Dikkat ederseniz yaşadığımız birçok sorunun altından plansızlık çıkıyor. Bugünümüz darmadağın, üstelik yarınımızı da planlayamıyoruz. Öngörüsüz bir yaşamın parçalarıyız adeta. Sorunların kökü...

Dikkat ederseniz yaşadığımız birçok sorunun altından plansızlık çıkıyor. Bugünümüz darmadağın, üstelik yarınımızı da planlayamıyoruz. Öngörüsüz bir yaşamın parçalarıyız adeta. Sorunların köküne inmiyoruz, irdelemiyoruz, çözüm yolları aramıyoruz, istatistik tutmuyoruz. Rastgele bir yaşam sürüyoruz, böyle olunca da sürekli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Tüm hayati ihtiyaçlar için “para yok” gerekçesi ortaya konuluyor. “Para yok”, “kaynak yok” diye diye birçok hayati soruna çare bulunamıyor. Öncelikler belirlenip de sırayla o konulara eğilmek yerine, gereksiz harcamalar yapılıyor. Bakın KTÖS açıkladı; ülkemizdeki toplam 112 ilkokulun 89’u 1974 öncesinde, 8’i 1974-1999 yılları arasında ve 15’i de 1999 yılı sonrasında inşa edilmiş… Okulların yüzde 80’i 1974 öncesi yapılmış… Çok geriye gitmeseniz ve bu binaların 1974’de yapıldığını düşünmüş olsanız bile bu okullar en az 49 yıllık… Gazi İlkokulu 1924’te yapılmış, yani 100 yaşına kadar çıkan okul binaları var... KTÖS yetkilileri, zaten eski olan bu okullara iyi de bakılmadığını söylüyor… Okullar yıpranmış, dökülüyor ama gelmiş geçmiş hükümetler bunu dert edinmiyor. Bu ilgisizliğin ileride bir soruna dönüşebileceği hesaba katılmıyor… Deprem yönetmelikleri gelmeden önce yapılan okulların bugün aranan birçok şarta uyulmadan inşa edildikleri biliniyor. Okullarla ilgili liste yapılmamış, Mimar ve Mühendisler Odası’nın elinde bir liste yokmuş, bu nedenle KTÖS bir liste çalışması yapıyormuş. Bu liste ile deprem fizibilite raporları daha hızlı hazırlanabilecekmiş… Bu çalışma yapılmasına rağmen okulların planı ve krokisi yokmuş… Şaşırdık mı? Hayır… Tam da beklediğimiz gibi, tam bir kaderine terk etme modeli… Türkiye’deki büyük depremler olmasa kim bilir kaç yıl daha böyle gidecekti? Mimar ve Mühendisler Odası’nın ayrı bir ekip oluşturup, okulların planını yeniden çizmesini, okulların beton yapısı, demir yapısı ve temeli ile ilgili yeniden araştırma yapmasını gerektirecekmiş, bunun da birkaç ay süreceği söyleniyor… Zamanında bir planlama yapılmadığı, yıpranmış binalar ucundan tutulup, üçer- beşer tamir edilmediği için şimdi sağlamlaştırmak ve yeniden bina yapmak için çok ciddi paralara ihtiyaç var. Bu parayı bulmak da zor… Binaların çoğu ömrünü tamamladı, aileler haklı olarak çocuklarını okullara göndermek istemiyor ama henüz okulların güçlendirilmesi ile ilgili bir yol haritası bile yok… Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ve diğer bazı sağlık ocaklarıyla ilgili de ciddi şüpheler var… Ne Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapabildik, ne Güzelyurt’taki ne de Girne’deki yarım inşaat hastaneleri bitirebildik… Her gelen hükümet ve Sağlık Bakanı sözler veriyor ama bu sözler tutulmuyor… Plansızlık, programsızlıktan halen ilaç sorunu bile çözülemedi. Bu plansızlık bir alanda değil, her alanda benzer sorunlar var… Bakın, bütçe ayırmadan, altyapı hazırlığı yapılmadan bir anda tam gün eğitime geçilen özel eğitim okullarında şu an kaos yaşanıyor. Hiçbir işi sorunsuz halledemiyoruz. Bu ülkeyi yönetenler, Kıbrıs’a gelen depremzedelerin sayısını bile söyleyemiyor, çelişkili açıklamalar yapılıyor. Ülkede her şey ters gidiyor; bırakın geleceği planlamayı, bugünkü asli görevlerini bile yapamıyor ülkeyi yönetenler. Bakın işte, Bakanlar Kurulu, Aralık 2022’de yapılması gereken Taşınmaz Mal Vergisi tüzük değişikliğini Şubat 2023’te yaparak Anayasa’nın “Eşitlik İlkesi”ne aykırı hareket ediyor. Hatayı fark edince de 17 gün yürürlükte kalan zamlı tarifeyi içeren kararı geri çekiyor. Ancak birçok vatandaş, bu sürede zamlı tarifen ödeme yapıyor ve “şimdi ne olacak?” sorusu gündeme geliyor. Bunlar son zamanlarda gündeme gelen sorunlar ama baktığınız zaman hemen her alanda benzer sorunlar var, tam bir dağınıklık, tam bir keşmekeş… Bu dağınıklığa alışmamızı istiyorlar ama biz buna alışmak istemiyoruz, zaten alıştığınızı sandığınız bu karmaşa gün geliyor içinden çıkılmaz hale geliyor, sizi hareket edemez hale getiriyor hatta canların gitmesine bile neden olabiliyor. Kötüye alışmayalım, bir düzenimiz olsun, yurt dışına gittiğimizde hayran kaldığımız o ülkelerde olduğu gibi…  

2 Mart 2023