Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güldal, Mehmetçik insülin direncinin modern çağın pandemisi olarak tanımlandığını ve her dört kişiden birinde görüldüğünü kaydetti. 
   Mehmetçik, insülin direncinin önce gizli şekere, daha sonra da diyabete sebep olduğunu aktararak, “Ayrıca kişilerde görülen hipoglisemi ataklarının da sorumlusu insülin direncidir” dedi.  
İnsülin direnci nedeniyle çok kolay kilo alındığını ancak çok zor kilo verilebildiğini işaret eden Mehmetçik, “Tansiyonu yükseltiyor, kalp damar hastası yapabiliyor, uykuyu bozuyor, belleği zorluyor, terletiyor, sinirli ve öfkeli yapıyor” şeklinde konuştu
   Mehmetçik son yapılan araştırmalara da dikkat çekerek, “Araştırma sonuçlarına göre insülin direncinin çocuk obezitesi ve bazı kanserlerle bağlantısı olduğu sonucuna varıldı ve maalesef birçok kişi insülin direnci olduğundan habersiz yaşamakta” uyarısında bulundu.  
   Diyetle alınan karbonhidrat miktarının artmasına bağlı olarak pankreastan salgılanan insülin miktarının da arttığını kaydeden Mehmetçik, zamanla karaciğer, yağ ve kas dokusunda biyolojik yanıtta bozulmalar meydana geldiğini ve salgılanan insülinin işe yaramamaya başladığını ifade etti.   
   Mehmetçik, salgılanan insülinin iş göremez duruma gelmesi ile pankreasın daha da fazla insülin salgıladığını ve insülin seviyesinin bu nedenle sürekli olarak arttırdığını ayrıca bu artışın yüksek kan şekeri seviyeleriyle birlikte obezite, hipertansiyon ve damar sertleşmesi olarak bilinen ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşması için ortam yarattığını da aktardı.   
   İnsülin direncinin tanısı için açken yapılan kan şekeri ve insülin testi ile HOMA -IR (İnsülin direnci düzeyi) indeksinin hesaplanarak belirlendiğini söyleyen Mehmetçik, “Bunun yanında yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve Polikistik Over Sendromu olan kişilerin mutlaka insülin direnci seviyelerini ölçtürmeleri önemli” açıklamasında bulundu. 
Mehmetçik, insülin direncinin kesinlikle yaşam kalitesini bozan bir durum olduğunun altını çizerek, “Erken farkına varıldığında diyabet ve kalp hastalıkları gibi önemli kronik sağlık problemlerinin oluşması engellenebilir, ayrıca düzenli beslenme ve fiziksel aktivite ile de kilo kontrolü sağlanabilir” dedi. 

Editör: Ahmet Karagözlü