Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısında devlete ve özele ait tüm eğitim kurumları ile hastane ve sağlık ocaklarının ivedilikle denetimlerinin gerçekleştirilerek depreme dayanıklılık testlerinin yapıl...
Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısında devlete ve özele ait tüm eğitim kurumları ile hastane ve sağlık ocaklarının ivedilikle denetimlerinin gerçekleştirilerek depreme dayanıklılık testlerinin yapılmasına karar verilmiş… Kamuya ait tüm binaların, belirlenecek bir takvime göre denetimleri gerçekleştirilerek depreme dayanıklılık testleri yapılacakmış... Eğitim Bakanlığı, ilk, orta ve liselerde doğal afetlere yönelik eğitimlerin artırılması ve çeşitlendirilmesi için gerekli çalışmaların başlatmasına karar verilmiş… Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın ekipman ve personel eksiklerinin teşkilat başkanlığı tarafından saptanarak gerekli çalışmalar ivedilikle başlatılacakmış... İtfaiye Teşkilatının ekipman ve personel eksiklerinin belirlenerek bunların giderilmesine yönelik çalışmaların başlatılmasına karar verilmiş... Maşallah, hükümet edenler dünyayı yeni keşfetmiş adeta… Kıbrıs’ın deprem kuşağı üzerinde olduğunu ve bu kara parçasında da büyük depremler olabileceğini sanırsınız yeni öğrendiler. Kafalarına taş düştü de kendilerine geldiler sanki de… Kamuya ait birçok binanın dökülmek üzere olduğu, tehlike arz ettiği defalarca gazetelere haber oldu, ilgili sivil toplum örgütleri defalarca hükümetlere uyarı yaptı. Tüm bunları görmezden gelen hükümet edenler, şimdi devlete ve özele ait tüm eğitim kurumları ile hastane ve sağlık ocaklarını mercek altına alacak ve ivedilikle denetim yapıp depreme dayanıklılık testlerini gerçekleştirecekmiş… Özellikle kamuya ait tüm binalar belirlenecek takvimle denetlenecek, depreme dayanıklılığı test edilecekmiş… Geçmişte bu önerileri yapanları düşman gibi görüyordu yönetenler, felaket tellallığı yapmak, toplumu boş yere korkutmakla suçluyorlardı. Bırakın uyarıyı falan, hükümet edenler, bilimsel raporları bile dikkate almıyordu. Şimdilerde Yenierenköy Lisesi ve Yeniboğaziçi İlkokulu, riskli bulundu ve boşaltıldı. Halbuki buralarının riskli olduğu yıllardır söyleniyordu da duyan olmamıştı. Duvarları ve kolonları çatlaklarla dolu, sıvaları düşmüş, demirleri görülen Yeniboğaziçi İlkokulu binasının bu yıpranmış hali yıllar önce raporlandı. DAÜ tarafından 2019 yılında okulla ilgili hazırlanan raporda, “binada can güvenliği yok” uyarısı yapıldı, rapor Eğitim Bakanlığı’na iletildi ancak hiç kimse ikazı dikkate almadı. Bu öyle dışarıdan gözle bakılan ve farazi söylenen bir şey değil ha, bilimsel bir rapor ama bu ülkeyi yönetenler bilimsel raporları bile dikkate almadı. KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Yeniboğaziçi İlkokulu için 2019 yılında DAÜ inşaat mühendislerinin hazırladığı raporda binada, beton kanseri çıktığını, her tamirat yapıldığında eski haline döndüğünün tespit edildiğini söylüyor…. Bina yüzde 35’in üstünde hasarlı çıktı ama 2019’dan bugüne dört Eğitim Bakanından hiçbiri okul için adım atmadı. Uzman raporunda söz konusu okul binasının yıkılıp yeniden yapılmasının daha ekonomik olacağı da vurgulanmış. Eğer Türkiye’deki büyük deprem olmasa, orada 48 vatandaşımız da hayatını kaybetmese bugün bunların hiçbirini konuşmayacaktık. Bakanlar Kurulu, yukarıda verdiğim tedbirlerin hiçbirini gündemine almayacaktı… Hayat normal seyrinde devam edecek, yıkılma tehlikesi bulunan binaların içinde insanlar risk altında olmaya devam edecekti… Bazı okullar, hastaneler, sağlık ocakları, devlet binaları gözle görülür şekilde bile perişan, baktığınızda sizi korkutuyor, tedirgin ediyor, orada kendinizi güvende hissedemiyorsunuz. Kaldı ki sivil toplum örgütleri, duyarlı kesimler bununla yetinmiyor, bilimsel çalışmalarla da bunu kanıtlıyor, yine bununla yetinmiyor, yönetenlerin dikkatini çekmek, tedbir almalarını sağlamak için yırtınıyor, medyaya konuşuyorlar, kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Ancak yönetenler gündemine almıyor bunları, hatta uyarı ve önerilere sinirleniyor. Ta ki Türkiye’de büyük deprem olana kadar… Şimdi tedbir üzerine tedbir açıklıyorlar, “şu yapılacak, bu yapılacak” deyip duruyorlar. Gerçeği görmek için bu büyük depremin olması mı lazımdı? Şimdi onlar gerçeği yeni görmüşler ve sanki geçmiş hiç yaşanmamış, her şey yeni başlamış gibi davranıyorlar ya insanın sinirleri zıplıyor. Uzman raporlarını dikkate almamak, uyarılara rağmen insanları riskli binaların içinde tutmak cinayet girişimi gibi bir şeydir, İsias Hotel sahiplerinin sorumsuzluğuna eşdeğerdir. Tek fark deprem Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de oldu… Yönetenler, şimdilik Türkiye’deki büyük depremden ders çıkarmış gibi görünüyor ama ben pek emin değilim. Bugünkü heyecanlarının, denetim heveslerinin kısa süre sonra bitmeyeceğini garanti edemeyiz. “Yapacağız” deyip de yapmadıkları o kadar çok şey var ki artık güvenemeyiz. Üstelik denetim gerektiren ve insan canını tehdit eden yalnızca binalar değildir, sırada çok uzun bir liste vardır ama ben bunları yapacaklarından hiç umutlu değilim…17.02.2023