Birkaç gündür “sahte diploma” meselelerini, yolsuzlukları, usulsüzlükleri yazıyoruz.
Daha da çok yazacağız görünüşe göre…
Biraz konuyu değiştirip, başka bir soruna değinmek istiyorum.
“Sorun” diyorum ama anlaşılan ilgili makamlara göre sorun değil.
Ancak az sonra bahsedeceğim konuda şikayetler aldık ve almaya devam ediyoruz.
Haberini yapmıştık, gözünüze ilişmiş olabilir ama yoğun gündem ve “diploma yolsuzluğu” haberleri arasında kaybolup gitti.
Mesele şu; kısa süre önce müzelerde Türk Lirası ve Euro olmak üzere iki tür bilet vardı, iki tür bilet kesilirdi.
Yerli halk müzelere girerken Türk Lirası ödüyordu, yabancılar ise Euro…
Normal değil mi? Yani normal… Neden olmasın ki?
Ancak geçen hafta ansızın “tüm biletler Türk Lirası olacak” denildi ve bu uygulama yürürlüğe girdi.
Olmaz mı? Olabilir… Neden olmasın?
“Peki sorun nedir?” derseniz; sorun şu; müzelere gelen turistlerin/ yabancıların yanında eğer Türk Lirası yoksa içeri giremiyorlar.
Turistler döviz, yani Euro, ABD Doları ya da Sterlin verirlerse oradaki görevliye, müzeye alınmıyorlar, geri çevriliyorlar.
Yani Euro veren turistin parasını kabul edip de o Euro paranın üzerini mesela Türk Parası olarak bile veremiyorlar.
Olacak şey mi şimdi bu? Döviz tutan, döviz veren turisti müzeye sokmamak da neyin nesi?
Ne saçma bir uygulama bu böyle?
Anlatılana göre, önceden turistlere kesilen Euro biletler tükenmiş, yenilerini basmamışlar.
Turistlere Türk Parası bileti verip, Euro alınıyormuş bir süreden beridir, ancak bazı turistler ve Rumlar, Türk Lirası bilet üzerinde 50 TL yazıp kendilerinden 3 Euro alınmasına tepki göstermiş, kur farkından dolayı yükselen miktarı fark etmişler, “Bizi kazıklıyorsunuz” deyip, itirazlarda bulunmuş.
Ne büyük olay değil mi? Çözememişler bu durumu ve itirazlara huylanan ilgili daire, müzelere girişleri yalnızca Türk Parası ile yapmış, Türk Parası olmayanı da müzelere almama kararı almış…
Nasıl çözüm ama ha? Yani her şeyin kolayına kaçmayı ne çok seviyoruz.
Yahu, yöntemi değiştirip de girişleri yalnızca Türk Parası yapacağınıza neden yeniden Euro giriş bileti bastırmıyorsunuz?
Euro giriş bileti bastırmak o kadar zor mudur ki?
Turistlerin ya da Rumların eline 3 Euroluk bilet verdiğinde itiraz etmeyecektir.
Ancak Türkçe 50 TL’lik bilet verip de 3 Euro istediğinizde tabii ki itiraz ederler.
Ha illaki Türk Parası bilet basacaksanız ve bunu ödemelerini talep edecekseniz, Euro verenden de o Türk Parası biletin karşılığı kadar Euro alın, eğer para büyükse üzerini de Euro veya Türk Parası olarak verin.
Yani bunu olsun yapın artık, bilet kesenlerin kasasında, çekmecesinde bir zahmet biraz Euro ve Türk parası olsun, verilen paranın üstünü ödeyebilsinler.
Yok, bu zahmete katlanabilirler mi? Olmaz, “Yanında Türk Parası yoksa müzeye giremezsin” diyorlar.
Ne tuhaf değil mi? Ülkede her şey dövize endekslenmiş ama müzelere Türk Parası ile girmeyi zorunlu tutuyoruz.
Benim anlam veremediğim şey; Kıbrıs Türk Rehberler Birliği Başkanı’nın bu uygulamayı normal karşılaması ve sorun yaratmayacağını söylemesidir.
Bağımsız Gazete muhabirine konuşan başkan, Kuzey Kıbrıs’ta herkesin cebinde 50 TL olabileceğini söylüyor.
Evet Türklerin cebinde vardır da turistler mecbur mu cebinde Türk Lirası taşısın? Nerden biliyorsunuz yabancıların cebinde de 50 TL olacağını?
Başkan, “Dünyanın her ülkesinde müzelere giriş ücreti o ülkenin para birimiyle olur” diyor.
Ya ne demezsin? Biz de o dünyanın turist kaynayan ülkelerinden biriyiz, onlardan hiç farkımız yok? Onun için onların vereceği Euro’ya ihtiyacımız da yok…
İşimize geldiğinde dünyalı olur, işimize geldiğinde dünyayı görmezden geliriz.
Sana ne şimdi dünyadan? Senin turiste de güneyden gelecek Rumlara da ihtiyacın var, zaten turist fakirisin…
Gelecek her bir turist ve bırakacağı her kuruş dövize ihtiyacımız var. Biz kapris yapıp, “Türk Paran varsa girersin, yoksa geri dön, giremezsin” deme lüksüne mi sahibiz?
Ülkede her şey dövizle de bir müzeler mi kaldı girişini dövizden Türk Parasına çeviresiniz?
Üstelik “Dünyanın her ülkesinde müzelere giriş ücreti o ülkenin para birimiyle olur” sözü de çok iddialı bir sözdür, parası Euro olmayan bazı Avrupa ülkelerinde hem kendi ülkelerinin para birimleri hem de Euro karşılığı üzerinden gösterilen fiyatlar ve biletler vardır.
İşte böyleyiz biz; “Uyuz/ miskin ama marifeti de çok” derdi nenem, şimdi biz de tam o misal, turist fakiri, turiste çok ihtiyacı olan bir ülkeyiz ama turistleri bileti Türk Parası ile ödemiyor diye müze kapılarından geri döndürüyoruz, hem onları üzüyor, kırıyoruz hem de oradan döviz kazanma şansını kaçırıyoruz.
Kusura bakmayın genelleme yapmak da istemem, herkes mutlaka öyle değil ama “tam memur işi” diyeceğim. Devlet daireleri ve kurumlarının çoğunda böyle işin kolayına kaçma vardır. Bu da böyle işte…
Turist müzeye sokulmayınca ayıp olacak, kötü bir imaj bırakacağız, para kazanamayacağız, kimin umurunda? Turizm Bakanlığı var mı? Var… Turizm Dairesi var mı? Var… Eski Eserler ve Müzeler Dairesi var mı? Var… Oralardaki bakan, müsteşar, müdürler, memurlar aybaşı maaşlarını almayacak mı? Alacak… E o zaman her şey tamamadır. Gerisi beytambal galsın…
