Ceren ÖZBİL

   Ülkede 47 kişinin trafikte can verdiği 2023’ün ardından, 2024’ün ilk 45 gününde de 6 kişiyi yine trafik nedeniyle kaybettik.

   Bu durum ise araç sürücülerinin hatalarına ek olarak, “yolların karanlık olması”, “hız sınırlarının yeterli olup, olmadığı”, “anayol tali yol bağlantıları”, “yaya geçitlerinin ne kadar güvenilir olduğu”, “ithal edilen ikinci el araçların denetimlerinin yeterli olup, olmadığı” gibi birçok sorunun daha tartışılmasına yol açtı. 

    Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, ülkede şu anda meydana gelen çarpışmalardaki kayıp oranının, Avrupa Birliği’nde meydana çarpışmalardaki bir yıllık kayıp oranına eşit olduğunu söyledi.

   Yarkıner, ayrıca gazetemiz aracılığı ile 28 Ocak 2024’de Yonca Kavşağı ile Ercan Havaalanı arasında kalan anayolda meydana gelen kazada hayatını kaybeden 25 yaşındaki Çağrı Miralay’ın ailesine de çağrı yaparak, onlara ücretsiz danışmanlık yapmaya hazır olduklarını belirtti.

  “Suçun yüzde 51’i Karayolları Dairesi’ne ait”

   Yarkıner, 28 Ocak 2024’de Yonca Kavşağı ile Ercan Havaalanı arasında kalan anayolda meydana gelen ve 25 yaşındaki Çağrı Miralay’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kazaya değinerek, bu kazanın dikkatsiz ve süratli sürüşe bağlandığını ancak Karayolları Dairesi Müdürü’nün burada mahkemeye çıkarak yolun güvenli olduğunu ispat etmesi gerektiğini belirtti.

    Bu kazada yüzde 51 kusurun Karayolları Dairesi’nde olduğunu kaydeden Yarkıner, bunun nedeninin de haritada görünen tali bir yol olup, bu yolun çift gidiş, çift geliş şeride 90 derece ile girmesi olduğunu ifade etti.

   Ayer Yarkıner, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yolun olmadığını söyleyerek, bu çift şerit yol içinde neye göre 100 kilometrelik hız sınırı belirlendiğini sordu.  

   Burada hesaplanması gerekenin, bu yolda seyreden bir aracın önüne ansızın araç ya da yaya çıktığında vurmadan durabilmesi için kaç kilometre gerektiği olduğunu belirten Yarkıner, bu kazada ise Çağrı Miralay’ın fren bile yapamadığını söyledi.

   Ayer Yarkıner ayrıca Çağrı Miralay’ın ailesine çağrı yaparak, kendilerine ulaşmasını etti ve ücretsiz danışmanlık yapmak istediklerini belirtti.

   Bizim en büyük hatamızın çarpışmaları sadece bir olaya bağlamak olduğunu kaydeden Yarkıner, yapılan açıklamanın ise “aşırı süratliydi” şeklinde olduğunu ifade etti.

    Ayer Yarkıner, ancak bizdeki çarpışmalarda tek bir kusur olmadığını dile getirdi ve “anayola dik bir açıyla tali yoldan girilmesi ikinci bir suçtur, hava yastığının açılmaması ve bu aracın ithaline izin verilmesi üçüncü suçtur, tali yoldan çıkan aracın sağa sola bakmadan çıkması dördüncü suçtur” dedi.

“Yaya görülüp, frene basıldığında 40 metre durabilme mesafesi olmalı”

   Ayer Yarkıner, yayaların korunması için yolların kenarında gerekli tedbirlerin alınmasının önemine değinerek özellikle anayollarda yayanın girmesinin engellenmesi gerektiğini kaydetti.

    Bir yayanın bir adımının saniyenin 3’te biri olduğunu ifade eden Yarkıner, yoldan gelen aracın onu görüp durabilmesi için de 1.7 saniyeye ihtiyaç olduğundan söz eden Yarkıner, yani araç sürücünün yayayı görüp frene bastığında 40 metre durabilme mesafesi olması gerektiğini söyledi.

Yarkıner, bizde bunların söz konusu olmadığını ifade ederek, bu nedenle hız limitlerinin azaltılması gerektiğinin altını çizdi.

   Hız limitlerinin yolun kalitesine ve sınıfına göre kullanılması gerektiğini belirten Ayer Yarkıner, eğer orada yayanın yol kenarına gidebilmesi için izin veriliyorsa araç hızlarının ona göre belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

   Ayer Yarkıner, Trafik Dairesi Müdürü’nün ve Karayolları Dairesi Müdürü’nün herkesin hata yapabileceğini göz önünde bulundurması gerektiğini kaydetti ve ülkemizde trafik güvenliği ile ilgili bir dert olmadığını belirtti.

 

“Sol direksiyon otobüslere izin verildi”

 

   Oda Başkanı Ayer Yarkıner, ülkeye de son gelen otobüslere dikkat çekerek, bunların sol direksiyon olup, araç indirme kapılarının da yola doğru olduğunu söyleyerek, bu otobüslere turistik izin verildiğini ifade etti.

    Yarkıner, ayrıca bu otobüsün ülkemizi ziyaret eden sporculara tahsis edilip, bu insanların yolun içine indirildiğini kaydetti.  

   Bu konuda yazılı çağrıda bulunduklarını kaydeden Yarkıner, ancak değişen bir şey olmadığını söyledi.