Ülke riski doğal olarak  ülke ekonomisi, yatırım, büyüme, istihdam, enflasyon ve döviz kurunu önemli derecede etkilemektedir. Şöyle ki, riskin azalması o ülkenin daha yatırılabilir ülke olduğu anlamına gelmekte olup, uluslararası finansmanı daha ucuz hale getirmekte, ülkedeki yatırımları artırmakta, buna paralel istihdam ve üretim artmakta ve ülke parasına talebi artırarak döviz kuru istikrarına katkı koymaktadır.

Ülke riski, belirli bir ülkeye yatırım yapmayla ilgili belirsizliği ve daha spesifik olarak bu belirsizliğin yatırımcılar için ne ölçüde zarara yol açabileceğini ifade eder. Bu belirsizlik politik, ekonomik, döviz kuru veya teknolojik etkiler de dahil olmak üzere çok sayıda faktörden kaynaklanabilir

Dünya Bankası, altı temel göstergeye dayalı olarak ülke risk puanlarını geliştirmektedir. Bunlar yolsuzluk, hükümetin etkinliği, siyasi istikrar, düzenleyici kalite, hukukun üstünlüğü ve hesap verebilirliktir. Ülke riski, siyasi gelişmeler, (silahlı) çatışma riski ve ülkenin mali durumu gibi çok çeşitli faktörleri kapsamaktadır. Bu faktörler, örneğin düzenleyici değişiklikler, müsadere riski, iç karışıklıklar, savaş, para birimi kontrolleri ve devalüasyonlarla ilgilidir.

Ülke risklerinin derecesine ilişkin CDS yanında S&P, Moody's ve Fitch Ratings gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkelere verdikleri puanlarla düşüşler ve artışlar takip edilir.

Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i Şubat 2020’den bu yana görülen en düşük seviye olan 265.920 baz puana düştü. CDS’deki bu gerilemeye paralel uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da Türkiye'nin kredi notunda artış ve kredi notu görünümünde de olumlu değişikliklere gidilmiştir. Bu ise yatırımcıların Türkiye ekonomisine artan güvenini yansıtmaktadır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korudu. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's de Ocak ayında Türkiye'nin kredi notu görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkarmıştı. Fitch Ratings ise Mart’ta Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çevirmişti (https://www.bloomberght.com/turkiyenin-risk-primi-pandemi-oncesine-dondu-2352522).

Türkiye’nin ülke riskinin düşmesinde temel nedenler olarak seçim sonrası Ortodoks politikalara dönüş, enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikası, mali disipline ilişkin politikalar ve uluslararası kredibilitesi olan Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı gibi atamaların etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Kredi Temerrüt SWAP’ı (Credit Default SWAP - CDS), bir borçlunun (genellikle bir hükümet veya şirket) borcunu ödeyememesi durumuna karşı koruma sağlayan bir tür finansal türev aracıdır. CDS, bir sigorta poliçesine benzer; alıcı, belirli bir borç enstrümanı için iflas veya ödeme yapılmaması gibi bir kredi olayı durumunda koruma sağlamak üzere bir prim öder. Karşılığında, CDS satıcısı (genellikle bir finansal kuruluş) bu tür bir olay gerçekleşirse alıcıya tazminat ödemeyi taahhüt eder. Türkiye'nin CDS primi, ülkenin kredi riskini yansıtır ve zaman içinde ekonomik durum, politik istikrar ve dış faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Türkiye'nin geçmişteki CDS primi, uluslararası piyasalarda algılanan riskin bir göstergesi olarak ekonomik analizlerde ve yatırım kararlarında kullanılmıştır. Özellikle ekonomik veya politik kriz dönemlerinde, bu primin arttığı gözlemlenmiştir.

Türkiye’nin CDS primi özellikle 2023 Haziranından beri düşme trendine girmiştir. 26 Haziran 2023’de 511.200 olan bu prim, 1 Eylül 2023’de 367.100, 3 Şubat 2024’de 332.640, 26 Nisan 2024’de 306.820 ve 21 Haziran 2024’de 265.920’ye kadar gerilemiştir (https://www.worldgovernmentbonds.com/cds-historical-data/turkey/5-year/).

Türkiye’nin CDS primindeki düşüş Dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde YETMEZ AMA EVET” şeklinde bir gelişme göstermiştir. 21 Haziran 2024 itibariyle Türkiye CDS primindeki düşüşe rağmen Rusya (13775.17) ve Mısır’dan (618.03) sonra dünyada en yüksek risk primine sahip ülke durumumdadır.  Dünyada en düşük CDS risk primine sahip olan İsviçre (6.01), Danimarka (9.42), Almanya (10.64) ve Hollanda (10.90) gibi ülkeler düşünüldüğünde; Türkiye’nin siyasi ve ekonomik alanlardaki reformları hızlandırarak ülke riskini ve ekonomisini çok daha iyi seviyelere çekmesi fevkalade mümkün olacaktır (https://www.worldgovernmentbonds.com/sovereign-cds/).