Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü ve İrfan Günsel Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen “Zeytin Üretici Toplantıları” yoğun katılımla gerçekleşti. Yakın Doğu Ünivertsitesi’nde alanında uzman birçok zeytin üreticisini ve bilim insanını bir araya getiren etkinlikte; Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, KKTC Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Erkut Uluçam, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Açılış konuşmasını Prof. Dr. Özge Özden’in üstlendiği etkinlikte; Adana Zeytin Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Dr. Mehmet Güler ve Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şebnem Güler konuşmacı olarak yer aldı. Zeytin çeşitliliği, döllenme biyolojisi ve verimlilik artırma teknikleri konusunda bireysel ve sektörel farkındalığı artırmayı amaçlayan etkinlikte; Kuzey Kıbrıs’taki zeytin çeşitlerinin genetik, biyolojik, fizyolojik ve morfolojik özellikleri ele alındı.

Bilimsel sunumlarla zenginleşen etkinlikte; verimli zeytin çeşitlerinin belirlenmesi, tozlayıcı seçimi ve zeytin ağaçlarının adaptasyon yetenekleri üzerinde yapılan analizler katılımcılarla paylaşıldı. Etkinlikte özellikle; gübreleme, tozlayıcı seçimi, verimliliği artırma yöntemleri ve bakım uygulamaları gibi konulara odaklanıldı. Katılımcılar, bilimsel bilgilerin yanı sıra güncel zeytin üretim teknikleri ve pratik çözümler hakkında da kapsamlı bilgiler edindi.

Güler: Doğru seçim yapılarak kalite ve verim artırılabilir!

Zeytin çeşitlerinin morfolojik, fizyolojik ve genetik özellikleri hakkında sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Şebnem Güler, “Zeytin çeşitlerinin morfolojik, fizyolojik ve genetik özellikleri, verimlilik ve adaptasyon açısından büyük önem taşımaktadır” dedi. Zeytin ağaçlarının yaprak, çiçek, meyve ve çekirdek gibi morfolojik özelliklerinin yanı sıra, kuraklığa dayanıklılık, erken veya geç olgunlaşma gibi fizyolojik özelliklerinin de üretim sürecini etkilediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Şebnem Güler, genetik analizlerin ise çeşitlerin tanımlanması, hastalıklara karşı dirençlerinin belirlenmesi ve bölgesel adaptasyonlarının değerlendirilmesi açısından kritik rol oynadığını vurguladı. “Doğru çeşit seçimi yapılarak kalite ve verim artırılabilir” ifadelerini kullanan Yrd. Doç. Dr. Şebnem Güler, Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardır yetişen yerli zeytin çeşidinin 2024 yılında “Ada Yerlisi” adıyla tescillendiğini belirtti. Adada yaklaşık 600 bin zeytin ağacı bulunduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Güler, bunların en yoğun olarak İskele, Girne ve Gazi Mağusa’da yer aldığını aktardı. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs’ta 11 bin dekar dikili zeytin alanı, 2 bin 200 üretici, 17 zeytinyağı fabrikası ve 5 salamura zeytin tesisi bulunduğunu vurguladı. Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) kriterlerine göre yapılan bilimsel analizlerin, tarım politikaları ve üretim stratejileri belirlemek açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Güler, Kuzey Kıbrıs’ta yıllık ortalama 15 bin ton zeytin, 2 bin ton zeytinyağı ve 500 ton salamura zeytin üretildiğini kaydetti.

Güler: Üretimi arttırmanın yolu, doğru gübreleme tekniklerinden geçiyor!

Sunumunda, zeytin tarımında gübreleme yöntemleri ve bitki besin eksiklikleri üzerine odaklanan Dr. Mehmet Güler, zeytin ağacının uygun yetişme koşullarına değinerek, gübrelemenin önemini vurguladı. Dr. Güler, “Yeşil Gübre” tekniğiyle toprağın organik madde miktarının artırıldığını ve zeytin ağaçlarının verimliliğinin yükseltildiğini belirtti. Gübreleme sürecinde toprağın pH dengesinin korunması gerektiğini ve kükürt uygulamasının dikkatlice yapılmasının önemini vurgulayan Dr. Güler, gübrelerin toprağın 15-20 cm derinliğine, taç izdüşümüne paralel şekilde verilmesi gerektiğini ifade ederek, gübreleme sonrasında toprağın hemen işlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Zeytin ağaçlarında besin elementi noksanlıkları ele alınarak azot eksikliğinde yapraklarda sararma, sürgün zayıflığı ve çiçek dökülmesi görüldüğünü, fosfor eksikliğinde ise yaprak uçlarında mor renklenme, kök zayıflığı ve meyve olgunlaşmasının gecikmesi yaşandığını belirten Dr. Güler, “Potasyum, kalsiyum, magnezyum, mangan, çinko, bor ve demir eksiklikleri de zeytin ağacında çeşitli büyüme ve verim sorunlarına yol açıyor. Doğru gübreleme teknikleri ile zeytin üretiminde kalite ve verim arttırılabilir. Üretimi arttırmanın yolu, doğru gübreleme tekniklerinden geçiyor” dedi. Dr. Güler, sunumunu; “Sofranızda zeytin ve Zeytinyağı’nın eksik olmaması dileğiyle” sözleriyle sonlandırdı.

Özden: AB standartlarında zeytinyağı kalite analizi hizmetleri sunuyoruz

Prof. Dr. Özge Özden, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, zeytin ve zeytinyağı üretiminin ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, bu alandaki bilimsel çalışmaların artırılması gerektiğine dikkat çekti. Fakülte olarak; zeytin, zeytinyağı, arıcılık ve bal üretimi konularının önemli araştırma alanları arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Özden “AGRI-VET Araştırma ve Uygulama Laboratuvarı bünyesinde, bölge üreticilerine AB standartlarında zeytinyağı kalite analizi hizmetleri sunuyoruz” ifadeleri ile fakültenin bu alandaki katkılarını aktardı. İspanya’daki Seville La Grasa Enstitüsü, Çukurova Üniversitesi ve İzmir Bornova Araştırma Enstitüsü ile yürütülen ortak çalışmaların, arıcılık ve bal ürünlerinin verimliliğini artırma yönündeki çabalarına büyük katkı sağladığını ifade eden Prof. Dr. Özden, “İtalya’nın Napoli Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü ile yaptığımız iş birliği de bu alanda önemli bir adım oldu” dedi.