Lefkoşa Dereboyu bölgesine dün akşam bir apartmanda, tüm katlarda “yoğun bir gaz kokusu geliyor” gerekçesiyle panik yaşandı.

  Apartman sakinleri rahatsız edici gaz kokusu nedeniyle itfaiyeyi arayıp, kendilerini sokağa attı.

  Bu gaz kokusu nedeniyle “patlama olabilir” endişesi yaşandı.

  İtfaiye geldi, tüm katları kontrol etti, saatler süren kontrol sonunda bir şey bulunamadı.

  Yani bu gaz kokusu neydi, nereden geliyordu pek anlaşılamadı.

  Ancak başka bir şey bulundu… Ne mi bulundu?

  Çöplük tabii ki… Evet çöplük…

  Apartmanın alt tarafında, bir bodrum katı var, kimisi “boş bir bodrum”, kimisi ise “park yeri olarak düşünülmüş ama o amaçla kullanılmamış bir bölüm” dedi buraya.

   İşte burası çöplüğe dönüştürülmüş.

   Hem de ne çöplük, tam bir pislik, tam bir mikrop yuvası…

   Birileri çöplerini, atıklarını belediyenin çöp bidonlarına değil de buraya atmayı tercih etmiş.

   Lefkoşa’nın en gözde bölgelerinden, Dereboyu’nda bulunuyor üstelik bu apartman.

   Nasıl olur, insan yaşadığı yeri çöplüğe dönüştürür mü?

   Apartman sakinleri mi attı o çöpleri oraya yoksa başkaları mı?

   Başkaları gelip çöp dökse, apartman sakinleri görmez mi, engel olmaz mı?

   Bu apartmanda yaşayıp da o çöplüğü görmediler mi o çöplükten gelen kokuyu almadı mı burunları?

   Belediyeye bir Allah’ın kulu şikâyet etmedi mi?

   Belediye görevlileri şu veya bu şekilde orada bir çöplük olduğunu tespit edemedi mi?

   O apartmanda yaşayan bir tanıdığım var; “Orada öyle bir çöplük olduğunu bilmiyordum. Lefkoşa’nın göbeğinde çöp bombasının üstünde yaşıyoruz. Fark etsem yüz defa yetkilileri arar, buraya toplardım” dedi.

   Ne hal ama ha? Lefkoşa’nın göbeğinde, insan yaşamının olduğu yerde bir çöplük.

   Gaz kokusu oradan mı geliyordu? O çöpler arasında apartmanı da tehlikeye sokan maddeler, kimyasallar mı vardı?

   Neydi oradaki durum, pek anlaşılamadı.

   Zaten belediye ekipleri ertesi gün orayı temizledi.

   Üzüntü verici olan nedir biliyor musunuz?

   İnsanımız çöp içinde yaşamaya alışmış, rahatsız olmuyor.

   Yaşadığı alanları çöplüğe dönüştüren bir halka dönüşmek gerçekten düşündürücü.

   Neden çöpünü, pisliğini çöp bidonlarına atmıyorsun da apartmanın bodrum katına atıyorsun?

   Birileri orayı çöplüğe dönüştürürken neden itiraz etmiyorsun, neden belediyeyi uyarmıyorsun?

   Bu umursamazlık, bu kayıtsızlık nedir böyle?

   Kendi dairen temizmiş ne yazar, bir alt katında leş gibi kokan, dehşet verici bir çöplük varken ne anlamı var?

   Nasıl rahat ediyorsun ki?

   Ülkenin her tarafı çöplüğe dönüştü ve ne ilginçtir ki halkın büyük bölümü bunu kanıksadı, artık sorun olarak görmüyorlar.

   Bu gidişat gerçekten iyi bir gidişat değildir.

   Bu ülkeye aidiyeti olmayan, bu ülkeyle ilgili gailesi bulunmayan, buralarda çocukluğu geçmeyen, anıları bulunmayan çok sayıda insan yaşıyor bu vatanda.

   Hor kullanıp gidecekler gibi bir durum var ama işin üzüntü verici tarafı, buralarda yaşayanlar ve ileride de yaşamaya niyeti olanlar da rahatsız olmamaya başladı.

   Bu apartmanın altındaki çöp yığını gibi kim bilir kaç apartmanın alt tarafı böyledir, kim bilir kaç evin duvarının arka tarafı çöplüğe çevrilmiştir.

   Tabii ki hükümet ve ilgili bakanlık çevreyi dert edinmez, tedbir almaz, çevre kirliliği ve çevre katliamına karşı caydırıcı cezalar uygulamazsa, işte sonunda ülke, bir çöp ülkeye dönüşür.

   Bu arada dün geceki apartmanda bu konuyla ilgili olmayan ama aslında önemli bir olay daha vardı.

   Tüm dairelerdeki vatandaşlar dışarı fırlarken, bir daireden ses seda çıkmıyordu.

    Yetkililer zorla kapıyı açıp girince kendilerine bakan bir yığın kafa gördü.

    Dairede oldukça kalabalık yabancı uyruklu kişiler vardı, sanki diğerlerinin korkusu onlarda yoktu, Türkçe bilmiyor olmaları gaz kokusunu duymalarına engel değildi.

    Gerçekten gaz kokusu onlara vurmamış mıydı, yoksa kalabalık oldukları için ya da korktukları başka bir şey nedeniyle mi kapılarını açmamışlardı?

    Yetkililer sormuş, “Neden bu kadar kalabalıksınız?” diye, birisi “Arkadaşlar misafirimizdir” demiş…

    Öyle mi acaba? Yoksa başka bir şey mi vardı? Niye doluşmuşlar o daireye ve sessiz, kurbanlık kuzu gibi bekliyorlardı?

    Biraz önyargılı bir bakış olacak, özür dilerim ama sakın ola kaçak yaşayan kişiler olmasın bazıları ya da başka numaralar mı çeviriyorlar?

    Nasıl ama ha? Ne güzel bir memleket…