Ülkemizde uyuşturucu madde suçlarda ciddi bir artış var. Neredeyse her gün mahkeme salonlarında uyuşturucu madde suçlarıyla ilgili görülen bir dava mevcut…

   Uyuşturucu madde tasarrufu, satışı, kullanımı gibi suçlardaki artış aslında ülkemiz uyuşturucu tablosunu da bir nevi gözler önüne seriyor…

    BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, uyuşturucu madde ile uyarıcı madde kullanımının yaygınlaştığına dikkat çekerek uyuşturucu maddeler arasında olan ‘Metamfetamin’ (METH) türünün dünyada ve Kıbrıs’ta da arttığına dikkat çekti.

“En çok kullanılan metamfetamin”

    Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, madde kullanımının ‘uyuşturucu’ ile ‘uyarıcı’ olmak üzere iki gruba ayrıldığını belirtti.

   Uyarıcı maddeler arasında amfetamin, metamfetamin (METH), ekstazi (MDMA), kokain türü maddeler olduğunu söyleyen Çakıcı, son yıllarda en çok kullanılan türün metamfetamin olduğunu vurguladı.

  Çakıcı, uyuşturucu madde kullanımında hintkeneviri ile bonzai türünün de ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.

“Kalp krizi, beyin kanaması, ani

kalp durması gibi etkileri olabilir”

   Çakıcı, Kıbrıs’ta son yıllarda artan metamfetamin kullanımına dikkat çekerek, metamfetaminin kalp atımını ve solunumu hızlandırdığını belirtti. Çakıcı, “Metamfetamin merkezi sinir sistemini harekete geçirir. Hal böyle olunca tansiyon yüksekliği, nabız artışı sebebi ile de kalp krizi, beyin kanaması, ani kalp durması gibi etkileri olabilir” dedi.

   Çakıcı, son dönemde en çok görülen etkiler arasında akıl sağlığı bozukluğu olduğunu ifade etti.

   Hintkeneviri gibi daha hafif uyuşturucu maddelerden metamfetamin kullanımına geçen kişilerde, piskotik bozukluk denilen sinirlilik, paranoid düşünceler, halüsinasyonlar gibi akıl hastalığı belirtileri başladığını aktaran Çakıcı, kişinin saldırgan olabileceğini, huzursuzluk halinin baş gösterebileceğini, kafasında senaryolar kurmaya başlayabileceğini ifade etti.

   Çakıcı, metamfetamin kullanan kişilerde gerçek dışı paranoyalar göründüğüne dikkat çekti.

   Çakıcı, metamfetamin ve diğer uyuşturucu maddelerin ülkemize Güney Kıbrıs ve Türkiye gibi ülkelerden girdiğini belirterek bir şekilde sınırlarımızdan uyuşturucunun girdiğine, ciddi bir kullanım, ciddi bir ticaret ve akış olduğuna dikkat çekti.

 

“Öğrencilere ve ailelere

eğitim programı şart”

   Çakıcı,  2015 ve 2019’da ilkokullarda yapılan çalışmada uyuşturucu madde deneme oranının yüzde 1’den yüzde 1,5’e çıktığının tespit edildiğini anımsatarak tek tük de olsa 11-12 yaş grubundaki bazı çocukların uyuşturucu madde denediğini ifade etti.

   Çakıcı, ülkemizde artan uyuşturucu kullanımının önüne geçebilmek için yapılabileceklerden de bahsederek, en başta eğitim programlarının geliştirilmesi gerektiğine işaret etti.

   Daha önce liselere yönelik eğitim programını hazırlayıp birkaç kez revize ederek, lisede 2018’den sonra bir eğitimin başlamasını sağladıklarını, ama şu anki durumun ne olduğunu bilmediğini kaydeden Çakıcı, bunun yanında liseli öğrencilerin ailelerine yönelik bir program hazırladıklarını ama uygulanıp uygulanmadığını bilmediğini belirtti.

   Çakıcı, ilkokul ve ortaokullara eğitim programının olmadığını, sigara, alkol zararlarından başlayarak uyuşturucu maddenin zararlarını anlatan bir eğitim programının şart olduğunu vurgulayarak, ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

“Bağımlılık tedavisi anlamında

da eksiklikler yaşanıyor”

   Çakıcı, 2019’a kadar ülkemizde madde bağımlıları için ciddi bir tedavi olmadığını belirterek, “2019’a kadar ülkemizde bir rehabilitasyon merkezinin eksikliğinden bahsedildi. Pembe Köşk’le birlikte bu eksiklik giderildi ve 2019- 2021 yılları arasında bakanlıkla yapılan anlaşma sonucunda bağımlılık tedavileri yapıldı. 2021’den sonra bakanlığın ilişkisi Pembe Köşk’le de koptu ve bağımlılar Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yönlendirilmeye başlandı” dedi.

   Çakıcı, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bir rehabilitasyon merkezi değil akıl hastanesi olduğunu vurgulayarak, bağımlılıkların orada tedavi edilemediğini savundu.

   Devletin, bağımlılık tedavisini nasıl yapabileceğini oturup uzmanlarla, bilim insanları ile tartışması gerektiğini kaydeden Çakıcı, ülkemizde tedavi anlamında da eksiklikler yaşandığına dikkat çekti.

   Çakıcı, Narkotik ekibinin uyuşturucuya karşı mücadelesi olduğunu ancak bu çabanın uyuşturucu ticaretini engelleyemediğini söyledi.

   Çakıcı, Denetimli Serbestlik Yasası’nın işleyişinde sorunlar olduğunu belirterek, yasanın yapılış vizyonuna uymadığını, uygulanamadığını vurguladı.