Psikoloji disiplini, insanın davranışlarını, düşüncelerini, duygularını mercek altına alıp ve kişilerin daha iyi yaşamasını sağlarken, ülkemizde Psikologlar Birliği Yasası’nın bulunmaması büyük sorunlara yol açıyor.
Yasal eksiklerden dolayı hem hizmet alanlar hem de psikologlar birçok mağduriyet yaşıyor.
Klinik psikoloji alanında yüksek lisans eğitimi alan kişilerin bunun ardından yıllar süren sertifika eğitimlerini alıp yetkinleşmesi ve etik bir düşünce sistemine de sahip olması gerekiyor. Ancak buna da uyulmuyor.
Öte yandan yaşam koçları, diploması olmayan veya sahte diploması olan kişiler de hem insanlara hem mesleğe zarar veriyor.
Konuyla ilgili BAĞIMSIZ GAZETE’ye açıklamalarda bulunan Kıbrıs Türk Psikologlar Birliği Başkanı Eşmen Tatlıcalı, meslek etiğini ihlal eden kişilerin cinsel tacize varan uygulamalara başvurabildiğini, hizmet alanları olumsuz etkilediğini vurgulayarak, Kıbrıs Türk Psikologlar Birliği’nin yasasının bulunmaması nedeniyle herhangi bir yaptırım uygulanamadığını kaydetti.
“Cinsel tacize varan etik ihlalleri oluyor”
Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği Başkanı Eşmen Tatlıcalı, birlik yasasının bulunmamasının hem hizmet alanların hem de psikologların sorun yaşamasına neden olduğunu belirterek, hizmet satın alanların standart dışı ücretlere tabii tutulduğunu, etik olmayan uygulamalara maruz kaldığını kaydetti
Tatlıcalı, bu etik dışı uygulamalara yönelik caydırıcı bir ceza verilemediğini ve meslekle ilgili düzenleme getirilmediğini dile getirerek, “Etik olmayan uygulamalardan birsürü var. Örneğin gelen kişiyle sevgili olmak, kişilerin özel bilgilerin izinsiz bir şekilde dışarıda anlatılması, psikoloji ve psikolog unvanını kullanarak cinsel tacizde bulunmak. Onları yönetmeye, müdahale etmeye, evlilikleriyle ilgili karar vermeye kadar güç kullanarak müdahale etmek… Bunlar çok etik dışı uygulamalar” şeklinde konuştu.
“Psikoloğun terapi hizmeti verebilmesi
için alması gereken eğitimler var”
Bir psikoloğun klinik açıp hizmet sunabilmesi için klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapmasının yeterli olmadığını ifade eden Tatlıcalı, alması gereken eğitimlerin ve sertifikaların söz konusu olduğunu anlattı.
Tatlıcalı, bu eğitimlerin 4 yıl sürdüğüne ve psikologlara etik ile yetkinlik verdiğine işaret etti.
Psikoloji alanında en çok karşılaşılan sorunlardan birisinin sahte psikologlar ve yaşam koçlarının psikolog gibi davranması olduğuna dikkat çeken Tatlıcalı, Psikologlar Birliği yasası olmadığı için bunlara müdahale edemediklerini vurguladı.
“Sahte psikolog ve diplomadan dolayı 3 şikayette bulunduk”
Tatlıcalı, sahte psikologların diplomalarının bulunmadığını ya da sahte belgeler oluşturduklarını söyleyerek, bunları araştırdıklarını açıkladı.
Bazen sadece bölümün bulunduğunu ancak söz konusu kişilerin o bölümün öğrencisi olmadığının anlaşıldığını belirten Tatlıcalı, devletin yetersizliği nedeniyle bu konuyla ilgili 3 şikayette bulunduklarını kaydetti.
Tatlıcalı, bu şikayetlerin hiçbirinin sonucunu göremediklerini ve bunlardan birisinin bir dekanı olduğunu dile getirerek, bu kişinin de diplomasının bulunmadığını ifade etti.
Tatlıcalı, kendilerinin dışarıda kafelerde, restoranlarda seans yapmadıklarını bildirerek, hiçbir seansın bu şekilde olmadığını açıkladı.
Dışarıda yapılan uygulamaların bile belli bir etik çerçevesinde yapıldığını belirten Tatlıcalı, bunlara da engel olamadıklarını kaydetti.
“Meslek zarar görüyor”
Tatlıcalı, yasanın olmaması nedeniyle birçok kurumda münhal açılamadığını dile getirerek, psikoloji mezunlarının dışarıda kaldığını ifade etti.
KKTC vatandaşı olmayan kişilerin de ülkeye geldiğine işaret eden Tatlıcalı, bu kişilerin bazılarını diplomalarının bulunmadığını veya bulundukları ülkede etiksizlik yüzünden sorun yaşadığı için ülkemize gelebildiğini anlattı.
Tatlıcalı, mesleğin artık daha çok zarar görmeye başladığına dikkat çekti.
“Çevrimiçi (online) seanslar tehlikeli olmaya başladı”
Pandemi döneminden sonra çevrimiçi (online) seansların gündeme geldiğini anımsattı.
Tatlıcalı, insanların psikologun ne olduğunu, hizmetin nasıl alındığını bilmedikleri için instagramdaki paylaşımların da etkisiyle doğru hizmeti alma noktasında ikileme düşebildiğini belirtti.
Çevrimiçi seansların günümüzde tehlikeli bir hâl aldığını kaydeden Tatlıcalı, o görüntülerin kaydedilip kaydedilmediğinin, evdeki diğer kişilerin de görülüp görülmediğinin belirsiz olduğunu vurguladı.
“Yaptırım uygulanamıyor”
Tatlıcalı, Psikologlar Birliği Yasası’nın bulunmamasının etkili yaptırımları engellemekte olduğunu dile getirerek, bu mesleği yapan herkesin etiği bilmesi gerekmesine rağmen ihlal durumlarında meslektaşlarını aradıklarını ve “Yasa yok, bir şey yapamazsınız” cevabını aldıklarını ifade etti.
Etik dışı uygulamaların başka yasaları ilgilendirdiği durumlarda adım atabildiklerine işaret eden Tatlıcalı, öyle bir hakkı olmamasına rağmen bazı psikologların ilaç yazabildiğini anlattı.
Tatlıcalı, bu konuda Tabipler Birliği üzerinden işlem yapabildiklerine dikkat çekti.
Psikologlar Birliği Yasası’nın oluşturulmasıyla her psikologun görev yapabilmesi için Birliğe üye olmak zorunda kalacağını belirten Tatlıcalı, bunun için de belli kriterlerin aranacağını ve her şeyin denetim altında tutulacağını kaydetti.
Tatlıcalı, Tabipler Birliği’nin hekimlerin yapma yetkisi olan ilaç yazma hakkının başka meslekler tarafından yapılması nedeniyle müdahalede bulunabildiğini dile getirerek, psikologların yapması gerekenleri başka bir meslekteki ve yeterliliği olmayan kişilerin yapması durumunda ise müdahalede bulunulamadığını ifade etti.
Şu an yapabildikleri en büyük yaptırımların meslek etiğini ihlal edilen kişilere yönelik kınama yazısı yazılması, bunların sosyal medya üzerinden yayımlanması olduğuna işaret eden Tatlıcalı, Tabipler Birliği Yasası ile başka yasaları ilgilendiren durumlarda ise polise şikayette bulunduklarının altını çizdi.
Tatlıcalı, başka yasalara bağlanamayan etik ihlaller için hiçbir şey yapılamadığı üzerinde durdu.