Sakıncalı ilan edilip Türkiye’ye girişine izin verilmeyen DEV-İŞ Başkanı Koral Aşam’ı tanıyor mu bu kara listeye alanlar ya da alınmasına yardımcı olanlar?

   Koral Aşam, ülkesini seven, barışsever, hümanist, demokratik, çalışma yaşamının daha iyi olması için hayatını adamış, dünya iyisi bir adamdır.

   Koral Aşam’dan iyilik, güzellik gelir ama kötülük kesinlikle gelmez.

   Sözünü sakınmaz, cesur bir sendikacıdır ama öyle de olması gerekmez mi?

   Koral Aşam’ı tanıyan herkese sorun, bir kişi bile size “sakıncalıdır” demez.

   Peki nasıl olur da bu arkadaşımız Türkiye’ye “sakıncalı kişi” diye sokulmaz?

   Üstelik de Koral Aşam, bir davet üzerine Türkiye’ye gitti, sendikacı arkadaşlarının davetlisiydi, misafirdi.

   Davet üzerine PETROL- İŞ’in genel kuruluna katılacaktı, öylesine de insani bir konu yani…

   Türkiye’de üniversite eğitimini almış, Türkiye’yi, Türkiye insanını seven bir kişiyi sakıncalı diye o ülkeye sokmamak haksızlıktır.

   Türkiye’ye sokulmayan onuncu kişi oldu Koral Aşam.

   Türkiye’ye sokulmayan diğer kişiler de ülkede kendi alanlarında isim yapmış, sevilen, sayılan, kimseye bir zararı olmayan kişilerdi.

   Kıbrıs’ta hiçbir kimseye zararı olmayan, sakıncanın “s”sinin bile yanından geçmeyen bu kişiler Türkiye için nasıl sakıncalı olabiliyor? Gerçekten akıl alır gibi değil. 

   Kim yapıyor bu kara listeleri, kim belirliyor bu isimleri, neden belirliyor, ne işe yarıyor bunlar?

   İnanın böyle bir karar, hiçbir işe yaramamaktadır.

   Tam tersine iki ülke arasındaki ilişkileri zedelemektedir.

    Hep deniyor ya “KKTC’nin, Kıbrıs Türk insanının Türkiye ile ilişkileri özeldir” diye, e peki böylesine özel ilişki içinde, bu ülkenin bazı sevilen insanlarının Türkiye’ye girememesi nasıl izah edilebilir?

    Bu ülkenin bazı insanlarının Türkiye’ye girerken terörist muamelesi görmesi doğru bir tavır mıdır? Hiç değil…

    Elde hiçbir veri yokken “sen sakıncalısın” demek insan haklarına da sığmaz.

    Birçok insan Türkiye’ye gitmeye çekinir oldu, “Acaba ben de giremeyecek miyim?”, “Ben de sakıncalı ilan edilecek miyim?” diye.

    Neden böyle olsun? Başka ülkelere gidebilen, girebilen bu insanların, kendine en yakın hissettiği ülkeye girişinin yasaklanması gerçekten üzüntü vericidir.

    Deniyor ki; “Bu bir gözdağıdır, korkutmadır…”

    Peki buna gerek var mıdır? Bence gereksiz, anlamsız, kalp kırmaktan başka işe yaramayan bir uygulama.  

     Bu isimleri Kıbrıs’tan birileri belirliyor, fişliyor ve oralara mı gönderiyor?

     Eğer öyleyse, yazıklar olsun onlara… Fişlemekle onların eline ne geçiyor, merak ediyorum.

     Peki KKTC yöneticileri neden bu konuda hiçbir şey yapmıyor?

     Türkiye’ye sokulmayan kişiler, bu ülkenin yöneticilerine ne yaptı mesela ne gibi zararlarını gördüler?

      Kendi vatandaşlarının bu şekilde terörist muamelesi görmesinden rahatsız olmazlar mı?

      Ben olsam çok rahatsız olurdum ve anlatırdım bu uygulamanın hiçbir faydası olmadığını.

      Bazı yöneticilerimiz diyor ki; “Türkiye’ye kimin girip kimin girmeyeceğine o ülkeyi yönetenler karar verir, biz karışamayız. Biz ne yapabiliriz ki?”

    Elbette bir ülkeye kimin girip kimin girmeyeceğine, o ülkenin yöneticileri karar verir, doğrudur.

    Ancak siz diyorsunuz, “Türkiye- KKTC ilişkileri özeldir, etle tırnak gibiyiz” diye.

    Mademki öyleyiz, KKTC'de hiçbir olaya karışmamış, hiçbir sakıncalı yanı görülmemiş bu insanların bu şekilde fişlenip, terörist muamelesi görmesinin yanlışlığı da anlatılmalı…

     Ya da bir öneri yapayım; hiç olmazsa bu kara listeyi yayınlayın da herkes Türkiye’ye girip giremeyeceğini öğrensin, havaalanı polis karakollarında suçlu muamelesi görmesin, perişan olmasın, onuru krılmasın… Bunu bile olsun istemek çok mu?