Ahmet UÇAR

   Hayat pahalılığının zirveye tırmanması, döviz kurundaki büyük artış göstermesi esnafın giderlerinin artmasına neden olurken, özellikle yiyecek-içecek sektörü tam anlamıyla batma noktasına geldi.

   Konuyla ilgili BAĞIMSIZ GAZETE’ye konuşan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Hürrem Tulga, yiyecek-içecek sektöründe 2015’ten 2023’e kadar yüzde 60 kapanmaya yaşandığını dile getirerek, en çok kapanmanın 2023’ün ilk 6 ayında meydana geldiğini açıkladı.

   Tulga, 2024’te kayıt dışılık, hayat pahalılığı, küçük faizli esnaf kredisi gibi konuların gündemlerinde olacağını söyledi.

“Yiyecek-içecek sektöründe kapanmalar arttı”

   Tulga, esnafın da toplumun bir parçası olduğunu belirterek, toplumdaki durum iyiyse esnafın da iyi olduğunu kaydetti.

   2023’te 2022’ye göre daha çok ekonomik hareketliliğin olduğunu dile getiren Tulga, ancak giderler sürekli çoğaldığı için kârlılığın artamadığını ifade etti. Tulga, 2023 yılında kirada olan esnafın büyük darbe yediğine işaret ederek, ülkede ekonomik hareket olmasına rağmen kira fiyatlarındaki artış sonucu esnafın kiralarını ödeyemeyecek  duruma geldiğinin altını çizdi.

   Kredi çekip borca giren esnafın faizler nedeniyle de büyük sıkıntıya girdiğine dikkat çeken Tulga, özellikle yiyecek-içecek sektörünün en büyük darbeyi yediğini vurguladı.

   Tulga, temel girdi ürünlerinde giderlerin artış gösterdiğini, halkın restoranlara gidemez duruma geldiğini söyleyerek, yiyecek-içecek sektöründe kapanmaların arttığını açıkladı. Yiyecek-içecek sektöründe 2015’ten 2023’e yüzde 60 oranında kapanma yaşandığını belirten Tulga, kapanmaların özellikle 2023’ün ilk 6 ayında arttığını kaydetti.

   Tulga, yiyecek-içecek sektöründeki ürünlerin artışın halkın bu işletmelere gitmelerine engel olduğunu dile getirdi. 

 

“Projelerimiz var”

   Tulga, 2024’te giderlerin çok fazla artacağını, faizlerin zaten zirveye yerleştiğini ifade ederek, bunların sorunlu bir yıla girildiğinin göstergesi olduğunu anlattı.

   Kayıt dışılığa karşı çok ciddi önlemler alınması, temel girdi ürünlerine yapılan artışlara müdahale edilmesi gerektiğine işaret eden Tulga, asgari ücrete yaklaşık yüzde 50 artış yapılacağını ancak bunun da hayat pahalılığını artıracağını vurguladı.

   Tulga, vergilerin, harçların, faizlerin ve bunun gibi birçok giderlerin artacağı öngörüsünde bulunarak, hayat pahalılığının da mutlaka ele alınması gerektiğinin altını çizdi.

   Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası olarak kayıt dışılığın üstüne gideceklerine dikkat çeken Tulga, temel ihtiyaçlar, sınır kapılarının rahatlatılması, esnafa küçük faizli kredi, kontrolsüz iş yeri açma gibi konuların gündemlerinde olacağını bildirdi.

 “2023 bozulmanın ve çürümüşlüğün devam ettiği bir dönem oldu”

   Tulga, 2023’ün bozulmanın ve çürümüşlüğünün devam ettiği bir dönem olduğunu belirterek, bunun da bir kaygı oluşturduğunu kaydetti.

   Ekonomide nispeten bir hareketliliğin olduğunu dile getiren Tulga, bu hareketliliğinin bütçeye de artı kazandırdığını ve işletmeleri bir şekilde ayakta tuttuğunu ifade etti.

   Tulga, bu hareketliliğin daha çok kara kapılarından gelen turistler ve inşaat sektörü üzerinden sağlandığına işaret ederek, 2024’e bakıldığında inşaat sektörü açısından kaygıların şimdiden başladığın anlattı.

   Ülkede katma değer üretiminin artırılamadığına dikkat çeken Tulga, bütçede artı olmasına rağmen ne sağlığa ne eğitime ne ulaşıma ne de elektriğe bakıldığını söyledi.

   Tulga, kaynakların yerinde kullanılmadığını, plansız ve projesiz hareket edildiğini belirterek, bu durumun ülkeyi sağlık, eğitim ve ekonomik açıdan tehlikeye sürüklemekte olduğunu ve bunun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

   Üniversitelerdeki öğrenci sayısının 100 binden 70 bine düştüğünü kaydeden Tulga, çalışma yaşamına bakıldığında ise toplumun üretime katılımının olmadığını bildirdi.

   Tulga, 2023 yılında dövizde aşırı artış olduğunu ancak bunun turistler ve inşaat faaliyetleri ile nispeten dengelediğini dile getirerek, ancak giderlerinin büyük artış gösterdiğini ifade etti.

“Yoksul insanlar daha da yoksullaştı”

   Gelir dağılımında büyük eşitsizliğinin yaşandığına ve hükümetin de bu konuda önlem almadığına işaret eden Tulga, ekonomide bir hareketlilik olsa da gıda ürünlerindeki pahalılığın önüne geçilemediği için yoksul insanların daha da yoksullaştığını açıkladı.

   Tulga, 2019’tan 2023’e kadarki süre içerisinde temel tüketim maddelerinde yüzde 500 artış yaşandığına dikkat çekerek, ev kiralarında ve konutlarda da yüzde 200-300 oranında artışın söz konusu olduğunu anlattı.

   Toplumun da bu ekonomik sorunları artık kabullendiği ve sorgulamadığı üzerinde duran Tulga, toplumun artık geleceği düşünmediğini, gününü kurtarmaya çalıştığını, bunun için de mülklerini satarak yaşamını yürütmeye çalıştığını söyledi.

   Tulga, mülkü olmayan kişilerin ise zor durumda kaldığını açıkladı.

   Plansız ve programsızlığın nüfus patlamasına ve gettolaşmaya neden olduğunu belirten Tulga, sağlık ve eğitim alanlarındaki sorunlarda da etkili olduğunu kaydetti.

   Tulga, 2023’te yiyecek-içecek sektörünün yüzde 500’lük artış sonucu büyük bir darbe yediğini dile getirerek, vergilerin artırıldığını, belediyeleri kurtarma operasyonunun halka yüklendiğini ifade etti.