Son haftalarda yoğunlaştığımız konu bilindiği gibi; sözde çalışmalarına başlanan ‘Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’dır.
Öncelikle kalkınma planının yapılabilmesi için başta nüfus verileri olmak üzere gelir dağılımı, beşerî sermaye, tasarruf ve yatırım düşüklüğü, sektörel yapı ile kentleşme oranı ve düalist yapı gibi ekonomik kalkınma göstergelerine ihtiyaç duyulduğunu daha önce vurgulamıştım.
Ekonomik kalkınmanın göstergeleri yanında kalkınmayı planlamak için ülkedeki kalkınma düzeyinin öncelikle ölçülmesi ve ona göre varılmak istenen düzey için hedef konması gerektiğini geçen haftaki köşemde yazmıştım.
Kalkınma planları ile ortaya konan politikalara ve belirlenen hedeflere varmada kullanılan araçları büyük ölçüde etkisiz kılan diğer bir unsur ise kayıt dışı ekonomidir. Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından KKTC için açıklanan kayıt dışı ekonomi miktarı %80’lere ulaşmaktadır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı için T.C Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan ‘Kayıt dışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’ (DPT: 2603 - ÖİK: 614) kayıt dışı ekonominin etkilerine yönelik aşağıdaki önemli hususları içermektedir (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/08/Kayitdisi-Ekonomi-OIK-Raporu.pdf).
ü İstatistiki anlamda kayıt dışılığın olumsuz etkileri, kaynağından eksik ve hatalı olarak gelen verilere göre hazırlanan göstergeleri temel alarak oluşturulacak politikaların ve alınacak önlemlerin uygulamada başarısız olması ve istenmeyen sonuçlara yol açması şeklinde dolaylı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Yapılan düzenlemelere uyulmamasından kaynaklanan kayıt dışılığın etkileri ise daha çok doğrudan olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
ü Kayıt dışılık, planlama örgütleri ve araştırma kurumları ile iktisatçıların ve diğer akademisyenlerin, ekonominin mevcut ve geçmiş durumuna ilişkin açıklamalarını ve ileriye yönelik tahmin konusundaki saptamalarını da olumsuz etkileyebilecektir.
ü Bir ekonomide ulaşılmaya çalışılan temel amaçlar; kaynak dağılımında etkinlik ve kaynakların verimli kullanılması, yeterli ve sürdürülebilir büyüme, fiyat istikrarı, gelir dağılımında adalet, dış dengenin sağlanması olarak özetlenebilir. Ülkenin refah düzeyi, istihdam ve fiyatlar genel seviyesi ve gelir dağılımı konularındaki iktisadi gerçeklerin doğru saptanamaması şeklinde ortaya çıkan istatistiki kayıt dışılığın, bu sayılan amaçlara ulaşma konusunda etkisi bulunmaktadır. GSMH, istihdam ve fiyatlar gibi temel göstergelerin kayıt dışılık nedeniyle doğru olarak belirlenememesi, etkin ve doğru politikalar ile gerekli önlemlerin alınıp uygulanamamasına, uygulamaların başarısızlığına, kaynakların yanlış yönlendirilmesine ve istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
ü Hükümetler tarafından yapılan düzenlemeler, alınan vergiler ve yapılan diğer kesintiler ve bunların nasıl kullanılacağı, toplumun genel çıkarı ve bireysel olduğu kadar sosyal yararları da düşünülerek, ekonominin bütünü için etkin kaynak dağılımını geçekleştirmek amacıyla belirlenmektedir. Kayıt dışı faaliyetlerin genel olarak arzulanmayan faaliyetler olduğu, emek yoğun ve gelişmiş olmayan teknolojiler kullanılan alanlarda yoğunlaştığı dikkate alınırsa, kayıt dışı ekonominin kaynak dağılımında etkinliği bozduğu ve kaynakları verimsiz alanlara yönelttiği sonucu çıkmaktadır.
Sonuç olarak, başta ülkedeki nüfusu ve diğer kalkınma göstergelerini dikkate almayan ve kalkınmışlık düzeyini ölçemeyen KKTC gibi ülkelerin yapacağı kalkınma planlarını etkisiz kılacak bir diğer hayati unsur da yüzde seksenlere ulaşan kayıt dışı ekonominin varlığıdır.