Bugün geçmişte birlikte çalıştığımız bir arkadaşımız ziyaret etti bizi… Artık Portekiz’de yaşıyor, oralarda güzel bir iş buldu, iyi bir maaşı var, sistemli bir Avrupa ülkesinde yaşamının avantajlar...

Bugün geçmişte birlikte çalıştığımız bir arkadaşımız ziyaret etti bizi… Artık Portekiz’de yaşıyor, oralarda güzel bir iş buldu, iyi bir maaşı var, sistemli bir Avrupa ülkesinde yaşamının avantajlarını kullanıyor. Kıbrıs’ta da iyi bir işi vardı aslında, ülke şartlarına göre iyi sayılabilecek bir maaşı vardı, patronları onu seviyor, güveniyordu ama bir Avrupa ülkesinde bunların çok ötesinde, hayalini kurduğu, kendini daha iyi ispat edebileceği ve daha fazla para kazanacağı bir iş buldu. Kuzey Kıbrıs şartları, artık gençlerin hayalini kurduğu hayatın karşılığı değil, buraları dar geliyor onlara… Hayır, yanlış anlamayın, ülkesini sevmemek değil bu… Mesele şu ki; ülke şartları vatandaşlarına iyi bir hayat vaat edemiyor. Ülkedeki çözümsüzlük ve bunun yol açtığı belirsizlik, Kuzey Kıbrıs’ın kötü yönetilmesi, hayata yeni atılacak geleceğin nesilleri için neredeyse ülkedeki her şeyin olumsuz olması gençleri göç etmeye yöneltiyor. Gençler, yeteneklerini, hayal ettiği başarıları ortaya koyacağı bir imkân bulamıyor buralarda… Sıkışmışlık duygusu yaşıyorlar, gelecek kaygısı kemiriyor gençleri, bir ev sahibi olabilmeyi bile hayal edemiyorlar. Liyakatin, hak edişin olmadığı bir yerde, hak ettiği yere gelebileceğini düşünmüyor gençler… Bitmek bilmeyen ve çözümlenemeyen sorunlarla uğraşmak, saçma sapan gündemlerin içine sıkışmak istemiyorlar… Yabancı ellerde, yabancı ülkelerde, yabancı insanlar onların kıymetini daha iyi biliyor. Buna “kıymet bilme değil de çıkarcı bir yaklaşımdır” da diyebilirsiniz ama sonuçta faydasını gençlerimiz görecekse, adına ne derseniz deyin... Sorunların en aza indirildiği, sistem ülkelerinde önleri açılıyor, hayal ettikleri işleri, insanca bir muamele gördükleri yerde yapıyorlar, o nedenle oraları tercih ediyorlar… Özellikle de yurt dışında eğitim görenler, oralarda kalmayı tercih ediyor ama Kıbrıs'ta eğitim alanlar da kaçıyor, göç ediyor, gurbette yaşam kuruyor… Ha her göç eden çok mu şanslı? Her göç eden en iyi işi mi buluyor? Zor şartlarda çalışanlar da yok mudur? Vardır elbet… Herkes o kadar şanslı olamıyor… Zor şartları tercih edenlerin bile Kıbrıs’takinden daha iyi şartlar, olanaklar bulması, daha iyi kazanç elde etmesi göçü tüm zorluklarına rağmen cazip kılıyor. Peki bu durumu görebiliyor mu bu ülkeyi yönetenler, bunun için bir çalışmaları, bir tedbirleri var mı, bu konuyu dert ediniyorlar mı? Ne gezer? Nerede öyle bir dert? Onlar kendi küçük dünyalarında partizanca kaygılarla, kendi yandaşlarıyla yine belli yerleri tutabilmek için kısır bir döngüye kapılmış, gözleri de hiçbir şey göremez olmuştur… Anketlerde, araştırmalarda “gençlerin göçü" ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyorken, bunu görmezden geliyorlar, birçok sorunu görmezden geldikleri gibi… Cumhurbaşkanının gittiği lisede, liselilerin sorularından, o soruları soran arkadaşlarını alkışlayan gençlerden rahatsız olması, bu soruları onların sormadığını, onlara birilerinin sordurduğunu düşünmesi, “Bu soruları bu okulun öğrencilerine yakıştıramadım” demesi, yönetenlerin gençlere bakış açısını da gösteriyor aslında… Gençlerden susup oturmaları, sorgulamamaları, sorunları söylememeleri, tartışmamaları isteniyor… Cumhurbaşkanının gittiği o okulun mezunları çoğunlukla yurt dışındaki üniversitelerde eğitim görüyor. Ülkenin en tepesindeki kişinin sitem ettiği bu çocuklar birçok Avrupa ülkesine gidecek, oralarda eğitim alacak. Kendilerine değer vermeyen yöneticilerin olduğu, gelecek de göremedikleri ülkelerine dönmek isteyecekler mi acaba? Böyle mi ülkede tutulacak gençler? Gazeteci arkadaşımız Dilek Öncül’ün “Çaresiz miyiz?” projesi çerçevesinde gençlerle yapılan anketlerde, gelecekten kaygılı olan evlatlarımızın göçü düşündüğü ortaya çıktı. Anket olmasa da bunu görmek mümkün ama bu araştırma, bu anket malumun ilamıdır. 18- 30 yaş arası gençlerle yapılan ankette Kıbrıslı Türk gençlerin yüzde 60’a yakınının göç etmeyi düşündüğü, ekonomik sıkıntıların ve gelecek kaygısının en büyük gerekçeler olduğu ortaya çıktı. Gençler bu ülkede gelecekte başarısız olmaktan korktuğunu, buralarda işlerin gittikçe daha kötüye gideceğini, gelecekteki zorlukların üstesinden gelemeyeceğini, ekonomik ve politik değişikliklerin geleceklerini tehdit edeceğini düşünüyor. Ekonomik şartlar nedeniyle kendilerini çaresiz hissettiğini söylüyor gençlerimiz. Anket sonuçlarından da görülebileceği gibi gençler kapkara bir tablo ortaya koyuyor, aslına bakarsanız onlar koymuyor bu kara tabloyu zaten hep var… Herkesin görebileceği bir kara tablo, tabii ki görmek isterseniz…    

21 Mart 2023