Memleket adeta sahipsiz gibi…

  Suç işlemek isteyen birçok kişi ülkemizi seçiyor.

  Evet sırf suç işlemek için Kuzey Kıbrıs'a geliyorlar.

  Anlaşılan onlar da anladı buralarda otorite boşluğu olduğunu.

  Ortam oldukça müsait…

  Nasıl olsa buraları suç cenneti, neden gelmesinler ki?

  Süratle güvenli bir ülke olmaktan uzaklaşıyoruz…

  Ülkeye giriş çıkışları bir türlü düzene oturtamadık, bu ülkeyi sorma gir hanı olmaktan çıkaramadık.

  Tam tersine hep daha kötüye gidiyoruz.

  Bu ülkede kim üniversite öğrencisi, kim işçi, kim turist belli değil.

  Kaçağa düşenleri bulamıyoruz, ülkenin nüfusunun kaç olduğunu bilmiyoruz.

  Nüfus politikası olmayan, nüfusunun ne kadar olduğunu bilmeyen bir ülke olur mu?

  Oluyor işte… Bizde böyle…

  Hırsızlık, soygun, dolandırıcılık, şiddet, taciz, tecavüz, uyuşturucu suçları aldı başını gidiyor.

  Ülkeye yasak yoldan sıkça silah sokuluyor…

  Polis mücadele etmeye çalışıyor, mahkemelerin mesaisini bu tür suçların zanlıları meşgul ediyor.

  Her gün birbirinden ilginç suçlara tanık oluyor, şaşırıyoruz ama bu ülkeyi yönetenler de bizimle birlikte seyrediyor.

  Tedbir alma, bu duruma bir son verme niyetleri yok…

  Bakın anne- oğul ülkemize gelmiş, oğlan engelli, akülü tekerlekli sandalyesi var.

  Ancak gelin görün ki oğlanın engelli oluşunu, o akülü tekerlekli sandalyeyi istismar etmişler, sandalyeye 3 silah, 30 mermi ve bir kilo uyuşturucu saklamışlar.

  Ne güzel değil mi? Kim göndermiş bunları, kime gidecekti bu uyuşturucu ve silahlar?

  Bunlar tespit edilecek mi, kamuoyu ile paylaşılacak mı?

  O tabancalar, o mermiler ne için ya da kimin için kullanılacaktı?

  Tüm bu soruların cevapları havada mı kalacak?

  Bakın zanlılar diyor ki, kasım ayında tekerlekli sandalyeye saklayarak ülkeye 25 kilo uyuşturucu sokmuşlar.

   Yedi farklı tarihte ülkemize gizlice uyuşturucu getirmişler.

   Neredeyse ülkemize silah ve uyuşturucu sokmak meslekleri olmuş….

   Demek ki yakalanmasalar bu işe devam edeceklerdi. Çünkü ülkemize bunları sokmak çok kolay…

   Önceki günkü başka bir olayda ise sabahın erken saatlerinde yine yurt dışından gelmiş, biri 17 yaşında iki kişi, yolda yürüyen üniversite öğrencisine saldırdı, darp etti ve parası ile parfümünü çaldılar.

    İlginç değil mi? Başka ne oldu?

    Alayköy yolunda gece yarısı araçtan inen bir kişi, içerisinde 2 adet silah ve 25 adet mermiyi alıp bölgedeki bir gece kulübüne gitti. Kim bilir ne yapacaktı ama polis tarafından tespit edildi.

    Başka bir olayda yine Türkiye’den Girne Turizm Limanı’na gelen iki kişinin üzerinde ve eşyalarında bir kilo uyuşturucu, üç tabanca, 3 şarjör ve 30 canlı mermi tespit edildi.

    Bu köşeye seçerek bazı olayları yazdım ama bunlara benzeyen birçok kriminal mesele var.

    Yukarıda sıraladığım tüm olaylar da ilginç değil mi?

    İlginç ama korkutucu, endişe verici…

    Suç işleyenler çok cüretkâr, onlara bu cesareti veren ne acaba?

    Ülkemiz nereye gidiyor böyle?

    Bu uyuşturucular hangi patrona geliyor, bu silahları, mermileri kim kullanacak, kimin için kullanılacak?

     Esas bu soruların cevaplarının bulunması gerekir…

      Bu maşaların buradaki bağlantıları kimdir?

      Biz neden yalnızca yakalananla yetiniyoruz?

      Dibine darı ekiyor muyuz, kökünü kurutma çabamız var mı?

      Sanki artan suç olaylarını da dert edinen yönetici yokmuş gibi geliyor bana…