Bilim insanları, milyarlarca yıl önce Güneş'in yakınından geçen bir yıldızın, Neptün'ün ötesindeki gökcisimlerinin yörüngesini etkilediğini öne sürdü.
Independent Türkçe'nin haberine göre, Güneş Sistemi'nin dış kısmında, Neptün'ün ötesinde binlerce gökcismi var. Hatta gökbilimciler, çapı 100 kilometreden fazla onbinlerce cismin bu bölgede Güneş'in etrafında döndüğünden şüpheleniyor.
Neptün ötesi cisim (NÖC) denen bu yapılara dair bugüne kadar yapılan gözlemlerde, yörüngelerinin daire yerine elipse daha yakın bir biçimde olduğu kaydedildi.
NÖC yörüngelerinin bu tuhaflığını açıklamak üzere ortaya atılan popüler teorilerden biri sistemde 9. bir gezegen olduğunu öne sürüyor. Bazı bilim insanlarıysa tek bir büyük gezegenden ziyade, daha küçük cisimlerin yörünge bozulmalarına yol açtığını düşünüyor.
Bir diğer bakış açısı ise Newton'ın evrensel kütleçekim yasalarının işlemediği düşünülen galaksilerarası bölgedeki kütleçekim dinamiğini Güneş Sistemi'ne uyarlayarak sorunu çözmeye çalışıyor. Değiştirilmiş Newton Dinamiği (Modified Newtonian Dynamics veya kısaca MOND) adı verilen hesaplama Güneş Sistemi'ne uyarlandığında 9. Gezegen problemi çözülüyor. Ancak bu defa da "Newton'ın Evrensel Kütleçekim Yasası nereye kadar geçerli?" sorusu ortaya çıkıyor.
Nature Astronomy adlı hakemli dergide geçen hafta yayımlanan bir makalede, NÖC yörüngeleriyle ilgili yeni bir ihtimalin üzerinde duruldu.
Araştırmacılar, birkaç milyar yıl önce Güneş'in yakınından geçen bir yıldızın bu cisimlerin yörüngesini etkilemiş olabileceğini, hatta bazılarını fırlatarak Jüpiter ve Satürn'ün uyduları arasına gönderdiğini düşünüyor.
Bu teoriyi test etmek isteyen ekip, 3 bin ayrı bilgisayar simülasyonunda farklı kütlelerdeki yıldızların Güneş'in yakınından geçmesi sonucu meydana gelecek ortamı hesapladı.
Bilim insanları, Güneş'ten biraz daha hafif bir yıldızın Güneş Sistemi'ni bugünkü haline getirmiş olabileceği sonucuna vardı.
Makalenin yazarlarından Amith Govind "Bu yıldız, Güneş'in yanından yaklaşık 16,5 milyar kilometre mesafeden geçti" diyerek ekliyor:
Bu, Dünya'yla Güneş arasındaki mesafenin yaklaşık 110 katı, en dış gezegen Neptün'ün mesafesinin ise 4 katından biraz daha az.
Govind ve ekip arkadaşları, The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide yayımlanan başka bir makalede yıldızın bu geçiş sırasında, bazı NÖC'leri Jüpiter ve Satürn gibi dev gezegenlerin yörüngesine fırlatmış olabileceğini öne sürüyor.
Bilim insanları bu gezegenlerin tuhaf yörüngelere sahip uydularının, NÖC'lerle birçok ortak noktası olduğunu söylüyor.
Leiden Üniversitesi'nden ve araştırma ekibinden Simon Portegies Zwart "Dev gezegenler bu cisimlerden bazılarını yakalayıp uydusu yapmış olabilir" diyerek ekliyor:
Bu, Güneş Sistemi'nin dış gezegenlerinin neden iki farklı türde uyduya sahip olduğunu açıklayabilir.
Makale yazarlarından Susanne Pfalzner de "Bu modelin güzelliği basitliğinde yatıyor. Güneş Sistemi'yle ilgili birçok soruyu tek bir cevapla yanıtlıyor" ifadelerini kullanıyor.
Öte yandan böyle bir yıldızın Neptün'ün öne sürüldüğü kadar yakınından geçmesi, gezegenin yörüngesini de etkileme potansiyeline sahip.
Fakat araştırmacılar simülasyonların 4'te birinde Neptün'ün, yıldızın arkasında kalarak etkilerinden kurtulduğunu söylüyor.
Yine de sadece bilgisayar simülasyonlarına dayanan teorinin desteklenmesi için gözlem verilerine ihtiyaç var.
2025'te faaliyete geçmesi planlanan Vera C. Rubin Gözlemevi'nin, NÖC'leri inceleyerek gizemlerini çözmeye katkı sağlaması bekleniyor.