, entrika çok ama yapılması gereken, hayati işler yapılmıyor.

    Bir ilaca başlayacaksın, bir süre kullanacaksın ve ansızdan o ilaç kaybolacak, üstelik hayatınız da bu ilaca bağlı olacak…

    Ülkeyi yönetenler her gün birçok demeç veriyor, lâflar ediyor, hava basıyor…

    Şimdi kanser hastalarına bu mağduriyeti yaşatanların hangi konuşmasına değer verebilirsin ki?

    İnsan sağlığını bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda böyle bir acizlik olabilir mi?

    İlaç sorunuyla ilgili defalarca açıklama, defalarca eleştiri yapıldı, birkaç kez eylem bile düzenlendi.

    Birçok örgüt, ilaç sorununun yarattığı mağduriyetleri anlattı, yakıcı bir sorun olduğu üzerinde durdu.

     Elbette resmi kayıtlara böyle bir şey geçmedi ama ilaç sorunu nedeniyle hayatını kaybedenler olduğu iddia ediliyor.

     Daha ne olmasını bekliyorlar bu sorunu çözmek için?

     Bir sorunu çözemeyeceksiniz, defalarca aynı sorun gündeme gelecek, defalarca insanlar mağdur olacak, sonra da “eşit egemen devlet” diyeceksiniz. Kim inanır size?

     Yok devleti ilelebet yaşatacaklar, yok 2050 vizyonu, yok geleceği dizayn edecekler…

     Peh, siz daha bugünü idare edemiyorsunuz, siz daha hastalarınıza ilaç tedarik edemiyorsunuz.

     Kanser hastaları sosyal medya hesaplarından ilaç arıyor, “İlacı olan bana da versin” diyor.

     Siz bunları gördüğünüzde, okuduğunuzda utanmıyor musunuz, yüzünüz kızarmıyor mu?

     “Nedir yaptığımız bizim? Halkımızı bu duruma düşürmeye hakkımız yoktur” demiyor musunuz?

    Bu perişanlıklar yaşanırken her şey tamammış gibi yapmak devlet adamlığına sığar mı?

    Böyle yapa yapa insanları ülkesinden, devletinden soğuttular…   

    Bu akıl almaz umursamazlık, ihmal, beceriksizlik nereye kadar gidecek?

    Tabii ya, ateş düştüğü yeri yakar, toplum uyanmazsa, herkes farklı farklı yerde söylenip durursa, gözünü açmazsa böyle olur…

     Nüfus nasıl olsa bir şekilde artıyor, kendi insanı göç etse de ölse de yok olsa umurlarında mı?

     Soyuna ihanet eden kekliğin de sonu o tuzağa yakalanandan pek farklı olmaz ama bunu anlayabilmiş değiller.