SADECE YUMURTLAMA DÖNEMİMDE BANA YAKLAŞAN EŞİME ÇOCUK VERMEK İSTEMİYORUM
Sevgili Ayla hanım, ben yeni evliyim. 33 yaşındayım ve geçmişte, 20li yaşlarda acı bir nişanlılık tecrübesi geçirdim. Yaşadığım travmadan sonra çok uzun yıllar kimseyi hayatıma sokmadım. Sonra eşim ile tanıştım. Güvenilir, huzur veren, kültürlü kişiliği beni çok etkiledi. Ciddi olması, insanları kullanmaktan kaçınması ve dürüstlüğü benim duygularımın tekrar oluşmasını sağladı ve evlendik.
Dünya iyisi bir eşim var. Onu çok seviyorum. Aslında, her şeyimiz yolundadır. Tek sıkıntım, eşimin cinsel açıdan olan durgunluğudur. Berbat bir cinsel yaşama sahibiz. Benim yumurtlama dönemlerim dışında birlikte olmuyoruz. O kadar çok çocuk istiyor ki, yumurtlama dönemlerimi benden iyi biliyor. İnanmayacaksınız ama her adet gördüğümde karalar bağlayan bir eşim var. Ben bu yaklaşımından çok inciniyorum ve neden böyle davrandığını anlayamıyorum. Aklıma çok kötü düşünceler geliyor ve sonra vicdanen çok rahatsız oluyorum. Bu şartlarda çocuk sahibi olmak bana korkutucu geliyor. Yanlış geliyor. Bu nedenle eşimden habersiz, korunmaya başladım. Sadece yumurtlama dönemimde bana yaklaşan bir erkeğe çocuk vermek istemiyorum.
Dediğim gibi bunların dışında o mükemmel bir insandır. Bazen çok iyi iki arkadaş olduğumuzu düşünüyorum. Onu çok seviyorum. Her konuda o kadar mükemmel biridir ki, anlatamam. Çok iyi geçinen iki arkadaşız sanki.
Onu seviyorum ama cinsel yaklaşımı beni çok olumsuz etkiledi. Çocuk istiyor ve ben bu isteğini yerine getirmek istemiyorum. Bütün bunlar beni çok huzursuz ediyor. Vicdanen de rahatsızım. Gizlice korunarak onu aldatıyorum. Bazen, istediğini yapasım ve bir çocuk doğurasım geliyor. Sonra içimdeki ses, "peki ya sonra, hiç yaklaşmazsa sana" diye konuşmaya başlıyor. İlişkimizde bir yanlış var, eminim. Ama ne, bilemiyorum.
Size bu nedenle yazıyorum. Gerçekten beni anlamanıza ve önerilerinize ihtiyacım var. (değiştirilerek aktarılmıştır)
Rumuz: BİR YANLIŞ VAR AMA NE
Ortada ciddi bir sorun olduğu belli. Bu durumda, çocuk için acele etmemekle doğru yapıyorsun.
İkinizin arasında çok fazla bilinmeyen var.
Sen kibar, anlayışlı, şefkatli bir eşe sahipsin. Büyük olasılıkla, çevren seni çok şanslı bir kadın olarak görmektedir. Ancak, ilişkilerin içinde olanı sadece iki kişi yaşar, bilir ve etkilenir.
Çevredeki kişilerin görüşleri ne olursa olsun, bu esas durumu anlamaktan uzak olduğundan, geçersizdir.
Anlattığın durum, pek çok olasılığı aklıma getiriyor. Bununla beraber sana ve okuyucularımıza bu nedenleri saymak konusunda emin değilim. Bilmeden eşinin özeline dokunabilirim, o yargılandığını düşünebilir. Tahmin edemediğimiz çok farklı bir nedenle bu durumda olabilir.
Ama haklısın. Çok ciddi bir sorununuz vardır ve bu konuda karısına bilgi vermesi gerekmektedir. Sana bunları yazarken, eşinin bu yaklaşımı ile ilgili pek çok olası neden aklıma gelip gidiyor. Sorun ne, bunu anlamak gerek. Söylememe lüksü var mı? Hayır yok…seni yanıltmaya kalkışmadan, dürüstçe konuşmalıdır.
Duygusal, bedensel, fizyolojik veya varoluşsal nedenler gözlerimin önünde gidip geliyor. Bu nedenlerin bazıları psikoterapi, bazıları tıbbi tedavi gerektirir.
Fakat bazı nedenler var ki, çift ilişkinizi geçersiz kılabilir. Bu durumda, karşındaki erkeğin elinde, sana şu anda verebileceğinden daha fazlası yoktur.
Sorun arzu yoksunluğu ise, arzu yoksunluğunun pek çok nedeni vardır. Ancak ikili ilişkiniz açısından çözümü söz konusu olmayan bazı nedenler de olabilir, ki bu durumda en korkulanı, seni bir çocuk sahibi olabilmek için kullanıyor olabileceğidir. Bununla beraber, bu sadece bir olasılıktır. Belki de çok farklı bir sorunu vardır ve sana açılmaktan çekiniyor da olabilir. Bunu unutma.
İşte bu nedenle, çocuk konusundaki kararın doğrudur. Yaşadığın ilişki bir çocuğu kaldıracak kuvvette değildir.
Aranızdaki bilinmeyenlerin açığa çıkması gerekmektedir. Eşin, evliliğin temellerinden bir kaçını oluşturma konusunda isteksizdir. Yani yaşadığınız normal olmayan durumla ilgili seninle yüzleşmekten kaçınıyor ve ısrarla çocuk istiyor.
Sanki senden sakladıkları var ve durumu olduğu gibi kabul etmeni istiyor.
Ortada sadece bunlar var. Buzdağının görünen tarafı budur. Ancak, altta pek çok farklı nedenin yattığını anlamak için psikolog olmaya gerek yok.
Nikah gerçek olsa da evlilik gerçek gibi durmuyor.
Şu an eksik olan temeller doğru zaman geldiğinde bu evliliği zaten yerle bir edebilecek güçtedir.
Bu nedenle, kendini en korktuğun gerçeklere hazırla. İlişkine sadece kendi açından değil, dışarıdan da bak. İstediğin bu mu?
Hayır dediğini duyar gibiyim. O zaman kendini olabileceklere hazır tut. Esas gerçeği zaman içinde öğrenme olasılığına karşı, önlem al. Aradaki bilinmeyenlere uydurulacak kılıflardan etkilenmeden, gerçeği ara. Bulamadığında veya gerçeklerin saklandığını anladığında sana düşen en az zararla bu olayı kapatıp kendi yoluna gitmek olacaktır.