Yabancılara mal satışı ve kiralama konusunda yeni düzenlemeler içeren “Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) (Değişiklik) Yasası”, inşaat ve emlak sektöründe tartışılmaya devam ediyor.

   Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, yasada yapılan değişikliklerle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek yasanın inşaat sektöründe 2018 yılında yakalanan ivmeyi geri düşürdüğünü söyledi.

    Olguner, paydaşların da katılımıyla yasanın yeniden ele alınmasının şart olduğunu vurgulayarak “Yatırımcılar, panik durumda. Panik de bir yatırım ortamı için en büyük kanserdir” uyarısı yaptı.

   BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile Köşe Yazarı Emin Akkor’un sunduğu “EMPATİ” programında konuşan Olguner, yasayla ilgili Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi işler ve Dış ilişkiler Komitesi Başkanı Yasemi Öztürk’e ulaştıklarını, yasayla ilgili toplantılardaki bilgi alışverişinden son dakika haberleri olduğunu söyledi.

   Yasemi Öztürk’ten kendilerine bir yazı göndermesini istediklerini belirten Olguner, yazının gönderildiğini fakat çok geç ellerine ulaştığını vurguladı.

Olguner: Panik, bir yatırım ortamı için en büyük kanserdir

    Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, Ukrayna-Rusya savaşının Güney Kıbrıs’ta bir yatırımcı kaybına neden olduğunu “Şimdilerde ise harıl harıl hamleler yapıyorlar. KKTC’ye karşı olan agresifliklerini buna yoruyorum” dedi. Olguner, özellikle Limasol ve Larnaka’ya giden nüfusun ayrıca yatırımcı sayısının azaldığını belirtti.

Bu Yasa, Inşaat Sektörüne Zarar Veriyor1

   Olguner, KKTC’de 2018 yılında 4’lü hükümet döneminde inşaat sektörünün canlandığına, üniversitelerin ciddi girdi yapmaya başladığına vurgu yaparak “O dönemde devletin kasasına giren parayla, ülke kendi maaşını ödemeye başladı, hatta son dönemde sektör o kadar canlandı ki, altyapı ödemesi (Okul hediye etmek) başladı” dedi.

   İnşaat sektörünün önemine işaret eden Olguner, “Eğer 2018 dönemi öncesine gitmek istemiyorsak, hükümet 13. maaşları yine yetiştirememe korkusu yaşamak istiyorsa, gereken yapılmalı” dedi.

   Yatırım ortamının öngörü istediğini ifade eden Olguner, “Ne kadar kat çıkacak ne kadara satabileceğim” gibi öngörülerin olmamasının yatırımcının geri çekilmesine neden olacağını vurguladı. KKTC’de yatırım ortamının kaybedilmesi durumunda 2018 yılı öncesine geri dönülebileceğini ifade eden Olguner, son yapılan yasa çalışmasıyla inşaat sektörünün sıkıntıya girdiğini ifade etti. Olguner, yasa çalışmasına dahil olmak istemelerinin nedenini de anlattı:

   “Yasanın içinde mal sahibine yönelik projelendirmeyle ilgili maddeler var. Yani vize verilirken artık mal sahibinin kimliğini mi isteyeceğiz? Vize bürosunda vizelenmiş, hazırlanmış fakat gelip alınmayan dosyalar var.  Panikten dolayı satabilecek mi korkusu var. Cevap aranan çok soru var”.

   İnşaat sektöründe yatırım yapmak isteyenlerde panik yaşandığına, paniğin de bir yatırım ortamı için en büyük kanser olduğuna dikkat çeken Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, böyle bir panik yaşanması durumunda ipin ucunun kaçacağını söyledi.

   Yasanın iyice çalışılması gerektiğini yineleyen Olguner, uzlaşı yolu için çabalayacaklarını ifade etti.

   Olguner, yatırım yapılırken aynı zamanda yatırım yapılan yerdeki ağaç ve yeşilliği yok etmemek gerektiğine de işaret ederek KKTC’nin Avrupa’nın çok altında yeşillik alana sahip olduğuna da dikkat çekti. Olguner, “Şehirlerde binalar yükselebilir fakat şehrin bitişinde toprak ve orman olur. Bizde ise sürekli binalar yapılıyor” dedi.

“Müelliflik konusu parasal bir sıkıntı değil”

   Onur Olguner, müellifliği iki farklı aşamada yaşadıklarına dikkat çekerek müelliflik konusunun parasal bir sıkıntı olmadığını, bu konuya pozitif yaklaşmadıklarını söyledi.

   Mimarlığın hem sanatı hem de bilimi barındıran ender mesleklerden olduğunu dile getiren Olguner, “O yüzden yaptığınız bir binada o müelliflik denilen aslında sanatsal hak sahibi oluyorsunuz fakat müellifliğin bir ticari araç olarak görülmesine sıcak bakmıyoruz” dedi.

   Bu konuda başvuru merciinin ve hakemin kendileri olduğunu belirten Olguner, belli prosedürlerinin olduğunu, bunun ekonomik bir saldırı aracı olarak görülmesine karşı olduklarını aktardı. Olguner, “Sanatsal olarak yapılan bir projenin hakkının korunmasını proje ücretinin ödenmesi konusunda hakemlik yapmaya çalışıyoruz” dedi. Art niyetli mimar veya art niyetli mal sahibine karşı hakemlik yaptıklarını belirten Olguner, ayrıca mimar ile mal sahibi arasında anlaşma yapıldığı varsayılırsa o anlaşmanın sonuçlanmasına da “tamam” olduklarını vurguladı.

   Hakem olarak verdikleri kararın dışında mahkeme yolunun hep açık olduğuna değinen Olguner, mahkemelerin uzun sürdüğünü, kimsenin bu konuda ezilmesini istemediklerini anlattı. Olguner, müelliflik hakkının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkede kutu kutu binalar görmek istemiyorsak ve düzgün binalar görmek istiyorsak bunu koruyacağız, Güney Kıbrıs ve tüm dünyada mimarileri görüyoruz, harika örnekler var” dedi.

   Sanatın binalara entegre olmasının günümüzde yaşanan alanların kaliteli olmasına olumlu etki edeceğini belirten Olguner, mimarinin ülkemizdeki binalarda güçlendirilmesi için başka adımlar da planladıklarına vurgu yaptı.

“Bin 600 üyemiz var"”

   Ülkemizde yüksek sayıda mimarlık eğitimi veren üniversitelerin bulunduğunu belirten Olguner, Mimarlar Odası’na bağlı bin 600 mimar üyelerinin olduğunu söyledi.

   Mimarlığı bir meslek olarak değil tutku olarak gördüklerini aktaran Olguner, “Belediyelerde bayındırlıkta ihalelere bakan üyelerinin de bulunduğunu, bin 600 üyenin 900 kadarının şu anda aktif üye olduğunu kaydetti.

“Vize Bürosu’ndaki sorunları giderdik”

   Mimarlar Odası Başkanı Olguner, Vize Bürosu’nda proje bakım süresinin 22-23 iş gününe kadar çıktığını, bu sürenin iş gününe bakıldığında normal sürede 1,5 ayı bulduğunu belirtti.

   Olguner, Vize Bürosu’nda yaptıkları çalışmalar sonunda sorunları giderdiklerini ifade ederek “Devletin yapması gereken işi biz Vize Bürosu’nda yapmaya başladık. Ek mesailerle, proje bakım süresini de 8-10 güne indirdik” dedi.

   Yaptıkları çalışmalar sonucunda proje bakım süresini 3’te 1 oranında düşürdüklerine dikkat çeken Olguner, günümüzde bu sayıyı daha da düşürdüklerinin altını çizdi.

   Olguner, “Bir yerden sonra personel yetersiz kaldı, personeller aldık, personelin ödemesini düzenledik, rahatlama sağladık” dedi. 

Editör: Ahmet Karagözlü