Hanelerin sosyo-ekonomik yapıları, yaşam düzeyleri ve tüketim kalıpları hakkında bilgi veren Hanehalkı Bütçe Anketi, ülkemizde en son 2015 yılında yapıldı.
İstatistik Kurumu, ülke ekonomisini ve insanların yaşam seviyelerini belirleyebilmek için 2021-2022 döneminde bir anket yaparak, hane halklarının tüketim kalıpları ve gelir düzeyleri hakkında bilgiler edindi. Ancak COVID-19 salgını etkilerinin devam ettiği bir dönemde uygulanan anket sonuçlarının, salgın sebebiyle tüketim alışkanlıklarında oluşan değişimlerin bir kısmının geçici, bir kısmının ise daha uzun süreli olacağı düşüldüğünden hayat pahalılığı hesaplamasında kullanılmaması kararı aldı.
BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan İstatistik Kurumu Başkanı İrfan Tansel Demir, yeni bir Hanehalkı Bütçe Anketi yapılana kadar hayat pahalılığı hesaplamasının 2015’te belirlenen sepete göre yapılacağını, 2020-2021’de yapılan anket sonuçlarının, anketin yapıldığı dönemin pandemi dönemine denk gelmesi ile kullanılmasının sağlıklı olmadığını anlattı.
Demir, nüfus sayımı konusunda ise güncelliği koruyacak ve açık bir nüfus sayımı yapmak istediklerini ifade ederek, bunun için de İçişleri Bakanlığı ve belediyeler gibi paydaşların mekânsal adrese dayalı kayıt sistemi ve benzeri teknik ve donanım eksikliklerini tamamlamasını beklediklerini söyledi.
“Yeni anket yapıldı, ancak TÜFE
hesaplamasında kullanılmaya uygun değil”
İstatistik Kurumu Başkanı İrfan Tansel Demir, TÜFE’nin hesaplanmasında şu anda kullanılan sepetin 2015’de yapılan Hanehalkı Bütçe Anketi soncuna göre oluşturulan sepet olduğunu söyleyerek, Hanehalkı Bütçe Anketi’ne göre çıkan sonucun çalışmasının en az bir yıl sürdüğünü belirtti.
Demir, bu sepetin oluşturulması için de rastgele seçilen hane halklarına tüketim alışkanlıkları ile ilgili anket yapıldığını ifade etti.
Sıkça karşılaştıkları eleştirilerden birinin sepetin güncel olmaması yönünde olduğunu söyleyen Demir, “Biz bu sepetin güncellenmesi ile ilgili AB finansmanında 2020-2021’de Dünya Bankası ile birlikte yeni Hanehalkı Bütçe Anketi yaptık. Ancak bu da pandemi dönemine denk geldi. Bu nedenle bu sonuçları kullanmak doğru olmazdı. Bu nedenle de bu anket sonucunda sepet oluşturmak doğru bulunmadı” dedi.
Demir, ortada yeni güncellenmiş bir sepet olduğunu ancak bunun hayat pahalılığı hesaplanmasına uygun bir sepet olmadığını ifade etti.
“Yeni anket yapılsa da endeksin
değişeceğini düşünmüyorum”
İrfan Tansel Demir, bu anket sonuçlarının web sayfasında yayınlandığını ancak bu sepetin teknik olarak hayat pahalılığı hesaplamasında kullanıma uygun bir sepet olmadığını yineledi.
Demir, yeni bir bütçe anketi yapılana kadar 2015’teki sepetin kullanılmaya devam edileceğini ifade ederek, düşüncesinin şu anda yeni bir sepet oluşturulsa hayat pahalılığın oluşturulmasındaki endeksin değişmeyeceği yönünde olduğunu belirtti.
“Veri akışında sorun yaşanıyor”
Demir, kuruma veri akışında sorun yaşandığını doğruladı, siteye ekledikleri verilerin içeriği ile ilgili veri akışında sorun yaşandığını kaydetti.
Bunun da kendileri ile ilgili bir konu değil, muhatapları ile ilgili bir konu olduğunu söyleyen Demir, ancak bunun günden güne iyiye gittiğini belirtti.
İrfan Tansel Demir, alt yapı olarak, dijital dönüşüm olarak ve e-devletin ağır ağsak çalışması ile ilgili sorunlar yaşandığını söyleyerek ayrıca veri talep ettikleri bazı dairelerde de teknik sıkıntılar olduğunu ifade etti.
Demir, kuruma gelmeyen veri olmadığını ancak zaman zaman geç gelen veriler olduğunu söyledi.
“2011’de kapalı nüfus sayımı yapıldı”
İrfan Tansel Demir, nüfus sayımının sürekli gündemde olduğunu söyleyerek, bu konuda ciddi tartışmalar olduğunu belirtti.
Bunun da muhatabının kurum olarak İstatistik Kurumu olduğunu kaydeden Demir, ülkede son yapılan nüfus sayımının ise 2011’de yapılan nüfus sayımı olduğunu belirtti.
Demir, bunun sadece nüfus sayımı değil, nüfus ve konut sayımı olduğunu söyledi ve “2011’de yapılan nüfus sayımı sokağa çıkma yasağı ilan edilerek kapalı bir nüfus sayımı olarak yapıldı. O tarihe dönüldüğünde 6 ay sonra nüfusun kaç olduğu tekrar tartışılmaya başlandı” dedi.
“Bazı teknik veri ve donanımlar olması lazım”
Demir, güncelliğini koruyabilecek bir nüfus sayımı yapmak istediklerini ifade ederek, bunu yapabilmek için bazı teknik veri ile donanımların olması gerektiğini ve bunları beklediklerini belirtti.
Bunun içinde bazı paydaşlarının talep ettikleri doneleri sağlamasını beklediklerini söyleyen Demir, bunun en başında adres kayıt sistemi ve mekânsal adrese dayalı kayıt sistemi MAKS’ın uygulamaya girmesini beklediklerini kaydetti.
Bu konudaki muhatabın İçişleri Bakanlığı ve belediyeler olduğunu belirten İrfan Tansel Demir, “ülkede adrese dayalı kayıt sisteminin yasal olarak oturması gerekiyor” dedi.
Planlarının açık bir şekilde nüfus sayımı yapmak yani sokağa çıkma yasağı uygulanmasına gerek kalmadan nüfus sayımı yapmak olduğunu ifade eden Demir ayrıca bir kişi başka bir adrese geçiş yaptığında da onun sistemde belli bir süre görünmesi gerektiğini söyledi.