Sendikaların Bakanlıkla anlaşması umarız tatil maaşları hatırına değil, devamı Eylül’de olmaz.  Tamamlanmamış eğitim yapılmayan sınavlar, karneler verildi, dönem bitti. Grev süresinde maaş durumu? Zararı öğrencilere, hepimize. Polisimize rağmen Meclis demir kapılarını kırma, Meclis-Devlet itibarı, zararı. Sendika Başkanının Bakana hakareti, öğrenci ne yapsın, disiplin saygı, Devlet, gelecek? İpin ucu kaçtı, bittik da farkında değiliz.

          Rum-Yunan saldırılarına karşı varoluş mücadelemiz 49 yıldır siyasi arenaya taşındı, bundan sonrası daha önemli, komşu hala ülkemize bayrak dikme hazırlığında. Pentagonda anlaşma yaparsa şımarır tabii. Anavatanımız sayesinde kurtulduk, Devletimizi kurduk. Çıkarcı, dünyaya güya ayar veren BMGK beşlisi Hristiyan-Müslüman ayrımında, Kıbrıs sorununu sanki Türkler yaratmış gibi haksız kararlarla cezalandırması, saldırganların devlet ortaklığımızın işgalini onaylaması, çözümsüzlüğün, Mart 1964’ten günümüze kadar yaşananların da sebebi 186 kararıdır.

         İlerleyen zamanda AB’ne alınması çözümsüzlüğü körüklemiştir. Hristiyan Birliğin cezaları katlayıp  bizi kıskaca alması dayatmalara boyun eğdirmek, Rum’a yamalanmaya mecbur etmektir. Haksız cezalar, oldubitti kararlar insanlık suçudur. Anavatanımızın baskılarla-yaptırımlarla bizi desteklemekten vaz geçirtilmek istenmesi adaletsizliktir, bölücü 5.kol faaliyetleri cabası.

         Bazı çevrelerin bu kuruluşların dümen suyunda gittiği, kurduğumuz Devleti, eşit egemenliği, garantileri, Türkiye’yi istemedikleri ortada. BM’nin çözüm planlarını reddedenlerin ortaklık Cumhuriyetinin egemeni kabul edilmesi, kabul ettiğimiz halde cezaların sürmesi, yarım asır görüşülen Federasyonu Rumların yokuşa sürdüğü sabitken bu çevrelerin inadına desteklediği, azınlık teklifi yapanlarla birleşmek için yanıp tutuştuğu ortada. Birleşirsek  Rumların yaptığı antlaşmaları, verdiği devlet güvencelerini kucağımızda bulacağız, iznimiz alınmadan sorulmadan. Bu başımızı eğip teslim olmaktır, umurlarında değil. Eşit egemenlik yan yana tek çaredir.

         Barış Harekatıyla Vatanımızda serbest işimize gücümüze gidiyoruz. 60 yıllık  haksızlıklardan ekonomik sıkıntılar yaşarız, Anavatanımızın yardımlarıyla aşarız, canımız güvencededir. Geçmişteki mücadeleyi yaşamayan, çektiğimiz sıkıntıları acıları bilmez, bazılarının umurunda değil. Bizim nesil başlangıçtan yaşadı. Kendilerini özgür, güven, huzur, bolluk içinde bulanlardan bazıları her sıkıntıda isyanlarda, sıkıya girmez.  

         Yolları mesken tutmuş çevreler sıkıntıları fırsat bilerek siyasete alet edip sürekli grevlerle-eylemlerle halkı fazlasıyla germekte, Devleti, sektörleri, esnafı daha da sıkıntıya sokmakta. 712 aya varan üç aylık 186 kararına ki ortaklığımızı oldubittiyle Rumlara hediye eden, sorunu çıkmaza sokan, sıkıntılarımızın kaynağı  BMGK’ni hiç protesto etmediler. Aksine biat ederek karşı tarafın değirmenine su taşırlar, kaosa oynarlar, eylemleri artıracaklar.

         Tüysüz kuşa çevrilmiş sözde Federasyonla Türkiye garantisi olmadan sonumuzu getirecek olan Rumlarla birleşmeyi, ENOSİS’in gerçekleşmesine imkan yaratacak tehlikeleri görmezden gelen sol kesimin Referandum öncesindeki gibi pembe tabloları tekrarlaması hayalidir. Hata yapma lüksümüz yoktur, dönüşü de.  

         Yahu, hem katledildik hem ortaklığımız elimizden alındı suçlulara verildi, hem 60 yıldır cezalandırıldık. Zaten sıkıntıda olmamızı isterler, bıkıp usanalım Emperyallerin tuzağına düşelim, koşarak gidip Rum’a yamalanalım. Bunca haksızlıklara karşı sesimizi yükseltemedik, içteki sıkıntılara gösterdiğimiz tepkiyi gösteremedik. Yahu hem silahla hem GK beşlisinin kararıyla  Cumhuriyet ortaklığımız işgal altındadır ve biz sessiz kalırız? Bizi bölmelerinin amacı budur, istedikleri kıvama gelmemizdir.

          ENOSİS’e açılan kapı 186 üzerine gitmeliyiz. Muhatabımız Rumlardan ziyade BMGK’dir. Mücadelemiz bitmedi alanı değişti. Mesele egemenliği özgürlüğü var olmayı, yahut yamalanıp yok olmayı tercih meselesidir. Biz dünyalı olmak isteriz, Millet-egemenlik umurumuzda değil, her havaya uyarız, Harman Dalı olmadı sirtakiyi oynarız noktasına gelmemizi beklerler.

Sırtımıza basarak Petagon’da anlaşma imzalarlar. Yahu, KC Antlaşmalarını açıkça çiğneyen  Emperyallerdir, hala anlamayan var? Kıbrıs Helenizmini dillerinden düşürmezler, ama bazıları  Milletine, Devletine, Anavatanına, Liderlerimize basar geçer utanmadan, arlanmadan. Böyle ne Dava yürütülür ne deve güdülür. Önce birlik-beraberlik.