KKTC’de uygulanan ekonomi politikalarının garabeti sonucu, çok da normal olmayan bir durum oluştu. Güney Kıbrıs'ın Kuzey Kıbrıs’tan en az ikibuçuk kat daha yüksek olan fert başına düşen milli gelirine rağmen, o taraftaki malların fiyatları Kuzey Kıbrıs’tan ciddi anlamda daha ucuz.

Bu yüzden, Kuzey’den Güney'e geçiş noktalarında ciddi araç kuyrukları oluşuyor. Özellikle et, süt ürünleri, sebze ve meyvede, bir hanenin ihtiyaç duyduğu tüm temel ürünlerde ciddi anlamda fiyat farkı var. Restorantlardaki fiyatlarda da durum aynı. Kuzey’in Güney’den ucuz olduğu neredeyse tek şey, akaryakıt fiyatları.

Durum böyle olunca, siyasal-ideolojik motiflerle Güney’den alışveriş yapmak istemeyen yurttaşlar bile, oluşan fiyat dengesizliği nedeniyle Güney’den alışveriş yapar duruma geldi.

Yapılan kamuoyu araştırmaları, Güney’den alışverişin temel motifinin, açık ara ucuzluk olduğunu gösteriyor.

Bu durumun temel nedeni, KKTC’de uygulanan ekonomi politikaları. Bu politikalar sonucu KKTC piyasası ciddi anlamda pahalılaştı. Hükümet alım gücünü koruma adına, kendi ödediği ücretleri öylesine kontrolsüzce kullandı ki, sonuçta enflasyon sarmalına girilmiş oldu. Fiyatlar ücretleri, ücretler fiyatları artırarak enflasyon sarmalında kontrolsüzce savrulan piyasada denge tamamen bozuldu. Yokuş aşağı kontrolsüzce giden bir araba misali piyasanın dengede nasıl duracağı merak konusu.

Elbet, sorun yalnızca bununla sınırlı değil. Çünkü uygulanan ekonomi politikası, aynı zamanda, gelir dağılımında da ciddi bir dengesizlik oluşturmakta. Üstelik gelir dağılımındaki dengesizlikte, dezavantajlı gruplar aleyhine bir işleyiş söz konusudur. Güney’e geçemeyen grubun Kuzey’deki pahalı ekonominin gazabını çok daha fazla yaşayan, dezavantajlı grup mensuplarından oluştuğu bir sır değil.

Ama galiba hükümeti oluşturan partilerin bilmediği bir sır var: Hükümeti oluşturan üç partinin de bugüne kadarki esas destekleyici kitlesi, Güney’e geçemeyen, dolayısıyla Kuzey’deki pahalılığın en çok zarar verdiği bu dezavantajlı grup mensubudur.

Hükümet uyguladığı politikalarla, bindiği dalı kestiğinin muhtemelen farkında değildir.