Her yıl 15 Haziran günü kutlanan Dünya Rüzgar Günü bu yıl; "Rüzgar Enerjisinin Gücü ve Dünyayı Değiştirme Potansiyeli” temasını barındırıyor.
Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu'ndan Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, rüzgarların doğada çok önemli fonksiyonları olduğunu, polen, tohum, mineral, organik madde ve en önemlisi bulutları yani yağmuru taşıdığını söyledi.
1994 yılında imzalanan Kyoto Protokolüne göre; ülkelerin iklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı; 1990 yılına göre; sera gazı emisyonlarını %5 oranında aşağıya çekmeleri gerektiğini ve rüzgar enerjisini kullanmanın bu gerekliliğin bir yöntemi olduğuna dikkat çeken Korukoğlu, rüzgar enerjisinin daha temiz, daha ucuz ve daha etkili olduğuna vurgu yaptı.
Dr. Asuman Korukoğlu, Kıbrıs’ın Kuzeyinde de rüzgar enerjisi kullanımının oranının ne olduğunu bilmek, rüzgar enerjisi kullanımını kaliteli malzemelerle sağlayabilmek, rüzgar enerjisi kullanımını teşvik etmek ve rüzgar değirmenlerini bitki örtümüzü tahrip etmeden uygulayabilmek gerektiğine inandıklarını ifade etti. Korukoğlu, adamıza sera gazı emisyonlarını değil %5 oranında, %5’ten çok daha büyük bir oranda azaltmak yakıştığını belirtti.
“Rüzgar bulutları, yani yağmuru bizlere taşıyor”
Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu'ndan Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, bazı kaynakların 15 Haziran Dünya Rüzgar Gününü ; "Küresel Rüzgar Günü" şeklinde lanse ettiğini söyledi.
Rüzgarın; atmosferde basınç farkının yarattığı hava hareketi olduğunu kaydeden Dr. Asuman Korukoğlu, rüzgarların doğada çok önemli fonksiyonları olduğunu ve bu nedenle rüzgarlı havalarda "bugün hava kötü" dememek gerektiğini belirtti. Korukoğlu, rüzgarların; polen, tohum, mineral, organik madde ve en önemlisi bulutları yani yağmuru taşıdığını dile getirdi.
Bazı tarihi kaynaklara göre; M.Ö. 1700lü yıllarda Babilliler, Mezopotamya dolaylarında; sulama amaçlı olarak rüzgar enerjisini kullanmakta olduğunu anlatan Korukoğlu, bizim ülkemizde de düvenle arpa buğdayın saplarından ayrıldığı zamanlarda rüzgardan faydalanıldığını, rüzgar enerjisiyle yel değirmenlerini çalıştırıldığını hatırlattı.