Hukuk Dairesi’nin (Başsavcılık) 195 milyon 644 bin 500 TL’lik bütçesi Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurulda ilk olarak Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü 2024 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi okunarak, oy birliğiyle kabul edildi.

Ardından Hukuk Dairesi (Başsavcılık) bütçesi görüşülmeye başladı.

Bütçe üzerine söz alan CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Başsavcılığın çok önemli bir kurum olduğunu belirterek, kurumun yargı müessesesinin önemli bir bileşeni olduğunu kaydetti.

Bütçenin çok yetersiz olduğunu ifade eden Solyalı, özellikle bağımsız nitelikli olması gereken kurumların Maliyeye el açabilecek yapıyla bütçelendirilmesinin sıkıntılara yol açtığını kaydetti.

Başsavcılığın günlük bir set gazete alamayacak duruma geldiği örneğini veren Solyalı, Başsavcılığın yargının hızlı işlemesi ve adaletin erken gelmesi anlamında önemli olduğunu ve kurumun güçlendirilmesinin şart olduğunu söyledi.

Kadroların eksikliğine dikkat çeken Solyalı, “İnsan gücüyle buralara yetişmek çok makul değil” dedi. Kadro sayısı artırılırsa binanın yeterli olmayacağına işaret eden Solyalı, Başsavcılık gibi kurumların hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Komite tutanaklarının okunmasını talep eden Solyalı, idarenin, Başsavcılığı daha iyi kullanması ve yazılı görüş sunması konusunda ısrarlı olması gerektiğini söyledi.

 “Başsavcılığın ekarte edilmesinin memleketin başını daha büyük sıkıntılara sokacağı” uyarısında bulunan Solyalı, Başsavcılığın verdiği görüşlere riayet edilmesini istedi. Solyalı, “Başsavcılığın görüşlerine harfiyen uyulması gerektiğini” belirtti.

Solyalı’nın konuşmasının ardından Hukuk Dairesi bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da daha sonra 287 Milyon 653 Bin 100 TL’lik Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başladı.

Bütçe üzerine ilk sözü CTP Milletvekili Salahi Şahiner aldı. Şahiner, yerel ve mali gelirlerin artırılması, kayıt dışılıkla mücadele ve üretimden kopan sektörlerin üretimle buluşturulması noktasında bakanlığı zor bir yıl beklediğini söyledi.

Enflasyonla mücadeleden zaferle çıkılması gerektiğini ifade eden Şahiner, bu yıl içerisinde Türk Lirasının geleceğinin de yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Şahiner, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ekonomik gelişmeler ve TL’nin ekonomi üzerindeki dezavantajlı durumdan lokomotif sektörleri korumanın şart olduğunu kaydetti.

 “Üreticilerin, üretime dönmesi şarttır” diyen Şahiner, üreticinin çok kötü durumda olduğunu söyledi. “Hükümetin yerli sermaye düşmanı, yabancı sermaye dostu olması kabul edilemez” diye konuşan Şahiner, “geçen yıl acı reçeteler getiren uygulamalardan uzak durulmasını” istedi.

Dijitalleşmenin önemi üzerinde duran Şahiner, Ticaret Dairesi’nin elinden gelenin fazlasını yaptığını ancak dairenin işinin kolaylaştırılması gerektiğini kaydetti.

Üreticinin ithalatla zor durumda bırakılmaması gerektiğini de belirten Şahiner, ticarete konu alan her alana bakanlığın müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Emlakçılık sektörüne de değinen Şahiner, emlakçılığın mal alım-satımına aracılık etmesi gerektiğini belirtti. “60 bin sterline satılan dairelerin 160 bin sterline çıkabildiğini” kaydeden Şahiner, bakanlığın bu konuya müdahil olması gerektiğini söyledi.

Geçiş kapılarındaki kuyrukların, alışverişin önündeki en büyük engel olduğunu ifade eden Şahiner, geçişlerin hızlandırılmasının ekonomiye katkısı olacağını anlattı.

Teşviklendirme Yasası’na güncellemenin şart olduğunu dile getiren Şahiner, Rekabet Kurulu’nun yasal mevzuatında da güncelleme ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Rekabet Kurulu gözümüz gibi bakmamız gereken bir kurumdur” dedi.

Serbest limandaki "posta kutusu" şirketlerine dikkat etmek gerektiğini de belirten Şahiner, öte yandan Liman İşçileri Şirketiyle ilgili sadece 5 kişiyi düşünen bir yasa gücünde kararname çıkarıldığı eleştirisinde bulundu. Salahi Şahiner, Yenilenebilir Enerji Tüzüğü’nün bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu da dile getirdi.

Limanların özelleştirilmesiyle ilgili konuda ölçeğe dikkat edilmesi gerektiğini belirten Şahiner, “Limanlarda hata yapamayız” diyerek, bunun çok ciddi pahalılaşmaya sebebiyet verebileceğini söyledi.

CMC alanının içerisinde bulunduğu mevcut durumun mahkemelik olduğunu ve orada çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Şahiner, bu kirliliğin sadece bölge için değil, ada için risk olduğunu kaydetti. Şahiner, maden atıklarının satılmasının çok ciddi kaynak oluşturabileceğini de ifade etti.

Elektrikli araçların sayısının her geçen gün arttığını dile getiren Şahiner, yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, karbon salınımını düşürmek için normal tarifelerin altında satış yapıldığı ve araçların yaygınlaştırılabileceğini ifade etti.

CTP Milletvekili Fikri Toros ise konuşmasında, ada ekonomilerinde ticaret açığının oldukça yaygın olduğunu belirterek, normal ülkelerin bunu görünmez ihracatla kapatmaya çalıştığını ifade etti. Toros, görünmez ihracata örnek olarak turizmi gösterdi.

Ticaret açığının en baştaki sebebinin Kıbrıs sorunu kaynaklı dış pazarlara erişim olduğunu anlatan Toros, sorunu gündeme alıp, ortadan kaldırmak için somut bir devlet planlaması olmadığını dile getirdi. Toros, potansiyel dış pazarı analiz edip, talep ve beklentilere yönelik üretim ve ihracat stratejisinin öncelik olması gerektiğini söyledi.

Halkın refah seviyesinin 11 bin dolarlara düştüğünü belirten Toros, bunun ülkenin gelişimini engellediğini ifade etti. “Güneyin 3’te 1, Malta’nın 4’te 1 gerisindeyiz” diyen Toros, imkanlar çerçevesinde mali enstrümanlar geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. “Önümüzde iki büyük tehdit var” diyen Toros, bunların bir tanesinin sürekli dalgalanan ve değer kaybeden bir para biriminin kullanılması, diğerinin ise gittikçe yükselen faizler olduğunu belirtti.

Kara para sorununa dikkat çeken Toros, “Bu sorunu çözmek zorundayız. Global mücadelede bizim de yer almamız lazımdır” dedi. Bu konuda ciddi bir mücadele ve tedbir almanın zamanı geldiğini kaydeden Toros, bu sorunun iş ve yatırım iklimini doğrudan etkilediğini söyledi.

 “Rekabet edebilirlikte de ciddi sıkıntılarımız var” diyen Fikri Toros, Avrupa Birliği standartlarıyla bütünleşmenin önemine vurgu yaptı. Bunun dış pazarlara erişimde de, yeşil hat ticaretinde de bir beklenti olduğunu kaydeden Toros, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın buna öncülük etmesini istedi.

Atıl sermayeyi yatırıma dönüştürmek zorunda olduklarını dile getiren Toros, dış pazarları artırarak, daha hacimli ihracat yaratılırsa, gayri safi milli hasılada tarım ve sanayi ürünlerinin paylarının artırılmasının şart olduğunu kaydetti. Toros, tarımın el atılması gereken öncelikli sektör olduğunu belirtti.

 “Turizm sektöründe ihtiyaç olan yatak sayısı odaklı bir stratejidir, şans oyunları odaklı değil” diyen Toros, “Bizim ihtiyacımız olan yataktır. Yeterince muz vardır” şeklinde konuştu. Yatak sayısının artırılması durumunda ticaret açığının kapatılması noktasında görünmez ticaretin artırılacağını ifade eden Toros, kültür ve eko-sistem odaklı gelişim stratejisinin de turizm sektörüne ek bir ivme kazandıracağını söyledi.