KKTC Turizm Bakanlığı'nın Kuzey Kıbrıs turizmini “Ada Kıbrıs” sloganı ile Türkiye'de tanıtmaya odaklandığı görülmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ın muhteşem doğasının, zengin kültürel mirasının ve turizme ivme katacak pek çok diğer özelliğinin, özellikle Türkiye odağında tanıtılmaya çalışılması doğru bir stratejidir.
Çünkü 85 milyon nüfusunun 13 milyona yakınının turistik amaçla yurt dışına çıktığı Türkiye, Kuzey Kıbrıs turizmi için arzulanandan da büyük bir potansiyeldir.
KKTC ile Türkiye arasındaki tarihsel kültürel bağ, ulaşım ağının kurulmuş olması, dil, din, para birliği, her şeyden önemlisi iki coğrafyada yaşayan insanların kardeşliği bu potansiyeli harekete geçirebilecek çok güçlü motivasyon kaynaklarıdır.
Dolayısıyla, Türkiye odaklı bir tanıtım stratejisi kuşkusuz doğru bir stratejidir. Bu stratejinin bir gereği olarak, Turizm bakanı Ataoğlu’nun Türkiye’de yaşayan insanları Yunan adaları yerine Kıbrıs’a çağırması elbette isabetlidir.
Ama, turizmin hem ziyaret edilen ülkenin, hem de ziyaret eden ülkenin ekonomisinden bağımsız olmadığı da unutulmamalıdır.
Daha somut olarak, Kuzey Kıbrıs ile Türkiye arasındaki turizm ilişkisinin, öncelikle Kuzey Kıbrıs ve Türkiye ekonomilerinin genel fiyat dengesinden bağımsız olmadığı vurgulanabilir.
Türkiye’den çok sayıda insanın geçtiğimiz turizm sezonunda Yunan adalarını ziyaret etmesindeki temel motif oralarının Türkiye’den çok daha ucuz olmasıdır.
Kuzey Kıbrıs’taki fiyatlar genel seviyesi bu trendde devam ederse, Türkiye’den buraya kısa vadede arzulanan düzeyde turistin gelmeyeceğini söylemek müneccimlik olmasa gerek.
O yüzden, hem ülkeye turist çekmek, hem de ülkede yaşayan insanları daha iyi yaşatmak için KKTC hükümetinin ilk yapması gereken şey, hayat pahalılığını durdurup piyasayı ucuzlatmaya odaklanmak olmalıdır.