Ahmet UÇAR     Ülkemizde hayat pahalılığının zirveye çıktığı, alım gücünün yerlerde süründüğü, vatandaşın evine zar zor ekmek götürdüğü bu dönemde emlak vergilerinde yapılan ve 17 gün yürürlükte kaldıktan sonra geri çekilen zam kararı, birçok vatandaşı mağduriyet etti. Taşınmaz Mal Vergisi Yasası’na göre, taşınmaz mal vergilerinin güncellenmesi için hazırlanan tüzük değişikliğinin yeni yıla girmeden önce “vergilendirme döneminin başında” yapılması ve 12 ayı kapsaması gerekiyor ancak Bakanlar Kurulu, 2 yıl önce yaptığı hatayı tekrarlayarak vergi güncellemesini, yılın ortasından başlatıp yürürlüğe koydu. Bakanlar Kurulu, Aralık 2022’de yapılması gereken Taşınmaz Mal Vergisi tüzük değişikliğini 3 Şubat 2023’te yaparak Anayasa’nın “Eşitlik İlkesi”ne aykırı hareket etti. Yüzde 20 zamlı tarifeyi kapsayan tüzük değişikliği 17 gün yürürlükte kaldıktan sonra Bakanlar Kurulu, yaptığı hatayı fark ederek zamlı tarifeyi içeren tüzük değişikliğini geri çekti. Ancak bu 17 günlük sürede zamlı tarifen ödeme yapan çok sayıda vatandaş oldu. Emlak vergilerini 3 Şubat 2023 tarihine kadar ödemiş olan kişiler, eski vergi oranı üzerinden ödeme yaparken, 3 Şubat-23 Şubat 2023’ten itibaren ödeme yapan kişiler ise vergisini zamlı ödedi. Yasaya aykırı bir şekilde yürürlüğe giren tüzük, 23 Şubat 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararla kaldırılıp 2022’deki tüzük tekrar yürürlüğe girse de 17 günlük süreç içerisinde emlak vergisi ödemesi yapan kişiler büyük mağduriyet yaşadı. bagimsiz.com’a konuşan Ekonomist Göksel Saydam, Taşınmaz Mal Vergisi tüzük değişikliğinin 2022 yılının Aralık ayında yapılması ve 12 ayı kapsaması gerektiğini vurgulayarak, 3 Şubat’ta başlaması nedeniyle Anayasa’nın “Eşitlik İlkesi”ni zedelediğini, ocak ayında ödeme yapanlarla şubat ayında ödeme yapanlar arasında haksızlık yaşandığını ifade etti. Saydam, aynı sorunun 2020 yılında da yaşandığına, aynı hatanın bu yıl da tekrarlandığına dikkat çekerek, yönetimdekilerin bilgi, tecrübe ve mesleki eğitime sahip olmadığını savundu.   “Tüzük değişikliği 2022’nin Aralık ayında yapılmalıydı”     Ekonomist Göksel Saydam, taşınmaz mal vergisinin ne gelir vergisi, ne de katma değer vergisi (KDV) olduğunu belirterek, bu nedenle taşınmaz mal vergisinde yıllık verginin esas olduğunu kaydetti. Taşınmaz Mal Vergisi Yasası’na göre bu vergilerin yıllık olarak ödendiğini dile getiren Saydam, vergileme döneminin de her yılın 1 Ocak gününden başlayıp 31 Aralık gününe kadar devam ettiğini ifade etti. Saydam, yasaya göre taşınmaz mal vergisiyle ilgili tüzük değişikliğinin 2022 yılının Aralık ayında yapılması ve Resmî Gazete’de yayımlanarak 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girmesi gerektiğine işaret ederek, söz konusu tüzük değişikliğinin bu yasaya aykırı olarak 3 Şubat 2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandığını ve yayımlandığı günden itibaren yürürlüğe girdiğinin belirtildiğini anlattı.   “Vatandaşlar arasında haksızlık meydana geldi, eşitlik ilkesi zedelendi”   “Yasaya aykırı bu tüzük değişikliğinin” haksızlığa yol açtığına dikkat çeken Saydam, tapu devirleri veya diğer emlak işlemleriyle ilgili ödeme yapan kişilerin 3 Şubat’a kadar düşük tarifeden, 3 Şubat’tan sonra ise pahalı tarifeden ödeme yaptığını vurguladı. Saydam, “Hani eşitlik? Anayasa’daki eşitlik ilkesi zedelendi. Farz et iki evimiz var, aynı müteahhitten aldık. Birinin vergisi 250 TL, diğerinin yeni tüzükle 370 TL. Ödeme gününü beklediğimden aynı ev için ben 370 TL ödeyeceğim, sen 250 TL ödeyeceksin. Eşitlik nerede?” şeklinde konuştu. Resmî Gazete’nin 20 Şubat 2023 tarihli sayısında bu tüzüğün kaldırıldığını ve 2022’deki tüzüğün yeniden yürürlüğe girdiğini anımsatan Saydam, 2023’te de aynı oranda vergi alınacağını anlattı. Saydam, aynı sorunun 2020’de de yaşandığını hatırlatarak, o dönem de tüzük değişikliğinin 2019’un Aralık ayında yapılması gerekirken, 2020’de yapıldığını ve bu tüzüğün de iptal edildiğini söyledi. “Bu örnekler size örnek teşkil etmiyor mu? Bu iş ilk defa olmadı” diye konuşan Saydam, bu ülkede kamu hafızasının silindiğini, yönetime gelenlerin mesleki eğitimlerinin, bilgilerinin, tecrübelerinin olmadığını, bu nedenle ülkenin daha çok şey çekeceğini vurguladı. Saydam, tüm bunların sonucunda 3 Şubat ile 20 Şubat arasındaki 17 günlük süreç içerisinde ödeme yapanların zamlı tarifeye maruz kaldığını yineleyerek, bu kişilere ağır yük getirildiğini ifade etti. Bir ülkede vergi uygulamalarının başarılı olabilmesi için güven arz edecek idarenin olması gerektiğini belirten Saydam, halkın verdiği paralara güveni kalmadığını kaydetti. “Zamlı ödeme yapanlar dilekçe ve makbuzla belediyelere başvuru yapmalı”     Saydam, Vergi Usul Yasası’nda “Fazla ve yersiz alınan vergiler geri iade edilir” ifadesinin yer aldığını belirterek 17 günlük süreç içerisinde zamlı ödeme yapan kişilerin kendilerinden fazla vergi alındığını ve iadesini istediklerini söyledi. Saydam, vatandaşın bir dilekçeyle ilgili belediyelere başvurması gerektiğini dile getirdi. Saydam, başvuru sırasında, yapılan ödemenin makbuzunun bir fotokopisinin de dilekçeye konulabileceğini ifade etti.  

Editör: TE Bilisim