Ülkemizde bazı kesimler, dünyanın neresinde kötü bir olay olsa, hemen “Halimize şükredelim” diyor.

  Bazıları bunu direkt söylerken, bazıları da ima ediyor. Sosyal medya da böyle deli söylemlerle dolu…

  Dünyadaki kötü örneklere bakıp da bizim durumumuzun iyi olduğunu söylemek, bir tür sorunlardan kaçmaktır, içinde bulunduğumuz berbat durumu gizleme çabasıdır.

  Neden buna itiraz ediyorum? Çünkü bazılarının başka ülkelerdeki savaşları, kıtlığı, insan hakları ihlallerini göstermelerinin nedeni, KKTC’deki kötü yönetim, ekonomik sorun, eğitim, sağlık, çalışma yaşamı, trafik, çevre gibi alanlardaki sıkıntıları, gittikçe artan yolsuzlukları, ihmalleri, istismarları görmezden gelmemizi istemelerindendir.

  Başka ülkelerde savaşlar var ama bizde yoktur diye, geriye kalan her türlü kötülüğe evet mi diyeceğiz?

  Bazen ülkelerde savaş olmasa da savaş etkisi yapan başka sıkıntılar olmaktadır.

  Yine son günlerde tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de bir insanlık dramı, insanlık suçu işleniyor, canlar gidiyor.

  Mesela İsrail güçlerinin Gazze’de bir hastaneye hava saldırısı düzenlemesi, cami vurması tam bir barbarlıktır.

  Bir insan başka bir insana bunu nasıl yapabilir?

  Acımasızlığın, insani duyguları yitirişin, canavarlığın hayat bulmuş hali…

  Bunlar ilk kez de yaşanmıyor, Filistin halkı yıllardır savaşın acılarını çekiyor…

  O topraklarda bir barış ortamı yaratılamadıkça, acılar çekilmeye devam edilecek.

  Sözde çağdaş, uygar denilen dünyanın önemli ülkeleri maalesef ezilenin değil, ezenin tarafında.

  “Emperyalistlerden ne beklersin?” diyebilirsiniz ama gerçekten bu kadarı da fazladır, başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin bu kadar açık insanlık suçuna onay vermesi lanet bir durumdur.

   Şimdi oradan ülkemize dönelim… Oralardaki savaş ortamının bitmesi, barışın gelmesi temennimizdir, elimizden başka ne gelir ki?   

   Ancak Filistin’e, Gazze’ye bakıp da ülkedeki tüm sorunları görmezden gelmek ve “Oturun oturduğunuz yere ve şükredin” demek anlamsızdır, doğru değildir.

   Yaşadığımız onlarca sorunu, dünyadaki sorunlu bölgelere bakarak sineye çekemeyiz…

   Savaşların, zulmün, açlığın, demokrasi olmamasından dolayı yaşanan insanlık dramlarının olduğu coğrafyalardaki kötü tabloya tabii ki üzülüyoruz, kahroluyoruz.  

   Oralarda yaşayanlara yardım edememek, uzaktan seyretmek zorunda kalmak insanı kahreder.

   Savaş yaşamış bir toplum olarak Filistin halkının ve diğer savaş yaşayan halkların neler çektiğini anlayabiliyoruz.

   Ülkemizde ateşkes hali olmasına ve henüz adanın diğer tarafındaki halkla bir anlaşma yapamamış olmamıza rağmen, halihazırda buralarda savaş olmaması olumlu bir durumdur tabii ki…

    Kıbrıs’ta bir çözüm, bir barış anlaşması isteyenler, zaten tam da bu ülkede bir daha savaş yaşanmasını arzu etmeyenlerdir. Savaş olan ülkelerdeki halkların durumu ortada…

    Başka ülkelerdeki çok ciddi sorunları göstererek, “halimize şükretmeliyiz” diyeceğimize, dünyada yaşananlardan ders çıkarmalıyız.

    Birçok ülkede yaşanan sorunlar, sıkıntılar aslında bize neleri yapıp neleri yapmamamız gerektiği konusunda ciddi fikirler vermektedir… Tabii ders almasını bilene, isteyene…

    Başka coğrafyalarda savaşlar yaşanıyor diye kendi iç sorunlarımızı görmezden gelemeyiz.

   Kötüyü örnek gösterip de teselli bulacağımıza neden iyileri örnek alıp, onlar gibi olmaya çalışmayalım?