Kamuoyunda polisin kelepçe uygulamasında “ayrımcılık” yaptığına yönelik tartışmalar devam ediyor.
“Sahte reçete” soruşturması sırasında bazı doktor ve eczacılara kelepçe takılırken bazı kişilere “özel muamele” yapılması tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Bunun üzerine Polis Genel Müdürlüğü 26 Haziran’da “Tutuklu Kişilerin Sevki ve Taşınması” emirnamesinin yedinci maddesinde değişiklik yaparak kelepçe takma uygulamasını polisin inisiyatifine bıraktı.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un verdiği bilgiye göre emirnamenin 7’inci maddesi “… somut olayın özelliğine göre ilgili polis amirinin talimatıyla Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 5. kısım 1. bölümünde yer alan ‘taammüden katil ve adam öldürme suçları’ ile ikinci bölümünde yer alan ‘intihar suçları’ hariç tutuklu kişiler kelepçesiz şekilde sevk edilebilir. Bu durumda yeterli polis gücüyle tedbir alınır” şeklinde değiştirildi.
Ancak dün “rüşvet” verdiği iddiasıyla tutuklanan bir kişinin Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne “kelepçesiz”, uyuşturucu suçundan tutuklanan başka bir kişinin ise kelepçeli getirilmesi kafalarda soru işareti yarattı.
BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, emirnamede yapılan değişiklikle soruşturmayı yürüten polise bir miktar “takdir hakkı” verildiğini söyledi.
Esendağlı, “Umarım yeni kelepçe uygulamasında ‘üst düzey ve alt düzey kişi’ ayrımı yapılmaz” dedi.
Esendağlı: Polise takdir hakkı verildi…
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, kelepçe uygulamasının “güvenlik tedbiri” olduğunu belirterek bazı durumlarda zanlılara ‘kelepçe takmak’ gerekebileceğini söyledi.
Esendağlı, bazı haller önceden belirlenemeyeceği için emirnamede yapılan değişiklikle soruşturmayı yürüten polise bir miktar “takdir hakkı” verildiğini dile getirdi.
Poliste önceden de bu takdir hakkının bulunduğuna, ancak bu hakkı kullanmadığına ve herkesi kelepçelediklerine dikkat çeken Hasan Esendağlı, emirname değişikliğiyle bu hakkın biraz daha belirgin hale getirildiğini ifade etti.
Esendağlı, “güvenlik sorunu” veya “kaçma şüphesi” yoksa, ağır suçla itham edilen biri değilse zanlılara kelepçe takılmasına gerek olmadığını söyledi.
“Esas amaç; insanların ‘rencide’ olmasını engellemek”
“Kelepçe takılsın veya takılmasın” şeklinde net bir düzenleme olmayışının “eksiklik” olmadığını belirten Esendağlı, bir miktar takdirin uygulayıcı polise bırakılmasının çok doğru bir karar olduğunu kaydetti.
Kelepçe uygulamasına nasıl başlandığına değinen Esendağlı, basında ve sosyal medyada kelepçesiz insanların fotoğraflarına, “neden buna kelepçe takılmadı” şeklindeki eleştiriler üzerine herkese kelepçe takılmaya başlandığına dikkat çekti.
Esendağlı, doktor ve eczacıların tutuklanmasının ardından kelepçeyle ilgili düzenlemenin yapılmaya başlandığını söyleyerek bu karar alınırken esas amacın, insanların “rencide” olmasının engellenmesi olduğunu belirtti.
“Umarım ‘üst düzey ve alt düzey kişi’ ayrımı olmaz”
Hasan Esendağlı, “Yeni kelepçe uygulamasında umarım ‘üst düzey ve alt düzey kişi’ şeklinde bir ayrım yapılmaz” diye konuştu.
Öte yandan Esendağlı, kelepçe uygulamasının “yargıya müdahale” şeklinde algılanmaması gerektiğini, bu konunun yargıyla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirtti.