Halkın Partisi MYO Üyesi Teksen Köroğlu “Bizim ülkemiz her bakımdan suçlular cenneti oldu. Vergi borçlarıyla ilgili bizim yaptığımız bir suç duyurusu vardı, tam bunun üzerine bunu çıkarttılar. O olay adeta kapandı gitti, resmen unutuldu. Şimdi birçok kişinin kefil olacağı doktorları, eczacıları suçluymuş gibi elleri kelepçeli olarak mahkemelere götürüyorsun. Bunu yapmadan esas soyguncuyu ortaya çıkaramaz mıydın? Bu bence tamamen siyasi bir kamuflajdır”

   Bağımsız TV’de Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu “Markaj” programının konuğu olan Halkın Partisi MYO Üyesi Teksen Köroğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

   Ülkede birçok konuda sorunlar olduğunu sadece gündeme geldiğini ama özüne inilmediğini belirten Köroğlu “Eğitimde, sağlıkta büyük problemler var. Hiçbir çalışma hiç bir önlem yok. Ülkenin bütün zenginlikleri kayboluyor” dedi.

“Siyasi bir kamuflaj yapılıyor”

  Sağlıkta yaşanan reçete skandalıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen soruyu yanıtlayan Teksen Köroğlu, şöyle konuştu:  “Bugün toplumun içerisinde tabii ki suçlu kim olursa olsun cezasını çekmeli. Biz suçluya cezasını vermediğimiz için çağrı yapıyoruz. Bizim ülkemiz her bakımdan suçlular cenneti oldu. Vergi borçlarıyla ilgili bizim yaptığımız bir suç duyurusu vardı, tam bunun üzerine bunu çıkarttılar. O olay adeta kapandı gitti, resmen unutuldu. Bu reçetelerin hepsi Çalışma Bakanlığı’nda, kimlerin yazdığı ellerinde zaten var. Sosyal Sigortalar’da niye bir soruşturma yapılmıyor, sorgulama yapılmıyor? Bir yanlış varsa başında önlemini alacaksın. Madem aylardır bu yapılıyor neden bir soruşturma açılmadı? Şimdi birçok kişinin kefil olacağı doktorları, eczacıları suçluymuş gibi elleri kelepçeli olarak mahkemelere götürüyorsun. Bunu yapmadan esas soyguncuyu ortaya çıkaramaz mıydın? Bu bence tamamen siyasi bir kamuflajdır. Tabii ki buna tenezzül edip yapan eczacı ve doktor vardır. Her insanı aynı kefeye koymamak lazım…”

“Gözaltı yerlerinde insanlar uyuz oluyor”

   Bu yaşananlar sırasında cezaevlerinde ve poliste yeterli insani koşulların olmadığı gerçeğinin de ortaya çıktığını söyleyen Köroğlu, “Şu anda buralarda yatan vatandaşlara gözaltına alınan doktorlarımız müdahale etti. Öğrendiğim kadarıyla uyuz olanlar bile var. Muayene edip ilaçlarını yazıp gereğinin yapılmasını sağladılar. İnsanlarımızı böyle yerlerde mi tutacağız? Bu mu baskı?” diye konuştu.

“Devlet laboratuvarı bir köşeye hapsedildi”

 

   Yanan devlet dairesinin hala yapılmadığını belirten Köroğlu “Devlet Laboratuvarı, Veteriner Dairesi’nde bir köşeye hapsedildi. Düşünün yediğimiz bütün her şey, sularımız, sağlıkla ilgili her şeyimiz burada. Avrupa ile akredite edilmiş Devlet Laboratuvarı bu şartlarda hizmet vermek zorunda kalıyor. O dönemde yangınla ilgili raporlar var, iddialar var ama hala hiçbir sonuç yok. Polis ve savcılık neden hala açıklama yapmıyor?” dedi.

 

“Dört parti mali denetimden kaçmak için yasa geçirdi”

   Hükümetin kendine yasa yaptığını söyleyen Teksen Köroğlu, “Biz Halkın Partisi olarak bugünkü gayri meşru hükümetin olduğu meclisi terk etti. Parti denetimlerinde Halkın Partisi geçti, tam sıra meclisteki partilere geldiğinde bir yasa geçirdiler ve denetlemeleri kaldırdılar. Denetlemeden niye kaçıyorsunuz? Bir haksızlık yolsuzluk varsa ortaya çıksın. Hükümetler, iktidarlar gelip geçicidir. Kalıcı olan devlettir, toplumdur. Bunlar devleti de toplumu da bitirdi” diye konuştu.

“Tabipler birliği olarak 20 senedir bu ilaçlara karşıyız”

   Batı Nil Virüsü ile mücadelede kullanılan ilaçlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Halkın Partisi MYO Üyesi Teksen Köroğlu, “Şu anda önceliğimiz insan sağlığı olmalı. Bugün biz bu kimyasal ilaçları kullanıyoruz. Bütün dernekler, örgütler aklınız neredeydi? Biz bunların insan sağlığına ne kadar çok zarar verdiğini iyi biliyoruz. Bugün dünyada böyle bir sihirli bir formül yoktur bu ilaçla bütün sinekleri yok ettik diye. Bunlar bilimsel, güncel yenilikler takip edilerek bilimsel ilaçlar ortaya konulmalıdır. Tabipler Birliği olarak 20 senedir bu ilaçlara karşı bayrak açmıştık. Bu ilaçların çocuklara ve özelliklere yaşlılara büyük zararı var” dedi.