Türk ulusunun egemenlik ve özgürlüğü uğruna başlattığı İstiklal Savaşı’nın son günü.                             

   Hani Mustafa Kemal’in büyük taarruza hazırlanırken askerlerine, Mehmetçiğe “Size ölmeyi emrediyorum” dediği gün. Mustafa Kemal’in Türkiye’yi küllerinden yeniden yarattığı gün…

   ELBETTE ülkelerin özgürlük ve egemenliklerini sağlamak, vatanlarını düşman işgallerinden kurtarmak için gerçekleştirdikleri savaşları olmuştur. Fakat hiçbiri Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstiklal Savaşı” gibi olmamıştır.  

   “YA İstiklal ya ölüm” diyen Mehmetçiğin savaşı kadar görkemli, kutsal ve efsanevi olmamıştır. Çünkü onların bir Atatürk’ü de olmamıştır..

   YA Türkiye’nin Türk ulusunun da bir Atatürk’ü olmasaydı ne olurdu? “İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların, Yunanlıların hatta Ermenilerin aralarında paylaştıkları bir “esir” ülke olurdu!”                                                      

   Hatta  kim bilir haritalarda “Vatanımdır” diyeceği bir toprak parçası da kalmaz savrulup giderdi!

   VE eğer Mustafa Kemal Atatürk 30 Ağustos muharebesini kaybetmiş Yunanlıları denize dökmemiş olsaydı kim bilir biz Kıbrıs Türkleri ne olurduk? Savrulur, dağılır, parçalanır ya Batı Trakya, Bulgaristan ve Balkanların öteki ülkelerine serpiştirilmiş vatansız azınlıklar olurduk ki bugün öylesi azınlıkta olan milyonlarca Türk vardır.   

   Ve bu Türklük dünyasını katliamlardan, vatansız kalmaktan ya da zaman içinde kesip biçilerek yok edilmekten kurtaran en büyük mucizelerden biri işte bugün kutladığımız, Bayramımız dediğimiz 30 Ağustos Zaferimizdir…

   Ki o tarihi günü eğer “mağlup” kapatsaydık Batı Trakya’da, Bulgaristan’da olduğu gibi “esir Türkler” olurduk!   

Hep özgürlük egemenlik özlemi çekerek ölürdük!                                                                                                                                                                                                                                                                             

***

   BİR TEK Kıbrıs Türk halkı: Türkiye’den sonra dünyada “Türklüğünü, varoluşunu kurtaran hatta sonunda devlet olmayı bile başaran  Kıbrıslı Türkü.                                                            

   Evet hem kendini canını kurtardı hem de bugün “vatanım” dediği Kuzey topraklarını..  

   DENECEK ki ya Azeriler, Türkmenler, Kazaklar, Özbekler, Kırgızlar ve dahası… Ki dünyada Türkçe konuşan 30’a yakın Türk yurdu yada devleti vardır ama…

   Hiçbiri Kıbrıs Türk halkı kadar Türkiye ile iç içe bir “bütün” olmadı. Hiçbiri Kıbrıs Türk halkı kadar özgür ve egemen de olamadı..

   FAKATTT! Eğer 30 Ağustos 1923’te düşmana karşı savaşan bir Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı. Eğer Türkiye düşman istilasından kurtulmayı başarmasaydı…

   Bugün bile düşünüldüğünde insanı iliklerine kadar üşüten bir sonun tecellisinde eğer bu adadan göç etmeyip kalakalsaydık ne olurduk bilir misiniz?  “Kıbrıs adasının esir Türkleri!”

                                                                                         ***

   BU NEDENLE diyorum. Türkiye’nin de Türklük dünyasının da en büyük zaferi 30 Ağustos 1922’de büyük taarruzla başlayıp düşmanlarından kurtuluşunun tarihidir. Tutun ki bugünün 30 Ağustos’u  Türklük dünyasının varoluş miladıdır.

   VE NE  mutlu bize: Bu zaferin sonucudur ki Kıbrıs adasında yok olup gitmeden, eşit Türkler olmaktan,  tarihten silinip gitmekten kurtulduk. Şöyle ki dünyada  “devlet” mertebesine ulaşmış ender Türk topluluklarından biriyiz ki vatanımız, bayrağımız, özgürlük ve egemenliğimiz yanı sıra geleceklere emin adımlarla ve güvenle yürüyen dünyadaki Türk topluluklarından da biriyiz ki bayrağımız gönderden hiç inmedi bundan sonra da inmeyecek…

   30 AĞUSTOS Zafer Bayramımız hepimize kutlu olsun. Mustafa Kemal Atatürk’ün önünde bir kez daha sevgi saygı ile eğilirim. Bizi 30 Ağustos ruhu ile bugünlere taşıyan kurtaran devlet mertebesine getiren liderlerimizin mücahitlerimizin önünde saygı ile eğilirim. Yaşasın Türklük dünyası yaşasın Kıbrıs Türk halkı…