Cumhuriyet Meclisi’nde ilk önce onaya ve bilgiye sunuşlara yer verildi.
Serbest Liman ve Bölge Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul gündemine alınmasına ilişkin tezkeresi Genel Kurul’da oy birliğiyle kabul edildi.
İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi gündeminde bulunan Sosyal Hizmetler Dairesi Yasa Tasarısı’nın ivedilik önergesi de oy birliğiyle onaylandı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62’nci madde tahtında söz aldı. Erhürman, trafik ve Kıbrıs konusunda konuştu.
Trafikte yaşanan kayıplara işaret eden, yol güvenliği konusunda ciddi sorunlar olduğunu, aydınlatmanın en fazla konuşulan konulardan biri olduğunu belirten Erhürman, Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde yasayla kurulan bir trafik komisyonu varken Başbakanlık bünyesinde trafik komitesi kurulduğunu söyledi.
Erhrüman, “Yasal bir komisyon var. Böyle bir komiteye ihtiyaç olmaması gerek. Biz bunlarla uğraşırken trafikteki sıkıntılar büyümeye devam ediyor, insanlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Kazaların sayısı günden güne artıyor” dedi.
“Yapılması gerekenleri kim koordine edecekse etsin ama kurumsal yapı oradayken bu işi onların yürütmesi gerek. Elbette Başbakanlık mali ihtiyaç varsa, doğrudan Ulaştırma Bakanlığı’nın görevine girmeyen iş varsa oralarda destek vermek zorunda. Ve buna sadece başbakanlık değil diğer bakanlıklar da destek vermek zorundadır” diye konuşan Erhürman, iş yapma noktasına gelinmesini istedi.
“Aydınlatmada sorun var ama paramız yok” diye bir mazeretin kabul edilemeyeceğini belirten Erhürman, bir yerden başlanılması gerektiğini, nereye varılabilir, belediyelerle nasıl iş birliği yapılabilir bunların ele alınabileceğini söyledi.
Erhürman, “Bu iş bir bütündür. Bir bütünün koordinasyonu sağlayamazsanız herkes kendi bakanlığında, kendi kurumunda adete başka şatodaymış gibi davranmaya devam ederse bu memlekette insanlarımızı kaybetmeye devam edeceğiz” dedi.
Bir keşmekeş yaratıldığını ve bunun bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Tufan Erhürman, meselenin ne Erhan Arıklı ne de Ünal Üstel olmadığını da sözlerini ekledi.
Kıbrıs konusuna değinen Erhürman, Mart ortasında 3 garantör ülkenin masada olacağının kesinleştiğini, bunun gayri resmi bir görüşme olacağını da belirtti.
“Federasyonun gayri resmi görüşme masasında zorunlu bir çerçeve olmadığı hepimizin malumu, bu masada her şey konuşulacak….O net…. ” diyen Erhürman, “Kıbrıs Türk tarafı olarak bizim bu bölgenin öznesi olma sıfatımızı unutmayarak bu bölge için de önerileri masaya taşınmamız gerekiyor” dedi.
“Özde olma statümüzü masada göstermeliyiz” diyen Erhürman, Kıbrıs’ta deniz yetki alanları, ticaret yolları, hidrokarbon, enerji ve güvenlikle ilgili meseleler belli bir uzlaşma noktasına taşınmazsa Kıbrıs adası için de bölge için de barışın ve istikrarın sürekli risk altında olacağını da belirtti.
Erhürman, “Masaya sadece Kıbrıs Türk tarafı olarak değil bu bölgede söz sahibi olan, çözüm önerileri ortaya koyan, bölge barışını ve istikrarını vizyon edinen ve tüm tarafları uyaran bir pozisyonda oturmalıyız. Eğer gerçekten özne olduğumuz iddiasında samimiyeysek”dedi.
Kıbrıs adasında çözüm, barış ve istikrarın aslında bu bölgedeki çözüm, barış ve istikrarın anahtarı olduğunun masada ifade edilmesi gerektiğini dile getiren Erhürman, “Uluslararası toplumun tüm kesimlerini doğru yerlerden hareketle uyarma misyonunu üstlenmemiz gerek…” dedi.
Erhürman, "iki devletli çözüm" denerek bu masada bir yere varılamayacağını savunarak, “O masa, bunun masası olmayacak” dedi.
Liderlerin görüşmelerine işaret eden Tufan Erhürman, çözümün daha çok geçiş noktasının ve daha doğru yerlerde açılması olduğunu kaydederek, “Uluslararası topluma bunun anlatılması gerek” dedi.
Gençlik Komitesi ve Sivil Toplum Koordinasyon Kurulu’nun da gündeme geldiğini anımsatan Erhürman, açıklamaları eleştirerek, “Bu çağ dışı dilden bir an önce kurtulmak gerek” ifadesini kullandı.
Tatar’ın da Hristodulidis’in de sonuç, çözüm odaklı olması gerektiğini belirten Erhürman, Kıbrıs’ta iki toplumun liderinin kapıları açması, komiteleri oluşturması, bunun çok taraflı masaya bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılması gerektiğini belirten Erhürman, “Kolay olanı, tartışmasız olanı aç…Burada bir irade olduğunu ve buna çözüm üretilebileceğini ortaya koymakla yükümlüsünüz” dedi.
Yerinden söz alan UBP milletvekili Zorlu Töre, Türkiye olmadan özne olunamayacağını belirterek, “Türkiye’yi dışarda tutarak özne biziz demeyi doğru bulmuyorum. Özne olan milli meselemizdir” dedi.
Töre’yi kürsüden yanıtlayan Erhürman, “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin özne olmadığını söylemedim. Kıbrıslı Türkler öznedir demek Türkiye Cumhuriyeti nesnedir demek mi? Öyle mi anlaşılıyor….”diyerek Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile Kıbrıslı Rumların da Yunanistan’la istişare içinde kendi pozisyonlarını belirlediğini vurguladı.
Kıbrıslı Türklerin iki eşit kurucu ortaktan biri olduğunu, Kıbrıslı Rumlar ne kadar egemense ve ne kadar hak sahibi ise Kıbrıslı Türklerin de o kadar egemen ve hak sahibi olduğunu söyleyen Erhürman, Töre’ye, “Bu konuda farklı mı düşünüyoruz?” diye sordu.
Erhürman, “O yokuşa sürdü, bu yokuşa sürdü, iş yapma noktasına gelme çağrısı yaptım. Sadece Sayın Tatar’ın değil Nikos Hristodulidis’in de pozisyonunu eleştiriyorum” dedi.
Öte yandan yerinden söz alan CTP milletvekili Armağan Candan Erhürman'a Gazze ve ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları konusunda değerlendirmesini sordu.
Erhürman, bunların kabul edilebilir şeyler olmadığını belirtti.